Nilgün KAYA
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Genel Merkezi tarafından yapılan açıklamayı kamuoyu ile paylaşan ÇYDD Ayvalık Şube Başkanı Gülden Belge, ‘Kazdağları’na dokunma’ mesajını vererek konunun yakın takipçisi olacaklarını ifade etti.
ÇYDD tarafından yapılan açıklamada, “Geleceğe ve çocuklarımıza bırakabileceğimiz tek gerçek miras yaşanabilir bir çevredir. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği olarak, Kazdağları’nda planlanan doğa katliamının derhal durdurulması için yetkilileri göreve çağırıyor ve gelişmelerin yakın takipçisi olacağımızı kamuoyuna bildiriyoruz. Milyonlarca insanın tüm uyarılarına ve protestolarına rağmen yapılması planlanan maden alanı, Çanakkale merkeze 30 km uzaklıkta ve aynı zamanda 180 bin insanın tek su kaynağı olan Atikhisar Barajı’nın su havzasında yer almaktadır. Kazdağları’nın ana kaynak değeri bitki örtüsünün taşıdığı biyolojik çeşitlilik olup 800’den fazla bitki türünü barındırmaktadır. Bu bitki türlerinden 37 bitki taksonu ülkemiz için endemik, 9 bitki taksonu da Kazdağları için endemik özelliktedir. Bölge bitkisel çeşitlilik yanında, aynı zamanda kuş ve memeli hayvan türleri açısından da ülkemizin en zengin bölgesidir. Ayrıca etki sınırları içinde yer alan Çanakkale ve Balıkesir ilinin tüm yeraltı su zenginliğinin kaynağı Kazdağları’dır. Tarihte de bu zenginlik ‘Bin Pınarlı İda’ özdeyişi ile ifade edilmiştir. Dolayısıyla Kazdağları jeomorfolojik yapısı, bitki ve hayvan zenginliği ile doğal olarak çok önemli bir bölgedir. Kazdağları bu özellikleri ile geçmiş dönemlerde de yaşam ve kültür merkezi olmuştur. Yakın çevrede üç önemli antik kent bulunmaktadır. Bunlar; Troya savaşlarından önce kurulmuş Edremit’e 6 kilometre uzaklıkta Adramyttion, Edremit Körfezi’nin kuzeyinde Kaletaşı Tepesi’nin üstünde kurulu Antandros, Çanakkale il sınırları içinde yer alan Assos (Behramkale) kentleridir. Mitolojide “İda Dağı” olarak yerini alan ve efsanelere yansıyan Kazdağları, işte bu doğal ve kültürel yapısı ile mükemmel bir ekosistemi tanımlamaktadır.”
“DOĞA VE DOĞAL YAŞAM TÜM İNSANLIĞINDIR”
“Dünyamızın ve ülkemizin ekolojik ve tarihi yaşam dengesi olarak görülen bu alan üzerinde, bugün itibariyle yaklaşık 200 bin ağaç kesilmiştir ve firma tarafından da kesilmeye devam edilmektedir. Böylesine bir doğa cennetinin içinde yer alan ve kentin tek ve alternatifsiz su kaynağı Atikhisar Barajı Havzası üzerinde devam eden ağaç katliamının ardından, dünyanın en kuvvetli zehiri olan ve bitki, hayvan ve insan sağlığına olumsuzu etkisi tıbbi araştırmalarla saptanmış olan siyanürün, altın ayrıştırmasında kullanılacak olması havamız, toprağımız ve suyumuz için ölüm fermanının çıkarılması anlamına gelmektedir. Doğa ve doğal yaşam tüm insanlığındır, insanlığa ait yaşam döngüsü maddi çıkarlar doğrultusunda değiştirilemez ve müdahale edilemez. ÇYDD olarak çocuklarımızın geleceği olan doğal çevrenin katledilmesi amacını da taşıyan bu sorumsuzluğun derhal giderilmesini talep ediyoruz. Çünkü Kazdağlarının Üstü ‘Altın’dan daha değerlidir!” denildi.