SORU/YORUM; AYVALIK’IN SANAT TURİZM POTANSİYELİ NEDİR?

Ayvalık'ın sevilen sanatçılarından merhum Ressam Arif Buz, sergi açılışını vatandaşlara at arabası ile tanıtım yaparak duyurmuştu. Ağustos 2020

Nilgün KAYA

Körfez Bölgesi turizmini detaylı şekilde inceleyen çalışmalara imza atan Balıkesir Üniversitesi Burhaniye Uygulamalı Bilimler Fakültesi Turizm işletmeciliği Bölüm Başkanı Doç. Dr. Sabriye Çelik Uğuz, Ayvalık’ın da sanat turizm potansiyelini araştırdı. ‘Sanat turizmi çerçevesinde turist rehberleri için bir sanat rotası Ayvalık’ başlıklı bir çalışma hazırlayan Doç. Dr. Uğuz ile turizm haftası ve hazırladığı çalışma kapsamında hem Ayvalık’ta yaşayanlar hem de kentin adını duyup henüz görme ve tanıma fırsatı bulamayanlar için Ayvalık’ın sanat turizm potansiyelini gözden geçirdik.

Fotoğraf:Nilgün KAYA

Nilgün KAYA- Beyaz perdeye pek çok kez plato olan, edebi eserlerde anlatılan bir kent Ayvalık. Sanatçılara böylesine ilham veren Ayvalık’ın sanat potansiyelini araştıran çalışmanızın içeriğinden bahseder misiniz?

Sabriye Çelik UĞUZ- Gelişen ve değişen turizm anlayışı içinde insanları bir destinasyona yönelten ve özgün bir deneyim yaşatan en önemli unsur sanattır. Sanat turizmi, kişileri seyahate etmeye motive eder, farklı kültürlerle iletişimi kolaylaştırır, toplumsal gururu artırır ve ciddi oranda bölge ekonomisine katkı sağlar. Sanatsal ve turistik çekiciliklere sahip bölgeler, sanat turizmi ile etkin olurken, sanat destinasyonu markasına kavuşurlar. Bu çalışmada, Ayvalık’ın sanat turizmi potansiyeli teorik olarak araştırılmaktadır. Aynı zamanda Ayvalık’taki sanat etkinlikleri, sanat mekânları ve sanatçı atölyeleri sayısal ve görsel örneklerle ortaya konulmaktadır. Ayvalık, sanat turizmi çerçevesinde yeni bir sanat rotası olarak geliştirilerek turist rehberleri için çeşitli öneriler sunulmaktadır.

Fotoğraf: Sabriye Çelik UĞUZ

Nilgün KAYA- Sanat ve turizmi bağlayan noktalar ekseninde ‘Sanat turizmi kavramı’ nasıl ele alınmalı? 

Sabriye Çelik UĞUZ- Sanat, duygu ve düşünceleri harekete geçiren bir ifade ve toplumları anlatan bir dildir. Bir toplumu tanımanın ve öğrenmenin en iyi yolu sanattır. Diğer bir yolu ise turizmdir. Turizm, insanların dinlenme, eğlenme, kültür ve sanat gibi ihtiyaçlarını yerine getirmekle birlikte ulusları birbirine yakınlaştıran ve etkileşim sağlayan bir olaydır. Sanat ve turizm ilişkisine baktığımızda her ikisi de bir deneyimdir ve bu deneyimin bir uzantısı olarak sanat turizmi gittikçe yaygınlaşmaktadır. Sanat ve sanatçılar, destinasyonun otantik ve eşsiz bir yer duygusu ile deneyimlenmesini kolaylaştırır. Mekana özgü bir gerçeklik yaratan sanat, destinasyon imajında etkin bir rol oynar. Seyahat etmenin en önemli nedenleri arasında yer alan sanat, turistlerin beklentilerini şekillendirir ve turizmin gelişmesine katkı sağlar. Son yıllarda artan sanatsal etkinlikler, turizmin gelişmesini sağlarken turizm faaliyetlerinin artmasıyla sanata olan ilgi de artmaktadır.

Seyahat, turizm ve sanat arasındaki ilişki; sanat, sanat eserleri, sanatçılar, yerel halk ve turistlerin hayal gücünü ve turistik yerler hakkındaki fikirleri oluşturur. Yeni bir turizm ürünü olan ve hızla büyüyen sanat turizmi, seyahatin teşvik edilmesini sağlar. Sanatı görme, tecrübe etme ve tanıma arzusu turizmle doğrudan ilişkili olmasından dolayı, sanatçıları ve turistleri destinasyona çekmek için sanat turizmi desteklenmektedir. Sanat turizmi, sanatı görmek için seyahat etmeyi içeren ve sanatı başka bir yerde görmek için çok özel olarak seyahat edenlerin yanı sıra, turlar, tatil günleri veya evden uzakta diğer gezileri kapsamaktadır.

Fotoğraf: Sabriye Çelik Uğuz

Nilgün KAYA- Turizm ifadelerimiz arasında sık kullanılan kavramlardan Kültür turizmi hakkında neler söylersiniz?

Sabriye Çelik UĞUZ-Kültür, bir insanın yaşamı boyunca devam ettirilmesi ve yaşam biçimini şekillendirmesi olarak tanımlandığında ve turizm ile ilişkisi oluşturulduğunda, kültür turizmi şeklinde ortaya çıkar. Kültür turizmi esas olarak bir yandan kültürel değerlere ve yaşam biçimlerine, diğer bir yandan kültürel ve sanatsal faaliyetlerin yürütüldüğü sosyal ortamlara odaklanır. Geçmişte kültür turizmi, çoğunlukla yüksek kültür ve kültürlü insanlarla ilişkilendirilirken, günümüzde kültür turizmi, spor, yaşayan miras, son nostalji ve yerel toplumların günlük yaşamını içine alan birçok popüler kültürel çekicilikleri içinde barındırmaktadır. Geçmişin somut mirasından, çağdaş kültürün soyut ürünlerine doğru ilerleyen kültür turizmi, tarihi eserleri ziyaret nedeniyle miras turizmini, güncel sanat etkinliklerinden yararlanması nedeniyle sanat turizmini içine almakta ve yaratıcı turizme doğru genişlemektedir.

