Nilgün KAYA
Ayvalık Kent Konseyi 7. Olağan Genel Kurul toplantısı, İsmet İnönü Kültür Merkezi’nde 27 Eylül Çarşamba günü yapıldı. İlçenin çevre sorunlarının gündeme geldiği toplantıda, Ayvalık Atık Su Arıtma Tesisinin 11aydır çalışmadığı ve bunun halk sağlığı için tehlike yarattığı vurgulandı.
Ayvalık Kent Konseyi Başkanı Filiz Karayelli başkanlığında gerçekleştirilen Olağan Genel Kurul toplantısında, faaliyet raporu konsey üyelerine sunuldu. İlçenin çevre sorunları ve Ayvalık Atıksu Arıtma Tesisinin durumu genel kurulda gündeme gelen konular oldu.
“SİSTEM KALDIRMIYOR, KANALİZASYON KIYI ŞERİTLERİNDEN DENİZE AKIYOR”
Ayvalık Kent Konseyi olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı’na Atık Su Arıtma tesisinin Kasım 2016’dan bu yana çalışmadığı, derin deşarj sisteminin yeterli olmayıp halk sağlığı tehlikesinin devam ettiğine yönelik yazı yazdıklarını belirten Filiz Karayelli, sistemin kaldırmaması nedeniyle kıyı şeridi boyunca Ayvalık eski Gümrük mevkiinden, Yunus Emre Parkı ve muhtelif noktalardan kanalizasyon atığının denize atıldığına dikkat çekti. Karayelli, Sağlık Bakanlığı’na Ağustos ayında gönderilen yazıda; yaşanan bu durum göz önünde bulundurularak ilçede halk sağlığının tehlikede olması nedeniyle sorunun araştırılması ve alınabilecek önlemler için Ayvalık Devlet Hastanesinden son altı ayda göz, bağırsak enfeksiyonu, deride mantar rahatsızlıkları, kusma ve ishal şikayetiyle başvuran vatandaşların sayısını talep ettiklerini ancak herhangi bir yanıt alamadıklarını da açıkladı.
‘TESİSİN ÇALIŞTIRILMASI İÇİN BAKIM, ONARIM VE EKSİKLİKLERİNİN TAMAMLANMASINA YÇNELİK ÇALIŞMA DEVAM EDİYOR’
Kent Konseyi Yazısıına Balıkesir Büyükşehir Belediyesi Su Kanalizasyon İdaresi (BASKİ) Genel Müdürlüğü Arıtma Tesisleri Daire Başkanlığı’nın, ‘Ayvalık Belediyesi’nce Koçoğlu A.Ş’ye yaptırılan Ayvalık Atık Su Arıtma Tesisinin 27.02.2015 tarihine kadar belediye tarafından sözleşme hükümleri doğrultusunda aynı firmaya işlettirildiği, bu tarihten itibaren sonra sözleşmeden doğan tüm haklar korunarak BASKİ sorumluluğunda yine aynı firma tarafından işletilmeye devam edildiği, firmaya hak ediş ödemelerinin yapıldığı, yapılan incelemelerde yüklenici firmanın sorumluluklarını yerine getirmediğinin tespit edildiği ve sözleşmesinin fesih edildiği, arıtma tesisinin mevcut hali ile çalıştırılmasının mümkün olmadığı ve kurumca yapılan tespitlerin yanı sıra mahkemece görevlendirilen bilirkişi heyeti tarafından da tespit çalışmalarının yürütüldüğü, diğer taraftan tesisin çalıştırılması için gereken bakım, onarım ve eksikliklerin tamamlanmasına yönelik ihale sürecinin devam ettiği ve işlemler tamamlandıktan sonra tesisin devreye alınarak BASKİ sorumluluğunda çalıştırılacağı ‘ yönünde yanıt verdiği öğrenildi.
‘ARITMA TESİSİNE İHTİYAÇ DUYULMAKSIZIN DERİN DEŞARJA İZİN VERİLİYOR’
Çevre mevzuatına atıfta bulunan BASKİ’nin ,’ evsel atık sular için arıtma tesisine ihtiyaç duyulmaksızın, yasal ve bilimsel esaslara uygun yapılmış derin deşarjına izin verilmektedir. Ayvalık Deri Deşarj sistemi bilimsel ve yasal şartlara uygun olarak yapılmış olup, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na gerekli izin başvuruları yapılarak faaliyete alınmıştır’ açıklaması dikkat çekti.
Engürü’de yapılan toplantıda BASKİ Daire başkanına ‘Arıtmanın kapasitesi 4.000 metreküp ile yetersiz kalıyor, iki katına çıkarılarak çalıştırılacağını duyduk doğru mu?’ diye sorduğunu belirten Başkan Filiz Karayelli, “Evet, ihale aşamasındayız demişti. Ancak verilen cevabi yazıda kapasite arttırımından bahsedilmemekle birlikte derin deşarjın evsel atıklarda yeterli olduğu ve kanuni bir zorlamanın olmadığı savunuluyor. Oysa şehrin kanalizasyon sularına her türlü kimyevi madde ile fabrika atıkları da karışmakta ve karıştırılmaktadır. Öyle olmasa bile önce arıtmanın yapılıp sonra derin deşarja verilmesi gerektiği bilimsel olarak söylenmektedir. Gelişmiş ülkelerdeki uygulamalarda da böyle yapılmaktadır. Bizde sistemdeki sorun temiz su ve Kanalizasyon sularının birleşerek arıtma tesisine gitmesi ve kapasite nedeniyle sağlıklı arıtmanın yapılamamasıydı. Bizler halkın sesi olan Kent Konseyi olarak tekrarlıyoruz ki bizler hasta olmak istemiyoruz. Sağlıklı besine ulaşma hakkımızı savunuyoruz denizlerimizin ekonomik dengesinin korunmasını istiyoruz. Var olan arıtma sistemimiz çalıştırılmadığı takdirde derin deşarjı aklamak için yapılan su analizlerinin hangi şartlarda hangi firmalara yaptırıldığını soruyoruz. Analizler doğru olsa ve sonuç güzel çıksa dahi önümüzdeki zamanlarda kanalizasyona nelerin karışabileceği ve bunun ne sonuçlar doğurabileceği öngörülemez değildir. Kısaca halk olarak yaşam hakkımızı her türlü savunmak için gerekirse yasal yollara başvurmaya hazırız” dedi.
“İNSANİ MERKEZLİ KALKINMAYA YÖNELİK BİR EĞİLİM OLMALI”
Ayvalık’ın çevre sorunlarının gündeme geldiği genel kurulun ardından çevre için de önemli bir konu olan ‘Sürdürülebilirlik’ konulu söyleşi gerçekleştirildi. Sosyal Girişimci Murat Karacan son yıllarda oldukça fazla anılan ve önem arz eden Sürdürülebilirlik üzerine söyleşi konuğu olarak toplantıya katıldı. ‘ Sürdürülebilirlik, Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri ve Hedeflerin Yerelleştirilmesi’ konulu söyleşide, temel başlıklarla 3P, yani People Planet prosperity (insan, gezegen refah) Paris Sözleşmesi, iklim değişikliği, iklim siyaseti, kadın ve iklim değişikliğinin konuşuldu. Murat Karacan, insani merkezli kalkınmaya doğru bir eğilim olması gerektiği belirtti. Desteklerinden dolayı Murat Karacan’a plaket verilmesinin ardından 9 Ekim 2017 tarihinde İsmet İnönü Kültür Merkezinde gerçekleştirilecek olan ”Ayvalık’ın depremselliği” panelinin katılımcılara duyurulmasıyla toplantı son buldu.