Nilgün KAYA
Yerel Yönetimler ve Adalet Sempozyumu’na konuşmacı olarak katılan Ayvalık Belediye Başkanı Rahmi Gençer, Büyükşehre bağlı yerel yönetim olarak hizmet paylaşımı noktasında ve kış nüfusuna göre ödenek alıp yaz nüfusuna göre hizmet vermeleri nedeniyle mali zorluklar yaşandığına dikkat çekti. Belediyelere yapılan operasyonlara değinerek, CHP’li belediyelerde yapılan görevden alınmaları eleştiren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise, “Belediyelerimizin hesap veremeyeceği bir şey yok” dedi.
Sarıyer Belediyesi ve Ülke Politikaları Vakfı işbirliğiyle düzenlenen ‘Yerel Yönetimler ve Adalet’ başlıklı sempozyum, Grand Tarabya Oteli’nde gerçekleşti. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, Ülke Politikaları Vakfı Başkanı Av. Hüseyin Karataş’ın da aralarında bulunduğu çok sayıda partili yönetici ve belediye başkanlarının da katıldığı sempozyumun konuşmacıları, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, Ayvalık Belediye Başkanı Rahmi Gençer ve Kent Bilimci-Araştırmacı Yazar Prof. Dr. Ruşen Keleş oldu. Sempozyumun Moderatörlüğünü Ankara Eski Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Karayalçın yaptı.
“ÜLKEDE ADALET YOK”
Panelde konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu sözlerine ‘adalet’ vurgusu yaparak başladı. Ülkede adaletin bulunmadığını vurgulayan Kılıçdaroğlu, “Yolun başında adaleti tuzla buz ettik” dedi. İlk önce yönetenlerin ‘adalet’ i bilmesi gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, siyasi görüşü, dini, dili ne olursa olsun tüm vatandaşların ülkede adalet olmadığı konusunda mutabık olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu, “Adaletin iflas ettiği bir ülkede bırakın demokrasiyi, devlet yoktur. Bunlar birbirini tamamlayan kavramlardır. İşi ehline vermezseniz yani adalet dağıtma işini hakime vermezseniz ülkeyi başka bir noktaya taşırsınız” dedi.
“HER YÖNETİCİ DENETLENMELİ”
Son zamanlarda belediyelere yapılan operasyonlara değinen Kılıçdaroğlu, CHP’li belediyelerde yapılan görevden alınmaları eleştirdi. Kılıçdaroğlu, ”Belediyelerimizin hesap veremeyeceği bir şey yok. Devletin yönetiminde bir hiyerarşi vardır. Merkezi hükümet vardır, yerel yönetim vardır. Demokrasilerde her yöneticinin denetlenmesi gerekiyor. En önemli denetleyici unsur halkın kendisidir. Biz bundan şikayetçi değiliz. Belediye başkanlarının büyük bir kısmı ya görevden alındı ya yerine kayyum atandı ya da zorla istifa ettirildi. Demokrasilerde zorla istifa ettirilme diye bir şey var mı? Bir belediye başkanı görevinden istifa ederken dayanamıyor, ağlıyor” dedi. Kılıçdaroğlu “Adalet için yapmayacağımız şey yoktur. Biz asla susmayacağız. Asla dilsiz şeytan olmayacağız” sözleriyle konuşmasını noktaladı.
“ADALET, ÖZLEMLE ARADIĞIMIZ OLGU”
Günümüzde halen yerel yönetim ve adalet konusunun konuşulduğuna dikkat çeken Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç ise, “Gönül isterdi ki, 2018 Türkiye’sinde yerel yönetimi; Yerel Yönetim ve Sürdürülebilirlik, Yerel Yönetim ve Kalkınma, Yerel Yönetim ve Çevre, Yerel Yönetim ve Eğitim gibi çağdaş yerel yönetim gündem konularıyla tartışabilelim. Oysa biz yerel yönetim ve adalet tartışıyoruz. Sadece bu konunun seçimi bile bize aslında içinde bulunduğumuz günleri anlatıyor” dedi. Konuşmasında Adalet Yürüyüşüne de değinen Başkan Genç, adaletin yerel yönetimler için de kaçınılmaz olduğunu vurgulayarak, “Genel Başkanımızın başlattığı Adalet Yürüyüşünde de gördük ki, “Adalet” toplumun her kesiminin özlemle aradığı bir olgu. Yerel yönetimler adalet olgusunun tam da merkezinde oturuyor. Dolayısıyla biz yerel yöneticiler bu anlayışı hâkim kılmak konusunda ısrarlı olmalıyız” ifadelerini kullandı.
