Nilgün KAYA
Ayvalık’ta kadınlar, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar günü kutlaması kapsamasında Cumhuriyet Meydanı’nda buluşarak ‘Kadın zinciri’ oluşturdu.
‘Kadınlar birlikte güçlü, gücümüz dayanışmamızdan’ sloganı ile Ayvalık 8 Mart Kadın Platformu çatısı altına bir araya gelen kadınlar, meydanda yan yana dizilerek zincir oluşturdu.
Ellerinde, ‘Kadınız öfkeliyiz isyandayız’, ‘Katiller hanemizde’ ‘Nefrete inat yaşasın hayat’ ‘6284 kadının güvencesi’ ‘Yaşasın 8 Mart’ yazan dövizlerle Cumhuriyet Meydanı’na gelen kadınlar, ıslıklar ve alkışlarla sorunları ve taleplerini sıraladı. Etkinlik halayla sona erdi.
8 Martın kadınların uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü olduğunu, eşit ve özgür bir yaşam için sokakta olduklarını belirten kadınlar, ‘100 yılı aşkın bu sürede kadınlar güçlerinin farkına vardı. Kadın dayanışma ağları tüm dünyayı sardı. Artık kadınlar erkek egemen şiddete, sömürüye, baskıya karşı bir arada yan yana durarak haykırıyor. Biz kadınlar şiddetten, tacizden, tecavüzden uzak yaşamak istiyoruz. Ekonomik krizlerle, kayyumlarla haklarımızın gaspından, göçmen olduğumuzda hayatlarımızın yok edilmesinden bıktık usandık. Çocuk istismarının erken evlilik diye pazarlanmasından, bu utançtan bıktık! Kadını aile içinde tanımlayan geleneksel ahlak normlarınızdan bıktık. Kaç çocuk yapacağımızı, kocamıza nasıl davranacağımızı, nasıl gülüp nasıl oturacağımızı söylemenizden bıktık. İnançlarımızın sorgulanmasından, başımızdaki örtüden, şortumuza kadar kıyafetlerimize karışılmasından bıktık. Nasıl yaşamak istediğimize biz kadınlar karar veririz. Evlenirken de boşanırken de, ayrılırken de baskıya maruz kalmadan, başımıza bir şey gelmeyeceğinden emin olarak yaşamak, kararlarımızı almak hakkımızdır. Gerici, ırkçı, cinsiyetçi eğitiminizden, şoven ve ötekileştirilmiş dilinizden bıktık! Kadına yönelik şiddeti normalleştiren söylemlerinizden, politik dilinizden, fetvalarınızdan ve uygulamalarınızdan bıktık! Biz eğitim kurumlarında üniversitelerde okuyan çalışan kadınlar olarak tacize, tecavüze, şiddete, mobinge hayır diyoruz. Demokratik, laik bir eğitim istiyoruz. Son yıllarda haklarımız ve kazanımlarımız kapitalizmin ve erkek egemen sistemin tehditi altında. Büyük mücadeleler vererek elde ettiğimiz, biz kadınları şiddete karşı koruyan İstanbul Sözleşmesi, 6284 sayılı Şiddet Yasası ve nafaka hakkımız gasp edilmeye çalışılıyor. Tehdit ve söylemlerle yürütülen kampanyalarla, biz kadınların hakları koruyan yasaların yok edilmesine geçit vermeyeceğiz. Hep birlikte yılmadan mücadele edeceğiz. Erken evliliklerin yolunu açan, çocuk istismarını meşrulaştıran, istismarcı erkeklere affetmeye çalışan yasaların meclisten geçmesine izin vermeyeceğiz. Biz kadınlar sadece kadın olduğumuz için tek tek katledilirken, katillerimize iyi hal indirimleri vererek ödüllendiren, erkek egemen adalete karşı durmaya devam edeceğiz. Kapitalizmin, patriyarkanın toplumsal yaşamın her alanında kadınları bir daha bir daha sömürmesine izin vermeyeceğiz. Erkeklerle aynı işi yapıp, hatta daha fazla çalışıp ama daha az ücret almayı kabul etmiyoruz. Kimsenin bedava hizmetçisi, bakıcısı, kölesi olmayacağız. Ev içindeki emeğimizin görünmez kılınmasına itiraz ediyoruz. Hakkımız olanı istiyoruz. Biz kadınlar her 8 Martta olduğu gibi bu gün de taleplerimizi meydanlardan sokaklardan haykırıyoruz, kadın ve eşitlik bakanlığı kurulsun, toplumsal cinsiyet eşitliği müfredatta yer alsın, tüm kurumların bütçeleri toplumsal cinsiyet eşitliği perspektifiyle hazırlansın, İstanbul Sözleşmesi başta olmak üzere, diğer tüm uluslararası sözleşmelerin gereklilikleri yerine getirilsin, 6284 sayılı kadına yönelik şiddetle mücadele yasası eksiksiz uygulansın, kadın danışma merkezleri ve kadın sığınakları yurt çapında yaygınlaştırılsın, 8 Mart kadınlar için ücretli izin sayılsın, eşit işe eşit ücret sağlansın, doğum izinleri artırılsın, doğum sonrası kadının statü kaybı yaşaması önlensin, iş yerlerinde ve mahallelerde ücretsiz kreşler açılsın. Yaşamın yarısıyken yok sayılmayı reddediyoruz! Dünyanın dört bir yanında alanlardan, meydanlardan, sokaklardan, evden, okuldan, işten, her yerden sesleniyoruz: eşit, özgür ve barış içinde bir yaşamı kuruncaya dek mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz.’ Dedi.