Fotoğraf:Nilgün KAYA

Nilgün KAYA- Peki, sanat turizminin kente kazandıracağı ivme üzerine ne söylemek istersiniz? 

Sabriye Çelik UĞUZ- Kültür turizminin içerisinde gelişerek turizm literatüründe yeni bir turistik ürün olarak yer alan sanat turizmi, seyahat için motivasyon kaynağıdır ve turizm talebini artırıcı güce sahiptir. Birçok şehir ve ülke; sanatçıları, sanat eserleri, sanat etkinlikleri ve programları ile sanat temelli bir imaj oluşturarak yoğun bir turist çekmektedir. Paris, Londra, Milano ve New York gibi şehirlerde sanat turizminin gelişmesinin altında yatan temel dinamik, sanatın ve kültürün kentsel gelişime katkısının yerel yöneticiler ve politikacılar tarafından kavranması ve tecrübe edilmesidir. Bu noktada sanat, turizm aracılığıyla yerel ve ulusal açıdan gelir yaratıcı unsur haline gelmektedir. Sanat turizmi, şehir ve ülke ekonomisine katkı sağlamakla birlikte bir destinasyonun fiziksel ve sosyal karakterini yeniler; yerel halkı ve turistleri bir araya getirir, topluluk gururunu artırır, sanatla ilişkili kuruluşları çoğaltır ve daha canlı bir yer yaratır.

Nilgün KAYA- Araştırmanızda ve ortaya koyduğunuz çalışmada Ayvalık’ın sanat turizm potansiyeli nasıl bir seyir izliyor?

Sabriye Çelik UĞUZ- Sanat ve sanat turizmi ile özdeşleştirilen ülkeler/bölgeler/şehirler çoğalırken, Türkiye’de sanatın bir kurum haline dönüştüğü ve son yıllarda sanatsal etkinliklerde bir hareketlenme olduğu ve de sanat turizminde gelişmeler yaşandığı görülmektedir. Ülke imajının yenilenmesi ve çağdaş sanat etkinliklerinin düzenlenmesi konusunda uluslararası bir sanat merkezi olan İstanbul, göz alıcı müze ve galeriler, devasa sergiler, fuar, festival ve bienaller sayesinde sanat turistlerinin odak noktasıdır. Aynı zamanda hem doğal, tarihi ve kültürel yapısı hem de turistik olanakları ile dikkat çeken Balıkesir ili Ayvalık ilçesi, sanata ve sanat etkinliklerine ev sahipliği yapmaktadır. Sanat destinasyonu olmaya hızla yaklaşan Ayvalık’ta sanat, kent kimliğinin bir parçasıdır ve ilçe, sanatın öncülüğünde yenilenmekte, sanatçı atölyeleri ile canlanmaktadır. Bu çalışmamda, Ayvalık’ın sahip olduğu sanat ve turizm ortamı incelenerek sanat destinasyonu olma potansiyeli ortaya konulmuştur. Çalışma kapsamında ayrıca ilçenin sanat galerileri, projeleri, etkinlikleri, sanatçıları ve sanat atölyeleri sayesinde özgürleştirici ve dinamik bir sanat ortamı olduğu ve turizm açısından sanatla anılan bir kente dönüştüğü tespit edilmiştir. Sanatla kent imajını güçlendiren ve sanat turizmi ile canlı bir kent olan Ayvalık, bir sanat rotası olarak turist rehberlerine alternatif sunmaktadır. Bu tespitler doğrultusunda, Ayvalık’ın sanat destinasyonu olarak gelişiminin sağlanması ve turistlerin daha fazla ziyaret etmesi için turist rehberlerine önerilerde bulunulmuştur.

Fotoğraf: Sabriye Çelik Uğuz

Nilgün KAYA- Turistlerin sanatla ilgilenme şekilleri nasıl oluyor?

Sabriye Çelik UĞUZ- Hughes’in (2000) sanat turizmi modelinde ise, turistlerin sanatla ilgilenme düzeyleri sınıflandırılmaktadır: Sanat turistlerini sanat çekirdeği ve sanat-çevre birlikteliği olarak iki şekilde tanımlar. Sanat, seyahatin merkezinde ve sanat için bir destinasyona çekilen kişiler, ‘sanat çekirdeği turistleri’dir. Bunlar; sanatsal üretimlerin görülmesi, daha yüksek standartta bir sanat performansının izlenmesi, sanat-sanatçıyı deneyimleme arzusu ve sanatla daha iyi bir ortamda olma isteğinde olan kişilerdir. Sanat-çevre kategorisinde ise, seyahat için başka bir nedenleri olup, bir sanatsal etkinliğe katılmak için destinasyondan ayrılmadan önce seçim yapan kişiler, ‘sanat-çevre turistleri’dir. Sanat dışında seyahat amaçları olan sanat-çevre turistleri, sanatsal faaliyetlere katılma kararı vermeleri sonucunda sanata yönelik özel ilgi ve farkındalık yaşayacaklardır. Avustralya Sanat Konseyi tarafından hazırlanan 2015 yılının ‘Sanat Ülkesi’ raporunda, sanat turizminin Avustralya için önemli olduğu ve 2013-2014 yılları arasında yaklaşık 2,4 milyon yabancı sanat turistinin Avustralya’yı ziyaret ettiği belirtilmiştir. Aynı zamanda yabancı turistlerin % 38’nin ise en az bir sanat etkinliğine katıldığı tespit edilmiştir.

Fotoğraf: Sabriye Çelik Uğuz

Nilgün KAYA- Sanat nedeniyle bir mekan cazibe kaynağı olabiliyor. Sanat temelli seyahatlerden eski dönemlerden beri söz ediliyor. Bu konu hakkında görüşleriniz nelerdir? 

