Nilgün KAYA
Körfez Bağımsız Kadın Dayanışması tarafından yapılan yazılı açıklamada, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yaptığı açıklama ile çocuk istismarcılarını yasalar karşısında korumaya aldığı belirtilerek, ‘Kadın ve çocuk düşmanı politikalara son verilsin. Çocuklarımızı karanlığa teslim etmeyeceğiz’ denildi.
Küçükkuyu, Güre, Altınoluk, Akçay, Edremit, Burhaniye ve Gömeçten kadınların oluşturduğu Körfez Bağımsız Kadın Dayanışması adına, diyanetin çocuk yaşta evlilik için yaptığı açıklamalara karşı yazılı basın açıklamada, ‘Gün geçmiyor ki bir kadının ölümü haber olmasın. Gün geçmiyor ki kadına ve çocuklara yönelik cinsel taciz ve tecavüz olayı yaşanmasın. Bu sistematik değersizleştirme ve etkisizleştirme politikalarına şimdi de bir yenisi eklendi. Görevi laiklik ilkesi doğrultusunda, dini konularda danışma ve dinle ilgili çalışmaları yürütme, aydınlatma olması gereken Diyanet İşleri Başkanlığı, resmi web sitesinde yayınlanan terimler üzerinden yeni bir tartışma zemini yaratmıştır. Açıklamalarıyla, çocuk istismarcılarını yasalar karşısında korumaya alıyor, buluğ çağına giren kız çocuklarının nikahının, iki şahit huzurunda ve velisi olmadan da kıyılabileceğini söylüyor. İnsan vücudunda, beyindeki hipofiz bezinin kadında östrojen, erkekte testosteron salgılamaya başlamasıyla birlikte, cinsellikle ilgili olan bu hormonlar sayesinde ergenlik dönemi başlar. Bu dönemin başlangıcı ortalama olarak kız çocuklarında 9 yaşında erkek çocuklarında ise 12 yaşlarındadır. Kız çocuklarının adet görmeye başlaması psikolojik, bedensel ve sosyal süreçlerini tamamladığı ve gebe kalma, anne olma yeterliliğine ulaştığı anlamına gelmez, gelemez. 9 yaşındaki bir çocuk cinselliği kendi rızasıyla yaşayamaz. Dolayısıyla bu fetva topluma, cinsel şiddetin kabul edilirliğini dayatmaktadır. Çocukların tecavüzcüsüyle evlendirilmesini din kılıfıyla kabullendirme çabasını taşımaktadır. 9 yaşındaki bir çocuk cinsellik içeren bir davranışa maruz kalırsa, çocukluğu elinden alınır. Oyuncak bebeklerinin boynu bükük kalır. O yüzden biz kadınlar, çekin pis ellerinizi çocuklarımızın bedenlerinden, diyoruz. Ensar Vakıflarında ve Dikili’de öğrenci yurtlarında öğrenciler cinsel istismara uğrarken, tarikat yurtlarında çocuklar ihmalden diri diri yanarken, babanın öz kızına şehvet duymasının haram olmamasıyla ilgili, telefon, faks, mesaj ve internet üzerinden eşlerin boşanabilmesiyle ilgili, feminizmin ahlaksızlık olduğuyla ilgili fikir beyan eden aynı Diyanet’in hiçbir açıklama yapmaması ilginçtir. Cumhuriyetimizin kazanımlarından olan laik ve çağdaş yaşama biçimlerimize ve ahlaki değerlerimize yapılan bir saldırı olarak nitelendirdiğimiz bu fetvalarla çocuk istismarının meşrulaştırılmasına seyirci kalmayacağız. Çıkarılan yasalarla haklarımıza yapılan saldırılara, eğitimin ensar karanlığına teslim edilmesine sessiz kalmayacağız. Çocuklarımızın masumiyetine saldıran yobaz zihniyetlere geçit vermeyeceğiz. Diyanetin kadın ve çocuk bedeninden dinsel sömürü yapmasına izin vermeyeceğiz. Toplumsal yaşamın dini kurallarla belirlenmek istendiği, laik medeni kanunun hiçe sayılarak şeriat hukukunun yerleştirilmeye çalışıldığı, kadınların haklarına ve hayatlarına sınırların çizildiği bu karanlık zihniyetlere; hayatlarımızı, haklarımızı ve çocuklarımızın geleceğini teslim etmeyeceğiz. Körfez Kadın Dayanışması olarak; 2017’de öldürülen 409 kadın için, cinsel istismara uğrayan 387 çocuk için, kadınları baskı altına alma, kadına ve çocuklara yönelik her türlü şiddeti meşrulaştırma yasalarına itiraz etmek için varız. Kadın ve çocuk düşmanı politikalara son verilsin. Çocuklarımızı karanlığa teslim etmeyeceğiz. Yaşasın kadın dayanışması’ denildi.