Nilgün KAYA
Eğitimde performans değerlendirmesine tepki gösteren Eğitim-Sen, Türk Eğitim-Sen ve Eğitim-İş Sendikası Ayvalık Temsilcilikleri, uygulamayı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü bahçesinde yaptıkları açıklama ile protesto etti.
11 Nisan Çarşamba günü saat 17.30’da yapılan açıklamaya, Eğitim-İş Ayvalık Temsilcilik Başkanı Nahil Filiz, Türk Eğitim-Sen Ayvalık Temsilcilik Başkanı Metin Bilkay, Eğitim- Sen Ayvalık Temsilcilik Başkanı Halis Çalık, sendika yürütme kurulu üyeleri ve üyelerinin yanı sıra Emek Partisi, İHD, SES temsilcileri de destek verdi.
“UYGULAMA EĞİTİMİN HİÇBİR SORUNUNU ÇÖZEMEYECEĞİ GİBİ TAM TERSİNE YENİ SORUNLARIN DOĞMASINA SEBEP OLACAK”
Eğitim-İş Ayvalık Temsilciliği adına başkan Nahil Filiz, Türk Eğitim-Sen Ayvalık Temsilciliği adına Başkan Metin Bilkay, Eğitim-Sen Ayvalık Temsilciliği adına yürütme kurulu üyesi Faruk Gürsoy tarafından yapılan ortak açıklamada, Eğitim sisteminin kangren haline gelmiş birçok sorunu barındırdığı vurgulandı. Açıklamada, ‘Asıl görevi bu sorunlara çözüm bulmak olan Milli Eğitim Bakanlığı her uygulaması ile ’eğitim sisteminin en önemli bileşeni’ olan öğretmenlerimizi hedef tahtasına koymaktadır. Üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmekte yetersiz kalan MEB, eğitimdeki yanlış politikaların sonucunda ortaya çıkan başarısızlığı üzerinden atmaya ve sorumluluğu öğretmenlere yıkmaya çalışmaktadır. Öğretmenleri ALO 147, BİMER, CİMER gibi uygulamalarla veliyle ve öğrenciyle karşı karşıya getiren, sürekli baskı altında tutan MEB, son olarak, 9 Haziran 2017 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren ‘Ulusal Öğretmen Strateji Belgesi’ hedefleri arasında, eğitimde performans değerlendirme uygulamasına da yer vermiştir. 12 ilde pilot uygulaması tamamlanan öğretmen performans sistemi için yönetmelik taslağı yayınlanmış, yakın zamanda da yürürlüğe gireceği ifade edilmektedir. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından öğretmenlerin mesleki yeterliliklerini arttırmak için uygulanacağı iddia edilen performans değerlendirme sistemi eğitimin hiçbir sorununu çözemeyeceği gibi tam tersine yeni sorunların doğmasına sebep olacaktır. Öğretmenlerin performansı için yapılacak değerlendirmede ortaya çıkacak olan performans notu okul müdürü, zümre öğretmenleri, zümre dışı öğretmenler, veliler, öğrenciler ve öğretmenin öz değerlendirmesi sonucunda elde edilecektir. 4 yılda bir yapılacak sınav notu da o yıl değerlendirmeye eklenecektir’ denildi.
MEB’in uygulamaya çalıştığı performans değerlendirme yönteminin dünyanın hiçbir yerinde yakın bir örneği olmadığı söylenen açıklamada, ‘Eğitimin niteliği hiçbir bilimsel karşılığı olmayan performans değerlendirmesi ile değil, öğretmene değer vererek, velinin, öğrencinin ve toplumun gözünde öğretmenin mesleki saygınlığını arttırarak sağlanabileceği açıkken, öğretmeni her an ‘diken üstünde’ tutacak bu yöntem asla kabul edilemez. MEB’in performans değerlendirme uygulaması öğretmenlerin birbirine ve öğrencilerine karşı güvensizliğini arttıracak, sürekli performans baskısı ve tehdit altında çalışmasının önünü açacaktır. Performans değerlendirmesiyle öğretmenlerin yaptıkları işin niteliğinden çok ‘yüksek performans’ üzerinden bireysel değerlendirmeye tabi tutulması, okullarda herkesin birbirinin ‘rakibi’ olduğu düşüncesinin gelişmesine ve iş barışının tamamen bozulmasına neden olacaktır. Öğretmenlik rekabetle değil dayanışma ile yapılacak bir meslektir. Deneyimlerimizle biliyoruz ki mesleki dayanışma zümre ve okul başarısını artıran önemli bir etkendir. Performans değerlendirmesi bahanesiyle öğretmenleri; öğrenciler ve velilerle karşı karşıya getirecek, öğrenci ve veliyi ‘memnun edilecek müşteri’ ; öğretmeni ‘satış görevlisi’ olarak gören bu uygulamayı kabul etmemiz mümkün değildir. Bilimsel ve objektif karşılığı olmayan performans değerlendirme sonuçlarının “görevde yükselme, yer değiştirme, sözleşmenin yenilenmesi, hizmet puanına katkı, ücretlerin belirlenmesi” gibi alanlarda kullanılması birçok mağduriyetin doğmasına ve hak kayıplarına sebep olacaktır. Özel sektörün işten çıkarmalarda hukuki belge olarak kullanmaya devam ettiği performans sisteminin ileriye dönük olarak iş güvencemizi de tehdit edeceğini göz ardı edemeyiz. Öğretmenlik mesleği; öğretmen yetiştirmedeki eksiklikler, atanma sorunları, çalışma koşulları, iş güvencesi açısından yaşanan kaygılar, yetersiz maaşlar nedeniyle giderek değersizleştirilmiştir. Öğretmenlik mesleğini daha da değersiz hale getirecek olan eğitimde performans değerlendirme uygulamasına karşı hiçbir ayrım gözetmeksizin bütün eğitim çalışanları ve sendikalar ortak mücadele yürütmelidir. Öğretmenlerin ve tüm eğitim çalışanlarının hakları için farklı sendikalarda mücadele yürüten bizler, mesleğimizin geleceğini tehdit eden “performans değerlendirme” sistemine karşı birlikte mücadele etme ve bu uygulamayı durdurma yönünde ortak bir kararlılık içindeyiz. Bu nedenle kamuoyu oluşturmak için bir dizi etkinlik gerçekleştireceğiz. Tüm öğretmenlerimizi sendika ayrımı yapmaksızın çalışmalara katkı sunmaya ve haklarımız için birlikte mücadele etmeye davet ediyoruz. Birleşerek bu saldırıyı durduracağımıza inanıyoruz’ denildi. Açıklamaya katılan sendika üyeleri ‘Mesleğime dokunma, Performansa hayır’ diyerek alkışlarla uygulamayı protesto etti.