Sabriye Çelik UĞUZ- Sanat nedeniyle bir mekanın merkez olması veya ikincil bir cazibe kaynağı olup olmadığı karışık bir durumdur. Eğlencenin ve sanatın merkezi olan Broadway (New York) ve West End’in (Londra) müzikal, tiyatro ve konser için yüksek oranda turist çektiği bilinmesine rağmen sanat nedeniyle kaç kişinin seyahat ettiği açık ve net değildir. Çoğu insan için seyahatin asıl nedeni sanat olmasa bile sanatsal etkinlikler önemli bir ikincil cazibe kaynağı olup, sanat çekirdeği turistlerini çekmektir. Ayrıca büyük turizm merkezlerinin dışında Birleşik Krallık’ta deniz kenarındaki tatil yerleri güneş, deniz, kültür ve eğlence amaçlı olmakla birlikte sanatçıları görmek ve sanatsal gösterileri izlemek iyi bir fırsattır. Yine turistleri çekmek konusunda Edinburgh ve Glastonbury’deki sanat festivalleri, çok başarılı örnekler arasındadır. Sanat, turistler için tatil deneyiminin en önemli parçası ve diğer turistik amaçlı seyahatlerin en güçlü bileşenidir. Bir tatil beldesi, kasabası ve şehrini ziyaret etmeye karar vermede sanatın varlığı yeterli olduğu kadar sanatın ayırt edici özelliği ile mekanın bütünlüğü ve dengesi oluşturulmaktadır.

Klasik zamanlardan bugüne kadar sanat, insanları hem komşuları hem de çok uzak şehirleri ve bölgeleri ziyaret etmeye yönlendirmektedir. Sanat ve kültür için seyahat etmenin modern dönemden önce belirgin ve hatta yüksek düzeyde organize edildiğine dair çok fazla kanıt vardır. M.Ö. 1244’e tarihlenen Mısır mezarlarında “turist grafiti”sinin olduğu ve bu alanların ziyarete açıldığı bilinmektedir. Aynı şekilde Platon’un Yasaları içerisinde 5. yüzyılda Yunanistan’da seyahat düzenlemeleri, tesisleri ve organizasyonları detaylıca anlatılırken sanat gezginlerinin bolca olduğu belirtilmektedir. Hatta kültürel ve sanatsal amaçlı seyahat edenler sıradan insanlarsa rahipler tarafından tapınaklarda ağırlanması, yüksek statüde olan insanlarsa zengin, bilge veya erdemli kişilerce malikânelerinde konuk edilmesi anlatılmaktadır. Antik Yunan’da kültürel ve sanatsal alanların bilinmesi, seyahatin teşvik edilmesi için özel düzenlemeler yapılmış olup, bu önemli düzenlemelerden birisi olan ve “proxenoi” adı verilen kişiler, her Yunanistan kentinde misafirlerle ilgilenmek üzere resmi olarak görevlendirilirdi. Roma İmparatoru Augustus’un hükümdarlığı döneminde sanat ve kültür; zevkli, eğitici ve öğretici olarak seyahatin ana nedenleriydi. Görkemli anıtsal yapıları ve eserleri görmek için seyahat eden gezginleri, Roma vatandaşları iyi bir misafirperverlik bağları ile ağırlamaları gerekmekteydi. Aynı dönemde Büyük Tur (Grand Tour)’un kökenlerini oluşturan resmi ve zorunlu olan büyük bir tur mevcuttu: Roma’dan başlayıp Ege Adaları üzerinden Küçük Asya’ya (özellikle Roma’nın kökeni olan Truva’ya), ardından Mısır’a ve daha sonra Roma’ya geri dönerek bitiyordu. Bu tura katılan sanat turistlerini bir ücret karşılığında dolaştıran ve bilgi veren rehber sayısı da gittikçe çoğalıyordu. Seyahati geliştiren bu öncül nedenlerin Büyük Tur’u ortaya çıkardığı ve Büyük Tur’daki sanatın yeri, modernite ile güçlü bir bağ kurması, turizmde ciddi bir gelişime neden olduğu görülmektedir. Roma İmparatorluğu’nun yıkılmasından sonra sistematik olarak devam eden sanat turizmi faaliyetleri Büyük Tur ile devam etmiştir. M.S. 1600 ile 1750 yıllarını kapsayan ve dört ay ile üç yıl arasında süren Büyük Tur, genç İngiliz asilzadelerinin eğitim amaçlı olarak Avrupa’da bulunan doğal, tarihi, kültürel, sanatsal ve bilimsel güzellikteki yerlere yaptıkları ziyaretleri içermekteydi. Büyük Tur’un güzergahları boyunca seyahat; iyi yaşanmış bir hayat arayışının bir parçası olduğunu ve sanatı görmenin yanı sıra sanat anlayışının deneyimlenmesi gerektiğini göstermiştir. Endüstrileşme ile birlikte seyahat eden sanatçılar ve sanat amaçlı seyahat edenler, sanat turizminin gelişimine katkı sağlanmakla yetinmeyip yeni turistik mekanların oluşmasına neden olmuşlardır. Yirminci yüzyılın ortalarından itibaren giderek artan biçimde sanatçılarla özdeşleşen destinasyonlar oluşmaya başlamış ve turistler tarafından arzu edilir hale gelmişlerdir. Günümüzde ise sanat turizmi; zevk, yaratıcılık, entelektüel ve duygusal gibi nedenlerle kurulan sıkı bağları yaşattığı için tercih edilmektedir. Sanatın kişisel duyguları dönüştürücü gücünü yaşama isteği ile birlikte destinasyondaki sosyal ve kültürel atmosfer içinde olma hissi, sanat turizminin gelişmesini sağlamaktadır. Çağdaş sanat turistleri, doğaya, çevreye, kültüre duyarlı olarak uzak Japon adalarına, Çin’in vahşi doğa bölgelerine, Avustralya dışındaki adalara, Teksas ve Nevada’nın yüksek çöl bölgelerine seyahat etmeye isteklidir. 1988 yılında kurulan Martin Randall Travel gibi sektörün öncülerinin arkasında sanat turizmi pazarına giren ve gittikçe artan sayıda seyahat acentesi vardır. Bunlar arasında Cox ve Kings, Tate Travels, Ciceroni Travel, ACE Cultural Tours ve Holts Tours, sanat temelli seyahati kolaylaştırmaktadır.

Fotoğraf: Sabriye Çelik Uğuz

Nilgün KAYA- Sanat temelli seyahat yaygın. Peki, sanat temelli kentsel gelişim?

