“ARTIK YETER, DAHA KAÇ KADIN KATLEDİLECEK?”

Nilgün KAYA

Balıkesir’de Seda Kayadelen adlı kadının, çocuklarının gözü önünde kocası Emrah Kayadelen tarafından öldürülmesi üzerine bir açıklama yapan Körfez Bağımsız Kadın Dayanışması, ” Artık yeter. Daha kaç kadın katledilecek?” Diye sordu.

Yapılan açıklamada, ” Balıkesir’de bugun bir kadın arkadaşımız daha, çok güvenli, çok kutsal ailesi içinde, kendi evinde acımasızca öldürüldü. Hem de çocuklarının gözü önünde. Üstelik yardım almasn diye üzerine kapılar kilitlenerek. Sanık yine kadının en yakını. Bir yastığa baş koyduğu, birlikte iki çocuk sahibi olduğu kocası. Görünür nedeni kıskançlık. Ülkemizin her yanında olduğu gibi Balkesir’de, Körfezde son yıllarda üst üste yaşanan kadın cinayetleri artık sabrımızı taşırdı. Körfezde kocalar, eski kocaları, erkek arkadaşları, oğulların, babalar tarafından katledilen Esra Gövem, Hanife Akman, Emine Kuru, Fatma Karabulut, Aygül Yönyül, Pınar Ç, Zeynep Çeliksoy, Işıl Çetkin, Selin Kartal, Yonca Tatarka, Vusule Yaşar’ın, minik Kuzey Efe’nin kanları daha yerde kurumamışken, ataerkil zihniyet ve sistem tarafından beslenen ve kollanan erkekler kadınları ve çocukları öldürmeye devam ediyor. Balıkesir’in Gümüşçeşme Mahallesi’nde Seda K. da defalarca bedenine saplanan bıçak darbeleri ile kocası E.K. tarafından katledildi. Kadınların kendi kararlarına, kendi bedenlerine sahip olma ve özgürleşme mücadelesinin karşılığı artık “öldürülme” oldu. Ne yazık ki katiller iyi hal indirimleri ile cezasız kalıyor! Adeta ödüllendiriliyor. Basına yansıyan haberlerden, E.K. ‘nın eşi Seda K. ya daha önce de şiddet uyguladığı anlaşılıyor. Şiddete maruz kaldığında kurumsal mekanizmalarla desteklenmeyen, korunmayan kadınların sonu çoğunlukla yazık ki “öldürülmek” oluyor. Kadın cinayetlerinin giderek daha fazla arttığı ve bir “CİNSKIRIM” boyutuna ulaştığı bir dönemde ne yazık ki kadınlar ve LGBTİ’lerin şiddetten ve cinayetlerden korunması için elzem olan İstanbul Sözleşmesi bir gece yarısı Cumhurbaşkanı kararı ile feshedildi! ilk imzacısı olmakla övündüğümüz sözleşmeden usulüne uygun bir yol bile izlenmedi. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin yetki ve görevleri çiğnendi. Ayrıca toplumun büyük çoğunluğunun İstanbul Sözleşmesi’nden yana olan iradesi hiçe sayıldı. İstanbul Sözleşmesi’nin fesih kararı yok hükmündedir. Kabul etmiyoruz. İstanbul Sözleşmesi bizim için hala yürürlüktedir. İstanbul Sözleşmesi kadınların ve LGBTİ+ larin yaşamları için elzemdir, güvencedir. Fesih kararından acilen vazgeçilmelidir. İstanbul Sözleşmesi’nin fesih kararı ile birlikte kadın katilleri şimdi çok daha mutlu. Ellerini ovuşturuyorlar! Seda K.’yı katleden E.K. da çok mutludur. Sabrımız kalmadı, yeter, artık daha fazla kadın ve LGBTİ+’ lar öldürülmesin. Kadın cinayetlerinin ve kadına karşı şiddetin önlenmesi için gerekli politikalan ve kurumsal destek mekanizmalar oluşturmak için Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni, tüm muhalefeti, tüm ilgili kamu kurumlarını, kolluk kuvvetlerini, herkesi acilen göreve çağırıyoruz. Haykırıyoruz. Duyun artık. Daha fazla öldürülmek istemiyoruz. İstanbul Sözleşmesinden vazgeçmiyoruz.” Denildi.

Edremit, Burhaniye, Gömeç ve Ayvalıklı kadınlardan oluşan Körfez  Bağımsız Kadın Dayanışması, Burhaniye Adliyesinde görülen Yonca Tatarka duruşmasına da katıldı.