Nilgün KAYA
852 metrede, sıcaklığı 50 dereceye ulaşan termal su bulunan Ayvalık için art arda jeotermal sondaj başvuruları yapıldı. Kimi zeytinlik içinde kimi dere yakınında yapılan sondaj başvurularından biri de 2014 yılında suyunda yüksek miktarda arsenik olduğu tespit edilen Türközü köyü oldu. Yaşam savunucuları jeotermal sondaj başvurularının artmasına tepki gösterdi.
4 yıl önce izin alıp 2 yıl önce araştırmalara başlayan Varmak İnşaat Madencilik Enerji Tur. San. ve Tic. Ltd. Şirketi tarafından Ayvalık-İzmir asfaltı Belediye Köpek Barınağı karşısında jeotermal suya ulaşması diğer firmaları da harekete geçirdi. Ayvalık için arka arakaya jeotermal sondaj başvuruları yapıldı. Karaömeroğulları Petrol ve Doğalgaz Sanayi A.Ş tarafından Gazi Kemalpaşa Mahallesi Sülükçeşme Mevkii, Mutlu köyünde yapılan jeotermal sondaj başvuru için ÇED süreci başlatıldı.
ZEYTİNLİK İÇİNDE, DERE YAKININDA VE SUYUNDA ARSENİK OLAN KÖYDE ARAMA YAPMAK İSTENİYOR
Bakanlık tarafından sakıncalı bulunmayan jeotermal sondaj başvurularından biri zeytinlik içinde diğeri DSİ’nin içme suyu barajı yapmayı planladığı Karakoç Deresi yakınında. Bir diğer jeotermal kaynak aramak için sondaj yapmak istenilen saha içme sularında arsenik oranı insan sağlığına zararlı şekilde yüksek çıktığı 2014 yılında tespit edilen Türközü köyü. Sondaj sahasının yerleşim yerine yakınlığı ise 80 metre.
Türközü Mahallesi içme suyu kuyusunda arsenik oranının normal değerlerin çok üstünde çıktığını, sondaj sonrası yer altı su kaynaklarının daha da kirlenmesinin muhtemel olduğunu belirten Ayvalık Tabiat Derneği, Balıkesir Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne itiraz dilekçesi gönderdi. Sondaj yapılması düşünülen alan ve çevresinin zeytinlikler ile kaplı bulunduğuna ve tarım alanları içerisinde yer aldığına dikkat çekilen dilekçede , Proje, 3575 sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun ve Uygulama Yönetmeliği’ne aykırıdır. Bu nedenle sondaj yapılması mümkün değildir. Jeotermal çalışmalarının olduğu bölgelerde iklim yapısının değiştiği, tarım arazilerinin ve meyve ağaçlarının zarar gördüğü bilinmektedir. Zeytin ve zeytinyağı gelirleri Türközü halkının yegane geçim kaynağıdır. Jeotermal akışkan sıcaklığı, miktarı, kalitesi gibi birçok konu bilinemediğinden oluşturabileceği çevresel etkiler de yeterli düzeyde anlatılmamıştır. Sondaj alanı yerleşim yerlerine yakındır. Halkımızı koku, gürültü, toz, duman ve görüntü olarak rahatsız edecek çocukların ve yaşlıların ruh sağlığını olumsuz şekilde etkileyecektir. Proje alanı şu anda sulama amacıyla kullanılan Madra Barajının koruma mesafesi içerisindedir. Sondaj sahasının güney doğusundan geçen dere Madra Barajını beslemektedir. Ayvalık’a içme ve kullanma suyu temin etmek amacıyla Madra Barajından 187 lt/sn su, DSİ kurumunca Balıkesir Büyükşehir Belediyesi- BASKİ’ye tahsis edilmiştir. Ayrıca proje sahası DSİ tarafından içme suyu temin etmek üzere Türközü’ne komşu Kırcalar civarında yapılması planlanan Karakoç Barajının koruma mesafesi içerisinde kalmaktadır. Proje dosyasında hafriyat depolama alanı ve çamur havuzunun yeri belirtilmemiştir. Havuzda depolanacak sondaj çamuru ve jeotermal akışkanların kurutma ve buharlaştırma yöntemiyle bertarafı sırasında oluşacak etkileri, bilimsel olarak göz önünde bulundurulmamış, bu durumlarda yapılacak iş ve işlemlerin göz ardı edilmiştir. Proje alanı, yürürlükteki tüm alt ve üst ölçekli imar planlarına uygun değildir. Kamu yararına olmayan bu proje, telafisi güç veya imkansız zararlara neden olacaktır. Proje tanıtım dosyası oldukça zayıf olan Reşit Yılmaz Jeotermal Kaynak Arama Faaliyeti ile ilgili itirazlarımızın dikkate alınarak, söz konusu projenin reddedilmesi hususunda gereğini müsaadelerinize sunarız’ denildi.