Sabriye Çelik UĞUZ- Sanat turizminin çoğunlukla kentsel alanlara odaklandığı bir gerçektir. Kentsel kalkınma ve yenilenme amacıyla merkezi ve yerel yönetimler, şehir planlamacıları ve kültürel politika yapıcılar tarafından kültür endüstrisi politikaları ve “yaratıcı şehir” stratejileri geliştirilmiş olup, bu stratejilerde sanatın etkin rolü benimsenmektedir. Sanat ve kentsel yenilenme çerçevesinde “kültürel/kentsel turizm” ve “sanat/şehir imajı ve tanıtımı” gibi konular üzerinde yoğunlaşma ile birlikte sanat, şehir ve turizm ortak bir stratejide birleştirilir.

Eski bir sanayi şehri ve/veya bölgesinin dönüştürülmesinde sanat, sanatçılar, sanat eserleri ve sanat mekanları “bir fırsat” olarak değerlendirilir. ABD/Newark’taki New Jersey Sahne Sanatları Merkezi, bir şehrin yeniden canlandırılmasında ve turizm merkezine dönüşmesinde etkili bir güçtür. Şikago’da kentsel ve sanatsal stratejiler oluşturularak endüstriyel geçmişinden geriye kalan alanlar; müze, galeri, bar, restoran ve mağaza gibi mekanlara dönüşür. Şehrin sanat ve turizm eşliğinde gelişmesine yönelik en iyi uygulama Wicker Park Mahallesi’nde yaşanır. Wicker Park, müzik ve sanat ortamına sahip kaliteli bir kentsel kültür alanı olarak ulusal bir ün kazanır ve sanatla gelişmenin avantajını yakalar. New York ve Los Angeles gibi şehirlerle birlikte New Orleans Şehri, sanat turizminde ciddi bir ilerleme sağlar. Jazz ve Blues müziğinin başkenti olan New Orleans, sanatın ve turizmin göz alıcısı olmaya devam eder. Sanat, turizm ve sanatçı kimlikleri üçgeninde bir sanat parkı olan Jackson Meydanı, sokak etkinlikleriyle bir karnaval; sanatçıların üretimleriyle bir atölye ve eserlerin sergilenmesiyle bir açık hava sanat galerisine dönüşür ve turistlerin ilgi odağı haline gelir. Kentucky Eyaleti/Louisville’de 2006 yılında 90 odalı bir butik otel ve çağdaş sanat eserlerini sergileyen bir kamu müzesi şeklinde yapılan 21c Museum Hotel, sanat ve turizm birlikteliğinde şehrin yenilenmesini sağlar.

Birleşik Krallık’ta sanayileşme sürecine maruz kalmış şehir ve bölgelerin yeniden canlanması sanatla gerçekleştirilir. Londra’da ‘Bankside Elektrik Santralı’nden sanat müzesi ve galerisine dönüşen Tate Modern, Manchester/Saltford’deki görsel ve sahne sanatlara ait bir sanat kompleksi olan The Lowry ve Newcastle/Gateshead’de kamusal sanat enstalasyonu olarak 20 metrelik Anthony Gormley’in Meleği veya Kuzey’in Meleği en önemli örneklerdendir. Aynı şekilde sanayi sonrası kentsel dönüşüm sağlayan şehirlerin dışında sahil kıyılarında yer alan yerleşimler de sanat odaklı kentsel politikaları aracılığıyla yeni bir destinasyon markası haline gelir. Thanet Bölgesi’ndeki Margate sahil kasabası, Thanet Bölge Konseyi, Turner Contemporary Sanat Galerisi ve özellikle görsel sanatçıların öncülüğünde kent yeniden yaratılır.

İspanya/Bask Bölgesi/Bilbao şehrindeki Guggenheim Müzesi, modern mimarinin en önemli tasarımlarından olup, madencilik ve sanayinin merkezi olan şehri tek bir müzenin açılmasıyla kültürel ve ekonomik anlamda dönüştürür. Müze, kentin gençleşmesinin en önemli sembolü ve itici gücü olurken, yeni eğlence ve kültür endüstrilerini teşvik ederek kafe, restoran, otel ve hediyelik eşya gibi turizm işletmelerini artırır. 1997 yılında açıldığı günden itibaren müze, her yıl %88’i yabancı turist olan 1 milyondan daha fazla ziyaretçiyi ağırlamaktadır.

Birleşik Arap Emirlikleri’nin başkenti Abu Dabi, hızla gelişen Saadiyat Adası’nı “sanat adası” olarak ilan edilerek sanatçılar için yeni bir platform oluşturur ve turizmi hareketlendirir. Dünyanın en büyük şube müzesi olan Guggenheim Abu Dhabi, dünyanın dört bir yanından gelen turistlere benzeri görülmemiş bir deneyim yaşatır ve Asya’nın çağdaş sanat merkezidir. Performans sanatları ile sanat turistlerini çeken Seul, sanat turizmini sürdürülebilir bir niş pazara dönüştürür. Geleneksel ve modern dans, müzik ve tiyatro dahil olmak üzere Kore sahne sanatlarının çekiciliği turizme büyük bir katkı sağlar ve sanat turistlerinin sayısını her yıl artırır. 1980’lerde başlayıp, sanat için küresel şehir haline gelen Singapur, sanat turizmi için Dünyayı Singapur’a getir, Singapur’u dünyaya götür sloganı ile kalkınmasını hızlandırır. Endonezya’nın en gözde turizm merkezi olan Bali Adası’nda sanat ve turistler arasındaki ilişki; Sanur, Mas ve Ubud arasında bir sanat rotası ile somutlaşır. Yaklaşık 40 yıldır kullanılan bu güzergah, sanat ve sanatçı performanslarının hakim olduğu Sanur sahilinden başlar, olağanüstü ahşap heykelleri ile ünlü Mas köyüne doğru ilerler ve resim geleneği olan ve birçok galeri, müze ve atölyeleri ile tanınan Ubud’ta sonlanır.