“YARGI KİMSENİN UŞAĞI DEĞİLDİR”
“Ülkemizde hukuk yas tutuyor” diyen Ülke Politikaları Vakfı Başkanı Avukat Hüseyin Karataş da, “Cezaevlerinde feryatlar ve açlık grevleri ile hukuk arıyorsak, özgürlükleri kısıtlanan insanlar hukuk arıyor ise hukuktan söz edemeyiz. Bugün Türkiye’de burada bunlar tartışılıyor ise, insanlar özgürlüklerinden yoksun kılınıyorsa hukukun tartışılması gerekiyor. Yargı kimsenin uşağı veya alt kadrosu değildir“ şeklinde konuştu.
“ADALETSİZ POLİTİKALAR SÜRÜYOR”
Hükümetin yerel yönetimler karşısındaki duruşunu eleştiren Ankara Büyükşehir Eski Belediye Başkanı Murat Karayalçın, hükümetin yerel yönetimler üzerinde haksız, hukuk ve adaletsiz politikalar yürüttüğünü söyledi. Tüm bu yapılanların belediyeleri ve halka hizmeti engellediğini söyleyen Karayalçın, “Bu adaletsizlikler acı vericidir ve haksızlığın boyutlarını gözler önüne sermektedir” dedi.
“ADALET KİTAPLARDA YAZAN BİRŞEY DEĞİL”
Yerel yönetimlerde adaletin çok önemli bir olgu olduğuna dikkat çeken Kent Bilimci, Araştırmacı Yazar Prof. Dr. Ruşen Keleş ise bunun nedenini ise belediyelerin yerel hizmet görevlerini yerine getirirken siyasi bir işlev üstlenmesi olduğunun altını çizdi. Prof. Keleş, “Adalet yalnızca kitaplarda yazan bir şey değildir. Yaklaşık 20 yıldır devam eden belediyecilik yaşamında merkezi yönetimin yanlış politikaları nedeniyle yaşadığı olumsuzlukları esprili bir dille katılımcılara anlatan Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen de, hükümetin muhalefet partili belediyeler üzerinde kurduğu baskıdan söz etti. Büyükerşen “Kaynak dağılımında dahi partizanlık söz konusu” dedi.
“BÜYÜKŞEHİR OLUNCA SORUNLARLA KARŞI KARŞIYA GELDİK”
Sempozyumun konuşmacılarından olan Ayvalık Belediye Başkanı Rahmi Gençer, ilçe belediyesi olarak İstanbul’da Ayvalık’ı temsil ederek söz almanın gurur verici olduğunu vurgulayarak başladı. Gençer’’ Büyükşehir belediyesine bağlanınca bir takım sorunlarla karşı karşıya geldik. Sadece biz değil, merkez büyükşehir belediyeleri de bu durumla karşılaştı. Hala birçok hizmetin paylaşımı noktasında sıkıntılar yaşıyoruz. Hala bazı yollar bizim mi, büyükşehrin mi bilmiyoruz. Kim hizmet götürecek bilmiyoruz. 70 bin nüfuslu bir kentiz. Ağustos ayında nüfusumuz sekiz, on kat artıyor. Yaz boyu ortalamamız ise nüfusun altı katı. Yol ve çöp ihtiyaçlarını karşılamak zorundayız. Ancak genel bütçeden bir lira alamıyoruz. Sayın Genel Başkanım bu yasanın çıkarılması gerektiğini düşünüyorum. 2014 öncesi tüm geliri yarı yarıya azalınca aynı hizmeti vermek güçleşiyor”
‘’TURİZM VE TARIM BU ÜLKENİN GELECEĞİDİR’’
İlçede SİT alanlarının imara açılması gibi bir tehlike ortaya çıktığını söyleyen Başkan Gençer, “Biz doğayı korumakla yükümlüyüz. Buraları beton yaptırmayacağız. Devletimiz kıyılarımızı, tarım arazilerimizi kanunlarla korumalıdır. Sürdürülebilir bir ekonomi ve turizm için çevrenin korunması gerekir. Çevre eğer korunmazsa, sit alanları, tarihi yapılar orijinallerine döndürülmezse turizm yaratılamaz. Turizm ve tarım bu ülkenin geleceğidir. Biz kentimizde bir değişiklik yapacaksak sivil toplum örgütlerimizin ve orada yaşayan insanların görüşlerini alıyoruz. Onlardan da bunu bekliyoruz.” dedi.
Ayvalık’ın tarihi, çocukları, doğası ve sosyal adalet için belediye olarak sundukları projeleri anlatan Başkan Gençer, Evde bakım, Hoş geldin bebek, Özel Çocuklar eğitim evi, Erken doğmuşlar konuk evi ve Kadın danışma evi hizmetleri, Teferiç, Mübadele ve Kültür Sanat günleri, Taş Köşk, Paşa Limanı, Ayazma ve At Arabacılar Meydanı düzenlemeleri, Gençlik merkezi ve Ayvalık Gıda ve Gıda İşlemeleri İhtisas Sanayi Bölgesi, Kırlangıç projeleri ile zeytin Çekirdekleri’nden bahsetti. Sempozyum plaket sunumlarıyla son buldu.