Nilgün KAYA
Ayvalık’ın sembol yapılarından, 1862 yılına tarihli Episkos Grigorios Agathonikeos’un Sarayı (Despot’un Evi) Otel oluyor. 2015 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca açılan ihaleyle yap-işlet-devret modeliyle 49 yıllığına kiralayan madencilik firması sahipleri, 38 yıldır kaderine terk edilen yapının yenileme çalışmasını başlattı.
Balıkçı kızı, kambur Azize’nin (Fatma Girik), kör kemancı Ali’ye (Kadir İnanır)duyduğu aşkın anlatıldığı filmde Tasula Abla’nın (Suzan Avcı) evi olan, bir dönemler Çocuk Esirgeme Yurdu olarak kullanılıp boşaltıldıktan sonra viran hale gelen Despot’un Evi’nde 3 yıl önce yapılan ihalenin ardından ilk çalışma başladı.
Madencilik firmasının sahipleri İsmail, Ali ve Hakkı Polat kardeşler tarafından 2015 yılında yap-işlet-devret modeliyle 49 yıllığına kiralanan Despot’un Evinin 2 bin 500 metre karelik bahçe bölümündeki toprak iş makinesi ile kaldırılıyor. Havuz ve restoran bölümü için yapılan çalışmanın 15 gün içinde tamamlanacağı belirtildi. Projenin onay sürecinin uzaması nedeniyle yenileme çalışmalarına 3 yıl sonra başlandığı, 2018 yılı sonunda açılması planlanan otelin maliyetinin yaklaşık 13 milyon Euro’yu bulacağı öğrenildi.
“MADENCİLİKTEN TURİZM SEKTÖRÜNE GEÇİŞ YAPACAĞIMIZ BİR YER”
Ankara merkezli Madencilik firmasının sahiplerinden İsmail Polat, “Ayvalık’la tanışmamız Manisa Soma’daki maden işlerimiz sırasında oldu. Gelip giderken gördüğümüz bir bina. Takip edip, 2015 yılında ihalesini girip aldık. Madencilikten turizm sektörüne doğru geçiş yapacağımız bir yer. Madencilik sektörü dışında da işlerimiz var ama lokomotif işimiz madencilik. Turizm işimiz yeni bir iş. Dünyada olsun Türkiye’de olsun gezip gördüğümüz otellerden ufkumuzun o şekilde geliştiği, güzel hakkını vereceğiz. Yeri çok severek, heyecanlı bir şekilde aldık. 2015’ten beri de devletle, bakanlık anıtlar kurulu ile prosedür işleri devam etti. İnşaat ruhsatı yeni çıktı. Hiç vakit kaybetmeden inşaatına başladık. Ayvalıklıların eski yetimhane olarak bildiği 1862’de Despot’un kendisine yapılmış daha sonra Osmanlı ‘da hükümet binası olarak bir dönem kullanılmış. Daha sonra Çocuk Esirgeme Kurumu olmuş. 1981’den beri bina atıl durumdaydı. Herkesin bildiği bir yer. Bu binayı Ayvalık’a ve turizme kazandıracağımız için çok memnunuz. Standart şehir oteli gibi değil daha çok eski yapı olduğu için tarihi de yansıtan güzel bir otel yapacağız. 8-10 ay içinde Ayvalıklının hizmetine sunacağız inşallah ” dedi.
“31 ARALIK 2018’DE HİZMETE AÇMAK İSTİYORUZ”
33 odanın yanı sıra sosyal tesis, Türk hamamı spası ve havuzu da olacak otel hakkında bilgi veren Mimari Restoratör Süleyman Taşar, “1981 yılına kadar aktif olan zamanında Türk filmlerine hizmet etmiş bina. Gerçi bugün kötü bir durumda ama bu yılsonuna kadar restoresini yapıp hizmete açmayı düşünüyoruz. Ayvalık güzel bir tesis kazanacak. Özgün yapısındaki bütün mimari ögeler yani sarımsak taşı, harman tuğlalar kullanılacak. Açıldığında Ayvalık’a değer katacak bir bina olacağını düşünüyoruz. 31. 12. 2018 tarihi itibariyle bitirip hizmete açmak istiyoruz. Bina Cunda’nın simge binalarından bir tanesi. Umarım herkes için hayırlı olur” dedi.
Yunanistan’ın devlet olduğu gün toplanan bağışlar ile yaptırılan görkemli yapı geçmişten günümüze tarihe tanıklık etti. Binayı yaptıran Despot, 1877 yılında binaya yapılan bir baskın da hayatını kaybetti ve bu görkemli yapının ancak 15 yıl keyfini sürebildi. Osmanlı Devleti, binayı satın alarak Hükümet Binası olarak kullanmaya başladı. Yıllar sonra mübadele ile birlikte bina ‘Öksüz Yurdu’ oldu ancak 1981 yılında okulun taşınması ile bina kaderine terk edildi. Zaman içerisinde bakımsızlık nedeniyle çatısı çöken tarihi bina, 2010 yılında Ayvalık Mal Müdürlüğü bünyesindeki Milli Emlak tarafından ihaleye çıkartıldı. Yıllık kira bedeli olarak 401 bin 100 TL karşılığında Güven Ezer adlı Cundalı bir otel işletmecisi ihaleyi kazandı ancak bir yıllık ön hazırlık sözleşmesi imzalamasına rağmen yenileme projesini hazırlayamayarak, ihale teminatını yaktı ve geri çekildi. Milli Eğitim Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve son olarak Kültür Turizm Bakanlığı arasında el değiştiren bina için TURSAB’ın dönem başkanı Başaran Ulusoy ‘Cumhuriyet Kütüphanesi’ sözü verdi ancak konuyla ilgili herhangi bir gelişme olmadı. Yılların aşındırıcı etkisine karşı direnen, bakımsızlık nedeniyle bir bölümü çöken yapının çatısı, geçen yıl düşen yıldırım nedeniyle yanmıştı.