Türkiye’de sanatın en canlı olduğu tek kent, İstanbul’dur. 1980’li yıllarla birlikte özel galerin açılması, sergilerin düzenlenmesi ve 2004 yılında açılan İstanbul Modern ile birlikte sırasıyla Pera Müzesi, Santral İstanbul ve Sabancı Müzesi gibi müzelerin çoğalması, şehrin gelişmesini hızlandırır. İstanbul Bienali’nin düzenlenmesi, 2010 Avrupa Kültür Başkenti: İstanbul olması ve İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın (İKSV) desteklediği birçok sanat festivalin varlığı sonucunda İstanbul, uluslararası bir sanat merkezi ve turistlerin ilgi odağıdır.

BİR SANAT DESTİNASYONU OLARAK AYVALIK

Nilgün KAYA- Ayvalık bir sanat destinasyonu olabilir mi?

Sabriye Çelik UĞUZ- Kuzey Ege’de Balıkesir iline bağlı Ayvalık ilçesi, Edremit Körfezi içerisinde yer alan bir yerleşimdir. Kuzeyinde Gömeç, güneyinde Dikili, doğusunda Bergama ilçeleri ve batısında Ege Denizi ile çevrili olan ilçe; iklimi, çam ormanları ve zeytinlik alanları, sualtı-su üstü zenginliği, Ayvalık Adaları denilen takımadaları, flora, fauna ve endemik türleri barındıran Ayvalık Adaları Tabiat Parkı, sayısız koyları, muhteşem plajları olan kıyı şeridi ve ulaşım olanakları ile coğrafi çekiciliklere sahiptir. Eşsiz doğal güzelliklerini tamamlayan antik kentleri, mimarisi, yemek kültürü, gelenekleri, kültürel-sanatsal merkezleri ve turistik mekanları sahip olup, kültürel çekicilikleri ile ön plana çıkar. “Adalar kenti” denilen Ayvalık, Cunda Adası’nın bir kısmı hariç Ayvalık’a bağlı 22 adanın 19’unu kapsayan Ayvalık Adaları Tabiat Parkı, 17.950 ha’lık alanı ile 21.04.1995 yılında koruma altına alınır. Tabiat Parkı, konumu, taşıdığı jeolojik, estetik, doğal, tarihi ve kültürel özellikleri en önemli kaynak değerleri oluşturur.

Eski adı Kydonies olan ve M.Ö 6. yüzyıla tarihlenen Ayvalık; Hekatonnessos adalarına serpilmiş Yunan kolonileri üzerine kurulmuş olup, daha sonra şehir bugünkü konumuna taşınmıştır. 1653 yılında zengin kişilerin yaşadığı yer olan ilçe, İzmir’den sonra bölgenin sanayi ve ticaret merkezidir. Ticarete konu olan zeytin tarımı nedeniyle zeytin, zeytinyağı, diğer zeytin ürünlerinin elde edildiği zeytinyağı fabrikaları, sabunhaneler, yağ değirmenleri (imalathane) ve ticari depolar ile endüstriyel yapılara sahiptir. 1803 yılında inşa edilen Akademi binası (Gymnasium Kydonion) ile Ayvalık, bölgenin eğitim merkezi haline gelir. Zeytinyağı endüstri ile ekonomik gelişmenin ve Akademi ile kültürel gelişmenin varlığı, entelektüel düzeyin artmasını sağlar. Aynı zamanda Osmanlı İmparatorluğu Dönemi’nde bağımsız bir yerleşme olan Ayvalık’ta Rumlarla birlikte Müslüman sakinlerin yaşaması sonucunda kent kimliği ve yapısı şekillenerek bugüne taşınır. Tarihsel süreçte farklı kültürlere ev sahipliği yapan ilçe, mübadelenin etkisiyle Midilli, Girit ve Batı Trakya kültüründen etkilenerek zengin bir kültüre sahip olur ve esas itibariyle bu kültürlerin çeşitliliği sayesinde mutfağı ile ünlüdür. Ayvalık mutfağını zeytinyağlı yemekler, deniz ürünlerinden ve otlardan yapılan mezeler şekillendirir.

19. yüzyılda zeytine dayalı endüstrinin geliştiği Ayvalık’ın kent mimarisi, kıyıda bulunan limanın ve endüstriyel yapıların olduğu yerleşimden başlayıp tepe ve orta bölgelerde daha fazla evlerin ve kiliselerin bulunduğu şekilde kademeli bir düzende oluşur. Ayvalık evlerinin anıtsal ve simetrik biçimli cephe düzeni, antik tapınak mimarisine öykünen giriş kapıları, bitkisel düzenleme yapılmış kapıların sütun başlıkları, cephelerdeki iyon ve kompozit başlıklı köşe silmeleri, pencere üstlerindeki yaprak motifleri, pencere altlarındaki konsol uçları, alınlık akroterleri ve köşe bezemeleri, Neo Klasik mimari anlayışının göstergesidir. Tarihi Kentler Birliği’ne üye olan ve 2017 yılında UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne “Ayvalık Endüstriyel Peyzajı” ile kabul edilen Ayvalık’ın 2006 adet tescilli kültür miras örnekleri, kenti açık hava müzesine dönüştürdüğü gibi kapılar, balkon demirleri, pencere pervazları, vitraylar ve kapı tokmakları sokakla birleşir. Tarihi yapı içerisinde mimari ve sanatsal kent dokusu (Görsel 1), günümüzde sanatçı, sanat mekanları ve etkinlikleri ile bütünleşir.

Ahmet Yorulmaz, Geylan Kitabevi önünde Fotoğraf: Nilgün KAYA
Feyza Hepçilingirler

 

Ayvalık’ta kent kültürünü oluşturan ve yaşamış/yaşayan sanatçıların varlığı, kentin sanatçılarla anılmasını sağlar. Yunan’lı Yazar, Ressam ve İkonograf Fotis Kontoğlu; Yunan’lı Yazar İlias Venezis, Yazar, gazeteci, çevirmen Ahmet Yorulmaz; Yazar Feyza Hepçilingirler; Şair Turgut Baygın; TV, Dizi Yapımcısı Güner Namlı; Ressamlar: Nedim Gündür, Fikret Mualla Saygı, Fuat Mensi Dileksiz, Orhan Peker, Burhan Uygur, Mustafa Rüçhan, Muzaffer Akyol; Fotoğraf Sanatçıları: Ara Güler, Arif Aşçı, Nazım Timuroğlu, Önder Aksoy, Teoman Madra, Bülent Kürşad, Emine Berkan ve Kadri Kaya; Sinema Sanatçıları: Nihat Durak, Nail Pelivan, Uğraş Salman, Nur Akalın ve Ayvalık’a tutku ile bağlanan nice sanatçılar, tek tek incelenerek kente katkısı gelecekte ayrı çalışmalara konu olacaktır.

