Nilgün KAYA
Deva Partisi’nin düzenlediği 2. Deva Kadında Zirvesi, ‘Kadın varsa çözüm var’ ‘Yaparsa Kadın Yapar’ sloganlarıyla Ankara’da gerçekleşti. Ayvalık’tan zirveye, İlçe Başkanı Salih Oral Övüç, Kadın Çalışmaları Başkanı Yeliz Pulat Narin ve Sosyal Politikalar Başkanı Ayşegül Pabuşçu katıldı.
Ali Babacan liderliğindeki Deva Partisi, geçen yıl ilkini yaptığı Kadın Zirvesi’nin ikincisini 3 Mart Perşembe günü Ankara’da bir Otel’de gerçekleştirdi. DEVA 2. Kadın Zirvesi’nde kadının siyasetteki rolü başta olmak üzere farklı konular masaya yatırıldı. Zirve Kadın Politikaları Genel Başkanı Elif Esen’in konuşması ile açıldı.
Zirvede, DEVA Partisi Ayvalık İlçe Kadın Çalışmaları Başkanı Yeliz Pulat Narin de bir konuşma yaptı.
Çocukların geleceğinin annelere bağlı olduğuna ve annelerin temel sağlık ihtiyaçlarından güvenliğe, sadece çocuklarının değil toplumun gereksinimi olan her konuda mücadele verdiklerine dikkat çeken Yeliz Pulat Narin, “Televizyoncu, esnaf, Profesyonel Koç ama hepsinin ötesinde ben bir anneyim. 2 yaşında dünyalar tatlısı bir oğlum var. Adı: Umut.. Birkaç ay önce Umut yatağında uyuyordu, bense onu izliyordum. Öylesine masumdu ki.. Ne yükselen kur ve maliyetler yüzünden annesinin artık ürün satmakta zorlanacağından haberi vardı, ne de biberonunun dibinde kalan sütün fiyatını biliyordu.. Onu izlerken kalbimi bir korku sıkıştırdı. Korkuyordum çünkü onu nasıl bir geleceğin beklediğini bilmiyordum. Adaletli bir dünyada yaşayabilecek miydi? İstediği işte çalışabilecek miydi? Bir aile kurduğunda mutlu olup, rahat rahat geçinebilecek miydi? Böyle nice soru içimi kemirirken, fark ettim ki, aslında tüm söylenenlerin ötesinde annelik siyasetin ta kendisidir ve tüm annelerin öbür adı Umuttur. Geleceği doğuruyor ve büyütüyoruz. Geleceği yetiştiriyoruz. Buna rağmen, sen annesin, siyasette ne işin var, tepkileri ile karşılaşıyoruz. Oysa belki de yapılabilecek en politik iş, annelik. Yetiştirdiğimiz o minik insanın sağlığı, güvenliği, gelecekteki finansal istikrarı ve hayatını derinden etkileyecek daha pek çok konu alınan kararlara, uygulanan politikalara bağlı. Bu sebeple, gerçek şu ki, anneliğin her yönü siyaset ile ilgili ve anneler siyasette oldukça umut yükselecek. Anneler çocuklarının temel sağlık ihtiyaçları için mücadele eder. Politikacılar ise sağlık hizmetlerini etkileyen kararları verir. Ve evet, aşıya ulaşamayan bebekler olduğu müddetçe anneler siyasette olmalıdır.
Anneler çocuklarının güvenliği için mücadele eder. Şiddet tüm kadınlarımızı ve çocuklarımızı tehdit ederken, annelerimiz sokak ortasında katledilirken, minicik bebeklerimiz daha hayatı tanımadan şiddetle tanışırken anneler siyasette olmalıdır. Anneler çocukları için her zaman en iyisini ister. Bugün çocuğuna bakabilmek, ihtiyacı olan gıdayı alabilmek için birden fazla işte çalışan çok sayıda annemiz var. Elleri avize camı takmaktan parçalanmış bir anne tanıyorum. O parçalanmış ellerle ikinci işi olan ev temizliğine de gidiyor. Eminim siz de yıllar boyu böylesine zor iki işte çalışmış, dişinden tırnağından arttırıp evladını okutmuş bir çok anne tanıyorsunuzdur. Politikacılar çalışma hayatında herkese fırsat sunan yasaları oylar, aynı zamanda sosyal destekleri de belirler. Biliyor muydunuz, pandemi sırasında işini kaybeden kadınların oranı erkeklere kıyasla çok yüksek. Bu dönemde yükselen çocuk bakımı krizini annelerin kendi başına çözmesi beklendi. Kısacası, onlara yardım etmek için parmağını kıpırdatmayan bir toplumda böylesine yıpratılan kadınlar varken, anneler siyasette olmalıdır…Çocuklarımızın geleceği bize bağlı. Biz Cesuruz, biz çalışkanız, çünkü biz umudun öteki adıyız– çünkü biz anneyiz…” Dedi.
