“HAYRİYE OKTAY’I GÖREVİNE İADE EDİN”

Nilgün KAYA

3 yıl önceki sınav sonrası Cunda Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdür yardımcılığına atanan Hayriye Oktay’ın yöneticilikte görev süresi dolmamasına rağmen MEB kararnamesi ile görevinin sonlandırılıp öğretmen olarak atanmasına tepki gösteren Eğitim-Sen Ayvalık Temsilciliği, Oktay’ın görevine iadesini istedi.

Eğitim-Sen Ayvalık Temsilciliği, Cumhuriyet Meydanı’nda 18 Eylül günü yaptığı açıklama ile durumu protesto etti. Temsilcilik adına açıklama yapan Halis Çalık, “26/09/2016 tarihinde yazılı sınav sonucuna göre Cunda Mesleki Teknik Anadolu Lisesine müdür yardımcısı olarak atanan üyemiz Hayriye Oktay. Yöneticilikte görev süresi dolmamasına ve norm fazlası yönetici durumunda olmamasına  rağmen;  08/08/2019 tarihli Milli Eğitim Bakanlığı  kararnamesi  ile müdür yardımcılığı görevi sonlandırılarak  Öğretmen olarak ataması yapılmıştır. Bu atamanın gerekçesi ile ilgili olarak ilçe ve il Milli eğitim müdürlükleri ile yapılan görüşmelerde topu proje okul yönetmeliğine dayandırarak bakanlığa atmaktadır. Bakanlık yetkilileri ile yapılan görüşmelerde ise; il milli eğitim müdürlüğü tarafından Mayıs ayı içinde gönderilen yazıda norm kadro fazlası yönetici olarak bildirildiniz atama buna istinaden yapıldı denilmektedir. Milli Eğitim Bakanlığının Proje Okullar yönetmeliği okul,  ilçe, il milli eğitim müdürlükleri ve milli eğitim bakanlığı tarafından yandaş öğretmenleri kurumlara öğretmen ve yönetici olarak atama yönetmeliği gibi kullanılır hale gelmiştir.”

“OKULLARDA YÖNETİCİ OLMAK İÇİN GÖREVİNİ İYİ YAPMAK BİR KRİTER DEĞİL MİDİR?”

“Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumlarına Yönetici Görevlendirme Yönetmeliği Madde 36 da belirtildiği üzere “Norm kadro fazlası müdür yardımcıları, hizmet puanı daha az olandan başlamak üzere belirlenir.” yine aynı maddeye göre “İlgili mevzuatında belirtilen yöneticilik norm kadrosuna esas kriterler çerçevesinde müdür veya müdür yardımcısı norm kadrolarının bazıları veya tamamı kaldırılan eğitim kurumlarında norm kadro fazlası olanlar, il içinde ilan edilecek durumlarına uygun ihtiyaç bulunan eğitim kurumlarına aynı yöneticilik görevi ile sınırlı olmak ve kalan görev sürelerini tamamlamak üzere yönetici olarak görevlendirilme isteğinde bulunabilir.” ibaresi bulunmaktadır. Üyemiz Hayriye Oktay kurumda bulunan müdür yardımcıları arasında hizmet puanı en düşük olan yönetici olmamamla birlikte, tarafına norm kadro fazlası yönetici olduğuna dair herhangi bir tebligat yapılmamıştır. O zaman soruyoruz üyemiz Hayriye Oktay’ı bakanlığa kim ya da kimler norm kadro fazlası yönetici olarak bildirmiştir. İlçe milli eğitim müdürü ile yaptığımız görüşmede “Hayriye Oktay görevini iyi yapan bir personelimizdi. Yöneticilik görevinden alınması bizleri de şaşırtmıştır.” İfadesini kullandığına göre; Milli eğitim bakanlığına bağlı okullarda yönetici olmak için görevini iyi yapmak bir kriter değil midir? Ya da okullarda kurum yöneticisi olmak için;  illa da toplu sözleşmelerde çalışanları satmayı alışkanlık haline getiren, kamu çalışanlarının sözleşmeli çalışma biçimlerine ve çalışma hayatına başlangıçta bir torpil ve kayırma aygıtı olarak kullanıldığı artık ayyuka çıkmış olan mülakatla atama biçimine hiç ses çıkartmayan yandaş sendikanın mı üyesi olma koşulu vardır.”

“BENDEN DEĞİLSEN NE KADAR BAŞARILI OLURSAN OL SENİ GÖEVDEN ALIYORUM MANTIĞI İLE ÜLKE BİR ŞEY KAZANAMAZ”

“Benden değilsen ne kadar başarılı olursan ol seni görevden alıyorum” mantığı ile bu ülke bir şey kazanamaz. Hatta geleceğini kaybeder. Buradan yetkililere sesleniyoruz. Eğitim kurumlarını siyasi ve sendikal kadrolaşma adına heba etmeyin. Bir an önce yanlıştan dönerek Hayriye Oktay’ı görevine iade edin. Proje okulu olan bu okulda başka hiç kimsenin görevine son verilmemiş. Sadece eğitim sen üyesi olan Hayriye Oktay’ın yöneticilik görevine son verilmiştir. Yine ne tesadüfdür ki aynı tarihte yandaş sendikanın üyesi, şuan okul müdürlüğüne vekalet eden kişiye de Müdür yardımcısı olarak atanma kararnamesi gelmiştir. Biz bu atamayı yapan neredeyse her kademe organla görüşerek bu yanlıştan dönülmesini talep ettik. Ancak bu talebimize ne yazık ki olumlu bir cevap alamadık. Bundan sonrada ne bizim ne de vicdanların kabul edebileceği bu hukuksuz uygulamadan hukuk zemininde hesap soracağımızın bilinmesini kamuoyunca bilinmesini isteriz.” Dedi.