Nilgün KAYA
Veli-Der Ayvalık Temsilciliği yaptığı açıklamada,16 yıldır eğitim sisteminde yapılan değişikliklerle çocukların hayatının yap-boz tahtasına çevrildiğine dikkat çekilerek “Bu yıl çocuklarımıza ağır bir travma yaşatıldı dedi.
Açıklamada, “Bu yıl çocuklarımıza yaşamları boyunca unutamayacakları ağır bir travma yaşatıldı. 16 yıl süresince eğitim sisteminde yapılan değişiklikler ile çocuklarımızın hayatı yap-boz tahtasına dönüştürüldü. Bu sene içersinde gerçekleşen liseye geçiş ve üniversite sınavı sonuçları eğitim sisteminin çöküşünün tablosudur. Çocuklarımızın en güzel yıllarının, geleceklerinin şıklar üzerinden tarif edildiği, bilimin, sanatın, felsefenin, edebiyatın, sporun yok sayıldığı bir eğitim sistemi inşa edildi.”
“YARATILAN BU KARANLIK TABLONUN SORUMLUSU PARASIZ, BİLİMSEL, KAMUSAL, LAİK, NİTELİKLİ EĞİTİMİ YOK SAYANLARDIR”
“Yaratılan bu karanlık tablonun sorumlusu parasız, bilimsel, kamusal, laik, nitelikli eğitimi yok sayanlardır. Çocuklarımıza paran varsa o da yetmez paran kadar eğitimi dayatanlardır. Çocuklarımızı ‘ucuz iş gücü ‘ olarak görenlerdir. Veli Der olarak mücadelemiz çocuklarımızın hayallerine, umutlarına sahip çıkma mücadelesidir. Aylardır bir gecede değişen sınav sistemine karşı çocuklarımızın düşlerine sahip çıkma mücadelesi verdik. Okullarımızın önlerinde, mahallelerimizde, il/ilçe milli eğitim müdürlükleri önünde onlarca eylem yaptık, imza masaları açtık, on binlerce imza topladık. Okulların gerçek sahipleri olan biz velilere, çocuklarımıza rağmen okullaşma politikasından vazgeçin dedik. Tüm çocuklarımızın nitelikli eğitim hakkı; her çocuğumuzun istediği okulda eğitim görme hakkı vardır dedik. Ülkemizin tamamında biz velilerin, çocuklarımızın birincil tercihi olan fen ve Anadolu liselerinin, sosyal bilimler, güzel sanatlar, spor liselerinin sayısını arttırın, bize rağmen imam hatip liselerini, meslek liselerini ve özel okulları teşvikler, protokoller üzerinden destekleyen okullaşma politikasından artık vazgeçin diye haykırdık. Çocuklarımıza okul türü/adres sınırı dayatmayın, kılavuzda belirlediğiniz sözde kriterler adil değildir, bilimsel değildir, yüz binlerce çocuğumuza ciddi mağduriyetler yaşatacaksınız diye seslendik. Aylarca haykırmamıza rağmen, bakanlık yetkililerinin çığlıklarımıza verdikleri yanıt üç maymunu oynamak oldu. Üzülerek söylüyoruz ki; tüm uyarılarımızda haklı çıktık… 91. 687 öğrenci açıkta kaldı, 162. 209 öğrenci özel okula mecbur bırakıldı, %10′ luk dilime giren 428 bin öğrencinin %70’ i merkezi sınavla öğrenci alan okullara yerleşemedi, 92. 010 öğrenci yazmak zorunda bırakıldıkları 4. ve 5. tercihlerine yerleştirilerek istemedikleri okullarda okumak zorunda bırakıldı. Son günlerde kamuoyuna yansıyan haberlerden de 700 bin öğrencinin yanlış yerleştirme mağduru olduğunu öğreniyoruz. Yüz binlerce çocuğumuzun mağduriyeti söz konusu iken Milli Eğitim Bakanlığı’nın hala bir açıklama yapmamış olmasını anlamak ise mümkün değildir.
Nakil kılavuzunda yapılan değişiklikler ile de bizim aylardır haykırdığımız taleplerden okul türü dayatmasının, okulda bulunuşluk kriterinin kaldırıldığını öğrendik. Bizim taleplerimize aylar öncesinden ses verseydiniz yüz binlerce çocuğumuz bu kadar mağdur edilmeyecekti. Yapılan bu değişiklikle VELİ DER olarak haklılığımız bir kez daha kanıtlandı. Ancak yapılan değişiklikler de yeterli değildir. Yaşanılanların sorumlusu çocuklarımız değil bu eğitim sistemini, sınav sistemini yaratanlardır. Milli Eğitim Bakanlığı’nı acilen sorumluluklarını yerine getirmeye çağırıyoruz”.
“İMAM HATİP LİSELERİ ANADOLU LİSESİNE DÖNÜŞTÜRÜLMELİ”
Milli Eğitim Bakanlığı’na çağrımızdır; Merkezi sınav ile yerleşmeye hak kazanan 428 bin öğrencinin %70’i tercihlerine yerleşememiştir. Yerel yerleştirmede de merkezi sınav puanı ve okul başarı puanı öncelikli olarak değerlendirilmediği için 300 bini aşkın öğrenci ya açıkta kalmış, ya da okul türü dayatması nedeniyle açıkta kalma kaygısı ile istemediği okul türlerine yerleşmek zorunda bırakılmıştır. Merkezi sınav ile öğrenci olan okulların kontenjan sayısı arttırılmak zorundadır. Bu okullar da öğrencilerin öncelikli tercihleri olan fen, Anadolu, sosyal bilimler liseleridir. Fen ve Anadolu liselerinin kontenjanları arttırılmalı ve yeni kontenjanlar il ilkokul okul kamuoyu ile paylaşılmalıdır. İmam hatip liseleri ve meslek liseleri Anadolu lisesine dönüştürülmelidir. Güzel sanatlar, sosyal bilimler, spor liselerinin kontenjanları arttırılmalıdır. Kılavuzda değişiklik yapılmalı, adil ve bilimsel, pedagojik olmayan adres (ev/ortaokul) sınırı, devamsızlık, yaş dayatması kaldırılmalıdır. Her öğrencinin istediği okulda eğitim görme hakkı vardır. Tüm çocuklarımızın istediği okula yerleşmesi sağlanmalıdır. Aynı zamanda yönetmelik,1. yerleştirme kılavuzu ve son olarak nakil kılavuzu ile birlikte yerleştirmelere dair üç ayrı metin ortaya çıkmış ve hukuki boşluk oluşmuştur. Çocukları mağduriyet yaşayan tüm velilerin dava açma hakkı vardır. Çocuklarımızın en temel hakkı olan eğitim hakkı için tüm velileri çocuklarımızın geleceğine sahip çıkmaya çağırıyoruz. Laik, kamusal, bilimsel eğitimi inşa etmek, çocuklarımızın hayallerine sahip çıkmak bizim elimizde. Memleketin her yerinde sınav sistemi yıkımına karşı herkesi çocuklarımıza ses olmaya çağırıyoruz. Çocuklarımızın hayalleri için. LGS yıkımına karşı ses ol, çığlık ol. Birlikte başarabiliriz.” Denildi.