Nilgün KAYA
EMEK Partisi Balıkesir İl Örgütü yaptığı yazılı açıklamada, “Türkiye, altına imza attığı uluslararası hukuka uymalı, Selahattin Demirtaş serbest bırakılmalıdır” denildi.
Açıklama şöyle devam etti; ‘AİHM Büyük Dairesi beklenen kararı vermiştir. HDP eski eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkında açılan davaların ve tutuklanmasının hukuki değil siyasi nedenlerle gerçekleştirildiği bu ikinci kararda bir kez daha ortaya çıkmıştır. Yapılması gereken açıktır: Türkiye’nin de imzacısı olduğu uluslararası hukuk sözleşmelerinin gereği yerine getirilmeli ve Demirtaş derhal özgürlüğüne kavuşmalıdır. Partimizin daha önce de dikkat çektiği üzere; HDP eş başkanlarının, yanı sıra milletvekili ve yöneticilerinin tutuklanması hukuki dayanaktan yoksundur ve siyasidir. Milletvekillerinin ve eş başkanların tutuklanması, Demirtaş’ın 4 yıl boyunca cezaevinde tutulması aynı zamanda halkın iradesine, demokratik siyasete ket vurmaktır. HDP’nin kapatılması gündemi ile bir kez daha kışkırtılan şoven milliyetçi dalga üzerinden son AİHM kararları da baypas edilmek istenmektedir. Tek adam hükümeti AİHM kararlarını tanımayacağının işaretini vermiştir. Cumhurbaşkanı Erdoğan kararı tanımayacağını açıklamış ve devletin imzaladığı uluslararası sözleşmelere uymayacağını ima etmiştir. Kendisi, partisi, partili arkadaşları AİHM’ne başvuru yaparken bu mahkeme meşru ve hukuki oluyor, ama iktidar aleyhine karar verirse o zaman o mahkemeler “meşru olmuyor, siyasi karar veriyor”. Bu tutum, Erdoğan iktidarının ne kadar pragmatist olduğunu göstermektedir. Bu tutum, AKP’nin sıkça dile getirdiği “hukukun üstünlüğü” söyleminin de ne kadar boş olduğunu ifade etmektedir. Demirtaş’ın serbest bırakılıp bırakılmayacağına karar verecek merci Cumhurbaşkanı değil mahkemedir. Yapılan açıklamalar yargı üzerinde de baskı oluşturmakta ve talimat anlamına gelmektedir. Gelinen yerde Demirtaş derhal serbest bırakılmalı ve bu adımla birlikte haksız, hukuksuz yere cezaevlerinde bulunan milletvekillerinin, seçilmiş belediye başkanlarının, siyasetçi, gazeteci ve aydınların tutukluluğuna son verilmelidir.’
