Nilgün KAYA
Ayvalık’ta çeşitli demokratik kitle örgütü, siyasi parti ve meslek odası ile vatandaşların katılımı ile oluşturulan ‘Altınova Sahilinde Madene Karşı Güç Birliği Platformu’, maden şirketi ve firmaların, tüm tahribat ve zararları yokmuş gibi gösteren açıklamaları ile yazılı-görsel basın ve dergilerde yer alan doğaya, yaşama geri dönülemez zararlar verecek bu çalışmaları olumluymuş gibi gösteren yazılara tepki gösterdi. Gerçek görevlerinin bilincinde hareket eden basın mensuplarına teşekkür eden yaşam savunucuları, diğer yazılara itibar edilmemesi gerektiğine işaret etti.
Konuyla ilgili açıklamada; “Bizler Altınova Sahilinde Madene Karşı Güçbirliği Platformu olarak, Balıkesir ili Ayvalık ilçesi Altınova Mahallesi’nde Orhan Kandemir’e ait ‘’ Densan Madencilik San ve Tic. A.Ş.’’ tarafından denizde maden araması için,16 Ekim Salı günü planlanan Çevre Etki Değerlendirmesi (ÇED) toplantısına halkımız, yerel yönetim ve sivil toplum kuruluşları ile birlikte toplantıya katılmayarak izin vermedik. Komisyon sadece Altınova ile sınırlı kalmayıp daha sonra tüm Ayvalık ve civar ilçeleri de içine alarak bir yaşam mücadelesine girmiş bulunmaktadır. Ayvalık’ın çam fıstığı ile ünlü Kozak Yaylası’nda bulunan Bağyüzü Köyü’nde faaliyet gösteren ‘’Göltaş Andezit’’ firmasının 14,82 hektar olan taş ocakları sahasının 118,19 hektara genişletilmesi için, 24 Ekim Çarşamba günü yapılmak istenen ÇED toplantısını köylülerle birlikte engelledik. Ayvalık Karakoç içme ve kullanma suyu barajı, malzeme ocakları, kırma eleme yıkama tesisi ve hazır beton santrali projesi ile ilgili olarak 25 Ekim Çarşamba günü Aşağıcuma Köyü’nde ve aynı gün Polat Enerji Sanayi A.Ş. tarafından Eybek Dağı’na yapılmak istenen 75 RES tribününü kapsayan Rüzgâr Enerji Santrali (RES) Projesi Çevre Etki Değerlendirmesi için Edremit’te planlanan ÇED toplantılarına halkla birlikte izin vermedik. Ayvalık’taki RES’lere ve doğal sit alanlarının talanına, Ayvalık’ın havasını kirleten ve halkın zehir solumasına neden olan Prina Fabrikalarına karşı da mücadele başlattık”.
“BİRLİKTE HAREKET EDİLMESİ SONUCU MÜCADELEDE BÜTÜNLÜK SAĞLANMIŞTIR”
“15.643 hektarı denizden oluşan,19 bin 624,27 hektarlık alanı ile Türkiye’nin en büyük Tabiat Parkı olan Ayvalık Adaları Tabiat Parkı, su altı ve su üstü flora ve faunası ile ülkemizin en özellikli noktalarından biri konumundaki Ayvalık’ta ve çevremizde doğamızın talan edilmesine, havamızın, suyumuzun ve toprağımızın kirletilmesine karşı mücadelemiz sürecektir. Yaşam alanlarında halkımızın artarak yükselen duyarlılığı ve bilinci ile aynı zamanda STK’ların ve ekoloji örgütlerinin birlikte hareket etmesi sonucu mücadelede bütünlük sağlanmıştır.”
“BİLGİLER TARAFLIDIR, YEREL BASINIMIZIN BU KONUDA DUYARLI OLMASI GEREKİR”
Halkımızın, merkezi ve yerel yönetimin desteğini alarak demokratik kitle örgütleri ile güç birliği içerisinde mücadelesi devam ederken, bu mücadeleyi kırmak isteyen maden şirketi ve firmaların, tüm tahribat ve zararları yokmuş gibi gösteren açıklamaları ile yazılı-görsel basın ve dergilerde yer alan doğaya, yaşama geri dönülemez zararlar verecek bu çalışmaları, olumluymuş gibi gösteren yazılara itibar edilmemesi gerekmektedir. Yaşam alanlarını tehdit eden şirketlerin, kendilerini haklı göstermeye çalıştığı bütün bilgiler taraflıdır. Bu tür açıklamalara halkımızın artık inanacak durumu kalmamıştır. Yerel basınımızın bu konuda duyarlı olması artarak devam eden mücadelemize güç verecektir. Her zaman olduğu gibi halktan, doğadan yana duyarlılığını gösteren ve yanımızda olan Ayvalık Kaymakamlığı, Ayvalık Belediyesi, Jandarma ve Emniyet güçleri ile gerçek görevlerinin bilincinde hareket eden basın mensuplarına da teşekkür ediyoruz” denildi.