Türk Resim Sanatını evrensel boyutlara taşıyan Orhan Peker, Ayvalık’ın doğallığına hayran olup, bu kentte özgün eserler vermeye devam ettiği ve Yaz Akademisi hayalleri kurduğu için ayrı bir öneme sahiptir. 1976 yılında Ayvalık’ta “Ayvalık-76” adı altında bir sergi açmasıyla örnek bir kişi olmaya devam eder. Orhan Peker gibi sanat içerikli kent kimliğinin oluşmasını sağlayan tüm sanatçıların izinden giden plastik sanatçılar ve sanatçı atölyeleri, Ayvalık’ı ziyaret edenlerin bugününü ve yarınını belirleyici bir rol üstlenir. Ayvalık’ın mimari ve sanatsal göstergesi olan taş yapıların sanatçı atölyelerine dönüştürülerek yeniden kimlik kazanması uzun süreden beri devam etmektedir. Ayvalık’ta yaşayan 38 plastik sanatçı ve 32 atölye/ev-atölye, sanatçı kimliği ile kent kültürünü pekiştirir ve sanat eserlerinin sergilenmesiyle de sanatçı-izleyici, yerel halka-turist etkileşimi yaşanır. Sanat, kent ve turizmin koordineli bir yaklaşımla birlikte yürütülmesi Ayvalık’ın sanat destinasyonu olduğunu göstermektedir.

Ayvalık’ta Yaşayan Sanatçılar ve Sanatçı Atölyeleri

Adı ve Soyadı Sanat Alanı/Sanat Atölyesi/Galeri Yerleşim 
1 Abdullah Şengörenoğlu Heykel/Ev-Atölye Cunda
2 Alev Gözonar Kavramsal Sanat/Ev-Atölye ve Atölye Palabahçe-Zekibey
3 Alp Tamer Ulukılıç Resim/2 Atölye Macaron-Hayrettinpaşa ve Sefa Çamlık
4 Arif Buz – Mustafa Sevinç Resim/ Atölye Hamdibey
5 Ayşen Büyükyıldırım Resim/Atölye Macaron-Hayrettinpaşa
6 Ayşen Yıldırım – Burhan Yıldırım Resim/Ev-Atölye ve GALERİDA Küçükköy
7 Ayşenur Kocatopçu Resim/Ev-Atölye Cunda
8 Ayşın Özen Seramik-Resim/Ev-Atölye Sefa Çamlık
9 Bahadır Gökay Kavramsal Sanat/Ev-Atölye Şirinkent-Sahil Kent
10 Banu Küpeli Ürüçoğlu-Yasin Ürüçoğlu Resim/Atölye Palabahçe-Zekibey
11 Bedri Karayağmurlar Resim-Şiir/Atölye Macaron-Hayrettinpaşa
12 Bülent Şavkın –Mehmet Sümbeli Seramik-Heykel/Atölye Palabahçe-Zekibey
13 Dilek O’Keeffe Resim/Seramik/Ev-Atölye Ayvalık
14 Ekrem Aydar Resim/Atölye Palabahçe-Zekibey
15 Emine Alışık Resim/Atölye ve Olgay Sanat Evi ve Galerisi Cunda
16 Eyüp Öz Heykel/Atölye Sefa Çamlık
17 Fuat Çağatay Resim/Ev-Atölye Palabahçe-Zekibey
18 Fügen Leman Resim/Ev-Atölye Palabahçe-Zekibey
19 Gülgün Haksal Resim/Ev-Atölye Cunda
20 Gülseren Kayalı – Yüksel Erdoğan Resim/Ev-Atölye Şirinkent-Sahil Kent
21 Hakan Urul Resim –Tiyatro/Atölye Palabahçe-Zekibey
22 Hale Arpacıoğlu Resim/Atölye Macaron-Hayrettinpaşa
23 Hyesung Lee – Arif Aşçı Kavramsal Sanat – Resim, Fotoğraf/Ev-Atölye Sakarya 
24 Metin Benek Resim / Ev-Atölye Sefa Çamlık
25 Muhittin Karakuş Heykel/Atölye Sanayi Sitesi
26 Naile Cimit Seramik/Atölye Sakarya
27 Rabia-Uğur Çalışkan Resim-Heykel/Ev-Atölye Küçükköy
28 Sibel Sümer Resim/Ev-Atölye Şirinkent-Sahil Kent
29 Suna Tüfekçibaşı Resim/Atölye- Atelier Sanat Galeri Küçükköy
30 Tunca Subaşı Resim/Atölye ve Arkipel Sanat Dükkanı Macaron-Hayrettinpaşa ve Palabahçe-Zekibey
31 Teoman Manacıoğlu Resim/Ev-Atölye 150 Evler
32 Türkan Gündoğdular Seramik-Resim/Ev-Atölye Macaron-Hayrettinpaşa

 

Sanatçı atölyeleri ile birlikte sanat evleri, sanat galerileri ve sanat temalı turistik işletmeler (kafe, bar, restoran, pansiyon, butik otel) ve sokak sanatının simgesi olan grafitiler, hem yerel halka hem de turistlere sanat dolu bir atmosfer yaşatır. Müzikten edebiyata, söyleşiden plastik sanatlara, tiyatrodan, dans ve sinema gösterimlerine, atölye çalışmalarından festivallere kadar birçok etkinlik, ilçede sanat izleyicilerine sunulur. Ayvalık’ta sanatı bütün yıl yaşatan Ayvalık Belediyesi Orhan Peker Sanat Galerisi, sanat ve koleksiyon tutkunlarını buluşturmak üzere yeni kurulan Miço Art Gallery ve Cunda Adası’nda sanatı ve sanatçı dostluğunu birleştiren Olgay Sanat Evi ve Galerisi, sergilerle kentin sanat ortamına canlılık getirir. Ayvalık Karagöz Sanat Evi, eski bir marangozhane mekanı olup, 2005 yılında Ayvalık mimarisine uygun bir sanat evine dönüşür ve Karagöz Sanat Galerisi ile birlikte mekan sanat projeleri, etkinleri ve sanatçıların konaklaması gibi faaliyetlerle uluslararası nitelikte sanatçı buluşmaları sağlar. Ayrıca, sanat sergileri ve söyleşileri düzenleyen Ayvalık Muhip Özyiğit Kültür ve Sanat Merkezi ve 2014 yılında sanat insanı A. Uğur Bilge’nin karikatür atölyesini başlattığı Oktay Ekinci Karikatürlü Ev, Ayvalık’ın sanat yaşamına renk katar.

