Nilgün KAYA
EMEK Partisi Balıkesir il örgütü yaptığı yazılı açıklamada, pandemi ile mücadele ederken ‘İnsanca yaşanacak asgari ücret, salgınla mücadelede 21 gün tam karantina, tüm emekçilere sosyal koruma’ talep etti.
EMEK Partisi Balıkesir İl Başkanı Mehmet Cemil Tosunoğlu, il yönetimi adına yaptığı açıklamada, “Pandemi ve pandemiyle birlikte daha da şiddetlenen ekonomik kriz,“tek adam rejimi”nin“çarklar dönecek”ısrarı nedeniyle her gün daha da ağırlaşarak işçi sınıfı, emekçiler ve yoksul halk kitlelerinin üzerine bir kâbus gibi çöktü. Günlük ölümler yüzlerle vaka sayısı binlerle, on binlerle ifade ediliyor. Saray erkanını, AKP’nin hatırlıları günlük olarak test yaptırırken işçilerin ‘yaygın test yapılsın’ talebi dikkate alınmıyor. Pandemi başladığından bu yana işçiler ‘sürü bağışıklığına’ terk edilmiş durumda. Pandemi döneminde ihmal edilmeyen bir tek önlem oldu. O da arka arkaya çıkarılan ekonomik paketler aracılığıyla tekellerin karının korunması için atılan adımlardır. Ekonomik krizin yükü işçi, işsiz, yoksul köylü, küçük esnaf, emekli kısacası tüm halkın omuzuna yüklenmiştir. Bu dönemde işten atmalar yaygınlaştı, işsizlik çığ gibi büyüyor, hayat pahalılığı katlandı. Emekçiler bu dönemde ücretsiz izin, kısa çalışma ödeneği, zorunlu izne çıkarmayla fiilen 1100-1700 TL düzeyine düşen ücretlerle hayatta kalmaya çalışıyor. Emekçilerin bu duruma düşmesinin sorumlusu siyasi iktidardır. Ne var ki “eve ekmek götüremiyorum” diyen esnafa “abartma al bir keyif çayı iç”; “ne iş olsa yaparım” diyen işsizin feryadına“işsizlik yok, mesele mesleksizlik, mesele iş beğenmezliktir” diye cevap verildiği günlerden geçiyoruz. Bu ortamda gelirlerin büyük bölümünün işçilerin ve bordro mahkumu kamu emekçilerinin vergilerinden oluşan 2021 bütçesinde bütün kaynaklar faiz ödemelerine, diyanete, savaşçı politikaların gereği olarak silah harcamalarına ve örtülü ve açık ödenekler olarak sarayın ihtiyacına tahsis edilmiştir. 2021 bütçesinde işçi, işsiz, üretici köylü, küçük esnaf, kadın, genç, çocuk yoktur. Mevcut Asgari ücret açlık sınırının altına düşeli aylar oluyor. Hal böyleyken yakında görüşülmesine başlanacak 2021 Asgari ücretin belirlenmesinde gerçekleşen 2020 ve beklenen 2021 enflasyon oranı baz alınarak brüt 3200 -3300, net 2500-2600 TL civarında rakamlar dillendirilmeye başladı bile. TÜİK rakamlarının gerçeklerle örtüşmediği ayyuka çıkmıştır. Asgari ücret; kıstasın açlık sınırı olarak alınmadığı, hak kayıplarını karşılayacak, insanca yaşanabilecek bir düzeyde olmalıdır. Pandemiye karşı mücadelede bilimin yol göstericiliği temel alınmalıdır. Bu bağlamda TTB yapılması gerekenleri ortaya koymuştur.
* Eğitim, sağlık, hijyen ve genel temizlik (belediye) gibi zorunlu olan mal ve hizmetlerin dışında üretim ve hizmet sunumu durdurulmalı, çalışanlara tam ücretli izin verilerek 21 gün tam kapanma sağlanmalıdır.
* Üretime ve hizmet sunumuna devam edenlere düzenli test yapılmalı, sağlıklı çalışma koşulları ve 6 saati geçmeyecek kısa çalışma saatleri uygulanmalıdır.
* Salgın süreci sona erene kadar yoksulluk sınırının altında geliri olan veya hiç geliri olmayan her haneye sosyal ekonomik destek verilmeli, ücretsiz doğalgaz, su, elektrik, telefon, internet hizmeti sağlanmalı, bu durumda olan yurttaşların kredi borçları ertelenmelidir.
* Sermaye kesimine sağlanan Teşvik, vergi, sigorta indirimi gibi ayrıcalıklara son verilmeli, hizmet alımında garanti ödemeleri iptal edilmeli bu kapsamdaki tüm projeler sonlandırılmalıdır.
* İşsizlik fonu, bireysel emeklilik fonu gibi fonlar amacı dışında kullanılmamalı, yönetimi işçilerin çoğunlukta olduğu kurullara bırakılmalı ve tüm kaynaklar kuruluş amaçlarına uygun olarak işçileri ve halkın ihtiyaçları için kullanılmalıdır.
* Pandemi süreci fırsata çevrilerek uygulanan baskı politikalarına, yasaklara, antidemokratik uygulamalara son verilmeli, haklar güvence altına alınmalıdır.
Taleplerimizi kazanmanın yolu mücadeleden geçmektedir. Başta sendikalar, meslek örgütleri olmak üzere siyasi partiler, emek ve demokrasi güçleri olarak haklarımızı ve taleplerimizi kazanmanın, özgürlük alanlarını genişletmenin, iktidarın baskı ve sömürü politikalarını geriletmenin yolu birlikte hareket etmekten ve ortak mücadeleden geçmektedir.” dedi.