Nilgün KAYA
Ayvalık’ın Cunda Adası’nda yaşayan ev hanımı Nimet Ökten, ‘Girit Aşkı Retibe’ adlı roman yazarak hem Girit Mübadillerini, dedesi Mustafa Bey’in yaşamı üzerinden anlattı hem de eğitimini 3’ncü sınıfta yarıda bırakmasına rağmen okuma alışkanlığı ve yazma tutkusunu bir romana dönüştürerek çevresindekilere örnek oldu.
Girit Adası’nın Remso şehrinde doğan dedesi Kırasa Mustafa Bey’in, 4 evlilik yaşamasına rağmen en büyük aşkı olan Retibe hanıma kavuşamamasını, onunla birlikte olabilmek için verdiği mücadeleyi, ‘Girit Aşkı Retibe’ adlı ilk romanında anlatan ev hanımı Nimet Ökten, kitabını, Cunda Adası Son Vapur adlı restoranda düzenlediği etkinlikte tanıttı. Etkinlikte Nimet Ökten’i yeğeni Melek Akseki, Sanatçı Abdullah Şengörenoğlu da yalnız bırakmadı.
Eğitimini İlkokul 3’ncü sınıfta yarım bıraktığını ancak okuma alışkanlığı ve yazma tutkusunu hiç kaybetmediğini söyleyen Nimet Hanım, 1 yılda yazıp 7 yıl boyunca yayınlamaya uğraştığı romanında, Girit Mübadillerinin yaşamını Dedesi Mustafa Beyin, Retibe hanıma olan aşkı ekseninde anlattı.
“BU BÜYÜK AŞKI YAZMAK, ANLATMAK İSTEDİM”
İçindeki yazma isteğini uzun yıllar mücadele ederek bir romana dönüştürmekten mutluluk duyduğunu ifade eden Nimet Hanım, “ Girit Adası Resmo şehrinde doğan dedem Mustafa Bey’in çocukluğu ve gençlik yıllarının geçtiği adada, çok fırtınalı aşk hayatını anlattım kitabımda. Dedem Kapevya köyü’nün ağası, beyaz atlı bir süvari olarak burma bıyıklı, bıçkın bir delikanlı edasıyla Kırasa Mustafa Bey diye anılıyordu. Ben küçük torunu olarak, yüzünü iyi hatırlayamadığım, Girit’te yaşayan yakın arkadaşları ve babamın anlattığı kadarıyla hayatından bazı kesitleri dilimin döndüğü kadar, biraz hüzünlü biraz mutlu anılarını yazdım. Kitabımı yazdıktan sonra Girit Adası’na giderek dedemin izini sürdüm. Dedem Girit’te yaşadığı ve mübadele ile Türkiye’ye gelene kadar olan zaman içinde dört kez evlenmiş ama en büyük aşkı Retibe hanım olmuş ve ona kavuşabilmek için büyük mücadele vermiş. Dedem babaannemle ne kadar çok evlenmek istese de , babası o zamanın katı kurallarıyla engel olmuş ve dedem babasının istediği bir kadınla evlenmek zorunda kalmış, çok sevdiği bir kadın vardı ama onunla evlenemedi. Retibe’ye kavuşamamanın hıncını yaptığı işlerle malına mal katarak çıkarmış. Benim içimde görmediğim babaanneme karşı bir sevgi vardı. Bunun için aşklarını yazmak istedim. Dedemin bu büyük mücadelesini, babamın doğumu ve babaannemin zamansız vefatını kitabımda anlattım. 1955 Ada doğumluyum. Tahsilim çok fazla olmadı. Ben İlkokul 3’ncü sınıftan terk. Bu kitabı yazmak için çok mücadele ettim. Babam bunları anlattığında masal zannediyordum ama beynimde yer etti. Bir tiyatrocu arkadaşım vardı Kımız hanım, bunları yazmamı istedi ve ben de yazıya döktüm. Yayınlanmasını istedim ama 7 yıl bekledim. Son olarak bir profesör arkadaş yazılarımı gördü ve başka bir şey yazıp yazmadığımı sordu. Bu kitabı yazdığımı söyledim ve bir hafta içinde basıldı. 50 adet. Arkası gelirse çok mutlu olurum çünkü bu benim için büyük ödül çünkü yazdığım yazılarla çok takdir aldım. Bu yazılarım okurlarım tarafından severek okunduğu için benim için büyük ödül olur” dedi.