Ayvalık, sanat evleri ve galerilerinin yanı sıra sanat akademileri ile de dikkat çekicidir. 1998 yılından beri Prof. Filiz Ali tarafından yürütülen Ayvalık Uluslararası Müzik Akademisi (AIMA), genç müzisyenlerin eğitimine öncülük yapmaktadır. Müzik master class kursları ve konserleri ile hem müzikle Ayvalık’ı tanıtır hem de sanat ve turizm ilişkisini kurarak alternatif yaratır. 22 yıldır Türkiye’de klasik müziğin gelişimi için çalışmalarını sürdüren ve Ayvalık’a sanatsal değer katan AIMA, müzik etkinlikleri ve yine 6 yıldır düzenlenen Ayvalık Uluslararası Müzik Festivali (Temmuz) sayesinde müzik turizmine olanak sağlar. Tarihi bir zeytinyağı fabrikasından Sanat Fabrikası’na dönüştürülen mekân, Ayvalık Sanat Derneği tarafından yürütülen tiyatro çalışmaları ve diğer sahne sanatları için kullanılır. 10 yıldır devam eden ve Sanat Fabrikası’nda düzenlenen Uluslararası Ayvalık Tiyatro Festivali (Nisan) ise Ayvalık’ın tiyatro ile anılmasını sağlar. Ayvalık Destek Tasarım Akademisi, sanat sergileri, seminerleri, sanat atölyeleri ve Turgay Gönenç Sinema Kitaplığı’ndan (SinemaTek) film gösterimlerini yaparken, Sanata ve Eğitime Destek Derneği, Kafedemia ve sanat dükkânı içe içe yürütülür.

Aynı zamanda edebiyatımızın zevkle okunan yazarı Pınar Kür ile 2012 yılındaki Art 10 Fikir Atölyeleri, Ayvalık’ta yazarlık serüvenini başlatmış olup, ilçenin edebiyat turizmine dönüşme koşulları oluşturulur. Günümüzde de eskiden Fransız konsolosluğu olarak kullanılan Bonjour Pansiyon, tarihi bir binada turistik hizmet verirken, Onur Orhan ve Emine Ayhan tarafından ‘Okuma ve Yazma Atölyesi’ ile edebiyat ve turizm ilişkisi devam ettirilir. Ayvalık-Mutluköy Konukevi’nde Defne Koryürek ve Küratör Vasıf Kortun, ekoloji, gastronomi ve/veya tarım konulu bilimsel ve sanatsal projeler üreten kişilere imkan tanırken, 2016 yılında Ayvalık’lı sanatsever ve koleksiyoner Şerif Kaynar tarafından açılan Barbara Residency, sanat projelerine imkan tanıyan ve sanat/sanatçı kullanımına açılan bir mekan olur. Ayvalık mimarisi içinde yok olmak üzere olan eski bir Rum Tabakhanesi, yeni bir kimlik kazandırılarak sanatçı evine, bitişiğindeki ev ve bahçede sanatçı stüdyosu ve avlu bahçeye dönüşür. Sanatla anlam bulan bu sanatçı evi ve sanat atölyesi, Ayvalık’ın sanat turizmine ciddi bir katkı sağlar. Palabahçe mevkiinde bulunan Şeytanın Kahvesi, çay, kahve ve koruk suyu eşliğinde sanat sohbetlerine ve söyleşilerine ev sahipliği yapar. Sakarya Mahallesi’nde Midi Cafe Bistro, 2017 yılından beri dünya mutfaklarının lezzetini Ayvalık’a taşımakla birlikte sanat sergileri ve sanat söyleşileri düzenler.

ArtClan Cunda Uluslararası Sanat Çalıştayı, 2015 yılından beri ulusal ve uluslararası sanatçıları Cunda’da bir araya getirerek resim, heykel, seramik ve fotoğraf vb. plastik sanat alanında üretimler yapılır ve akabinde de Ayvalık Orhan Peker Sanat Galerisi’nde sergilenir (Görsel 6). Sanatçı ile sanatseverleri buluşturan bu nitelikli sanat çalıştayı, Ayvalık’ın sanat ortamının çok değerli olduğunu gösterir. Ayvalık Kültür Sanat Günleri (Agustos-Eylül) ile sanatı yaşayan Ayvalık, dünyanın dört bir yanından gelen sinemacıları, Başka Sinema: Ayvalık Film Festivali kapsamında ağırlar ve filmlerin izleyici ile buluşmasını sağlar. Ayrıca paneller, gösterim sonrası filmin yönetmeni, oyuncuları ya da ekibiyle kısa söyleşiler gerçekleşir. Uluslararası nitelikli bu festival, sinema turizmini motive ederek Ayvalık’ın kent markasına büyük bir katkıdır.