“REENENJEKSİYON SÜREÇLERİ DOSYADA BULUNMUYOR”
Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu hükümleri gereğince Balıkesir Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü’nden gerekli izinler alınmadığını, su kaynaklarıyla ilgili olarak Balıkesir Su ve Kanalizasyon İdaresi (BASKİ) ile DSİ 25’nci Bölge Müdürlüğü’nden onaylı görüşün bulunmadığını kaydeden Ayvalık Tabiat Derneği, dosyada korunan alanlar kapsamında yeryüzü suları hakkında bilgi verilmediğini ve en önemlisi reenjeksiyon denilen, termal akışkanların kullanıldıktan sonra çevre ve insan sağlığına zarar vermemesi için yer altına geri gönderilmesi işlemi ile ilgili herhangi bir bilginin bulunmadığını vurguladı.
“SALDIRININ BOYUTU ÇOK BÜYÜK”
Gazikemalpaşa Mahallesi, Sülükçeşme mevkii, Mutlu köyde yapılmak istenen jeotermal sondajına itiraz için il müdürlüğüne dilekçe verdiklerini belirten Çevre Koruma ve Ayvalık’ı Güzelleştirme Derneği Başkanı Müge Okur, “Balıkesir genelinde her gün maden, taş ocağı ya da jeotermal konusunda yeni bir başvuru görüyoruz Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü internet sayfasında. Saldırının boyutu çok büyük. Dikkati çeken bir durum var; taş ocağı ya da maden olsun yapılmak istenenler ve yapılanlar zeytinliklere, fıstık çamlarına hep bu bölgeye zarar verecek şeyler” dedi. Bölge halkının kaygıları olduğu belirtilen dilekçede, ‘ Başta Mutlu Mahallesi olmak üzere proje sahası olarak seçilen alan zeytinliklerle doludur. Ayvalık’ta özellikle bu alanlara zeytincilik yapan, geçimini bununla sağlayan çok sayıda aile mevcuttur. Yapılmak istenen projenin çevreye, zeytin ağaçlarına ve insan sağlığına vereceği zararlar bizleri korkutmaktadır. Projenin yaratacağı olumsuz etkiler söz konusu saha ile sınırlı kalmayacaktır.’ denilerek projenin çevreye ve insan sağlına vereceği zararların göz önünde bulundurulması ve iptal edilmesi istendi.
“TEK GEÇİM KAYNAĞI ZEYTİN AĞAÇLARININ YOK OLMASINI İSTEMİYORUZ”
Türkiye Tabiatı Koruma Derneği Ayvalık Temsilcisi Bülent Özgen ise ‘zeytin ıslah arazisinde jeotermal arama yapılır mı?’ diye sorarak, “Tek geçim kaynakları yadigâr zeytin ağaçlarının jeotermal enerji santrali ile yok olmasını istemiyoruz. Biz çevreciler temiz enerjiye karşı değiliz. Karşı olduğumuz gözümüz gibi baktığımız ormana zarar verecek şekilde ve ağaçlarımızın kesilerek yapılmasına karşıyız” dedi.