Ayvalık (Kydonia, Ayvali) merkez ve Cunda Adası (“mis kokulu” anlamında “Moshonisia”)’nın yanı sıra Küçükköy (Yeniçarohori), diğer bir önemli sanat mekanıdır. Fatih Sultan Mehmet’in Midilli’yi almayı planlaması üzerine 1462’de kurulan ve bir yeniçeri köyü olan Küçükköy, bu özelliğini 1800-1900 yıllarda arasında yaşayan Rumların Yeniçarohori demesiyle devam ettirir. 1893 ve 1913 yılları arasında Balkan’lardan gelen Boşnak halkı ile kent kimliği şekillenir. Yeniçeri ile başlayıp sırasıyla Rum, mübadil, Boşnak halkının yaşadığı köy; yaşlı insanları, taş evleri ve sokaklarıyla tarihi yansıtmaktadır. Geçmişini yaşatmaya çalışırken zorlanan bu köyün, günümüzdeki destekçileri kültüre ve sanata değer veren sanatçılar ve girişimcilerdir. Müzesi, sanatçı atölyeleri, sanat galerileri, sanat/ bilim projeleri ve turistik mekanları ile yenilenen köy, sanatın varlığı ve sanatçı kimliği sayesinde yeniden canlanmakta ve bir sanat köyüne doğru hızla bir yol almaktadır. Sanat destinasyonu içinde bir rota olan Küçükköy’de Barkhan Müze / Galeri, Artura Vintega Gallery, Artura Art Craft, Yeniçarohori Antique Art, Atelier Sanat Merkezi ve Galeri İda sanata ve sanatsal faaliyetlere destek olurken, Narlı Kız Konağı, turistleri resim sanatı eşliğinde ağırlamakta ve Atelier Galeri işbirliğiyle konakta sanat sergileri düzenlenmektedir.

Nilgün KAYA- Çalışmanızda sanat her zaman bir çekim gücü olmuş. Ayvalık’ın sanat potansiyelini koruması ve geliştirmesi açısından önerileriniz neler?

Sabriye Çelik UĞUZ- Çalışmada, turist rehberleri için alternatif bir turizm türü olarak sanat turizmi incelenip Ayvalık örneği ile sunulmuştur. Yeni bir turistik ürün olan sanat rotası, seyahat acentaları tur güzergahları kapsamına alınarak turist rehberlerinin uygulaması ile yaygınlaştırılmalıdır. Gelecekte yapılacak olan çalışmalarda, sanat turizmi ile ilgili yayınlar çoğaltılmalıdır. Ayvalık örneğinde olduğu gibi, sanat destinasyonu örneklerinin ortaya çıkarılması önerilmektedir. Gelişen ve değişen turizm anlayışı ile birlikte turistler, sadece yeni bir yer görmek değil, aynı zamanda insanı ve dolayısıyla kültür ve sanatını yaşamak ister. Bir turisti, yeni bir destinasyona ve özgün bir deneyime yönelten en önemli çekim güçlerinden birisi sanattır. Sanat mekânlarına ve etkinliklerine yönelik seyahat edenler ister turist isterse de sanat turisti olsun hiçbir ayrım yapılmadan sanat ortamına katılır. Turizm ürünü olarak sanat turizmine öncelik veren şehirler, toplumsal gururunu artırırken ciddi oranda turizm geliri de elde eder. Sanat, destinasyon için önemli olmakta birlikte, sanat ve turizm endüstrisini genişletme kapasitesine sahiptir. Müzeler, galeriler, atölyeler, sanat evleri, turistler için temas noktaları olur. Benzer şekilde sergi, fuar, karnaval, festival ve müzayedeler gibi sanatsal etkinlikler, turistik çekicilikler sağlar. Bu noktada sanat turizmi şu yönlerden etkili olur: İnsanları seyahat etmeye teşvik eder, sanat eserleri toplumu ve kültür yansıtır, yerel halk-sanatçı-turist birbirlerini daha iyi anlayarak iletişim kurar ve tüm bu süreç, kent ekonomisine katkı sağlar. Ayvalık’ın kent kimliği, sanatçı kimliğiyle bütünlük oluşturur. Sanat eserleri, söyleşileri ve festivalleri, yer hissi uyandırarak ziyaretçileri Ayvalık’a çeker ve deneyimlerle turistleri etkileyerek anılarla sürekli yaşanması gerçekleşir. Şöyle ki; sanat turistleri hem şehrin mimarisiyle büyülenir hem de sanat mekânlarıyla özgün deneyimler yaşar. Sanat aracılığıyla yükselen kültür seviyesi, yeni kimlik kazanan taş binalar ve heyecan sunan etkinlikler, yerli sakinler için daha iyi bir yaşam kalitesi sunarken, sanat turistlerinin keşfetme duygusunu belirler. Sanat, Ayvalık’ın yaşamını biçimlendiren ve zenginleştiren bir kuvvettir.

Ayvalık bir sanat destinasyonu olarak turist rehberleri için alternatiftir. Yeni ve dikkat çekici bir sanat rotası olması sebebiyle Ayvalık, sanatçılar ve turistleri için ilgi odağıdır ve gün geçtikçe bu ilgi artmaktadır. Sanat öncülüğünde yeniden şekillenen Ayvalık, birçok yerel yönetime örnek teşkil etmektedir. Sanatçıların, sanat kurumlarının ve etkinliklerinin, sanat temalı işletmelerin çoğalması sağlanmakla birlikte, sanat turistlerinin farklı ve özel deneyimler yaşaması, bu özgün deneyimleri anlatarak destinasyona yönelik sanat içerikli imajı oluşturulur. Sanatla Ayvalık ve çevresinin kalkınması açısından, sanat rotası önemlidir. Seyahat acenteleri ve dolayısıyla turist rehberleri ile birlikte çalışılarak sanat turistleri sayısı ve turizm gelirleri artırılmalıdır.

Ayvalık’ta turizm, hızlı bir şekilde sanat turizmi şeklinde geliştirilmeli ve sanat içerikli bir turizm stratejisi oluşturulmalıdır. Ayvalık, sanat destinasyonu olmasından dolayı Ege-Marmara Bölgesi’nin sanat merkezi hatta sanat başkenti olmaya aday olmalıdır. UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’ne girdikten sonra atıl kalan yapıların müze, galeri, tiyatro, kabare, senfoni ve opera binalarına ve turistik işletmelere dönüştürülerek sanatla yaşatılması sağlanmalıdır. Ayvalık tüm değerleri ile birlikte sanat turizmi konusunda bir marka destinasyon olması için sanat ve turizmle ilişkili merkezi ve yerel yöneticiler, sivil toplum kuruluşları, işletme ve yatırımcılar tarafından desteklenmelidir.