İTTİFAKLAR TURİZMİ

Yazar: Rıdvan Ensari

Bakan Çavuşoğlu:” Turizm bugün Türk diplomasisinin en önemli başlıklarından biri”

Rivayet edildiğine göre, M.Ö 450’de Antik İranlı kral Artaxerxes’e hizmet eden Nehemya, Filistin’in güneyi boyunca ilerlemek için ‘’nehrin diğer tarafında ki’ ’yöneticilerin kendisine güvenli bir geçiş sağlaması için Kral’dan belge istemesiyle hayatımıza giren  pasaport ve vize konusu günümüzde aynı oranda politik ve ekonomik güç göstergesi.

Literatürde yeni bir şey, İttifaklar turizmi.

Zorunlu müttefikler Rusya ve İran, belirli şartlar dâhilinde karşılıklı vizesiz seyahat için görüşmelere başladı haberleri düştü ajanslara.

Kıbrıs Rum kesimi yirmi yıldır birlik üyesi ve ilk altı aylık(2022) turizm geliri 1 milyar Euro civarında.

‘’Bulgaristan vatandaşları turistik veya transit geçişi amaçlı seyahatlerde, her 180 gün içinde 90 günle sınırlı kalmak şartıyla kimlik kartlarıyla Türkiye’ye giriş yapabilecek’’ haberleri verilirken mutlu esnaf güzellemeleri arasında, bizim paramızın değer kaybı sıradanlaştırılıyor.

‘’Paranın değeri ne kadar düşükse, o kadar turist’’ subliminal mesajı hafızalara yerleşti, tebrikler.

Beş yetmez yedi yıldızlı oteller yapalım ki, dövizi olan Akdeniz’in mavi sularına ve güneşine hasret kalmasın.

İşte dövizin gücü; Bizim açımızdan, Mütekabiliyet esası diplomasinin tozlu raflarına kaldırıldı.

Vizesiz seyahat imkânı tanıdığımız ülkeler ile vizesiz seyahat edebildiğimiz ülkeler arasında ki fark; Avusturya- American Samoası maçının skorundan nerdeyse 3 kat fazla (Avusturya maçı 31 -0 kazanıyor.)

Sizin girişte 15 Euro aldığınız Pergamon müzesinin orijinali bizde ,giriş ücreti mi? bedava 100 TL.

Yeter ya hu her gördüğünüz binayı otele dönüştürmekten vazgeçin.

Sizde ki suit odaların banyoları büyüklüğünde ki home ofislerinde iş yapan yazılımcıların neler yaptığından haberiniz var mı.1.8 milyar dolara yazılım sattılar.

Aman canım bırakın bu yazılım işlerini falan zaten talep patlaması da var, siz en iyisi bir kaç oda daha ilave edin…

Katma değeri yüksek işler yapmanın zamanı geldi geçiyor.

Aşıyı bulan firmanın borsa değeri 90 milyar dolara ulaştı, Borsa İstanbul’un değeri yaklaşık 190 milyar dolar civarında. Göz bebeği değerlerimiz bu kadar ucuz olmamalı.

Değeri bu kadar ucuz olunca, bir gün götürü usulü ile toptan alacaklar diye de korkuyor insan.

Yabancıların aldığı konut sayılarına ilişkin haberleri okuduğumda, e-devletten tapu kontrolü yapıp oturduğumuz ev hâlâ  benim mi diye bakmak yeni tip paranoyam.

“Günümüzde adalet içeriğini iktisadi değerin belirlediği bir hırsızlıktır.

Herkes gücü yani imkânları ve kabiliyetleri ile sahne şartlarının gücü oranında adaleti çalar.”

Failler ceza almayacaklarından emin olmalılar ki delilleri karartma gibi bir çabaları da yok.

Diplomatik yalnızlık kader midir?

Tanrı “Hypnos”un çocuklarını kim uyandıracak.

“Diplomatik yalnızlığın” çığlığı yankılanıyor “bir gece ansızın gelebiliriz” duymayanlar için hep birlikte haykırıyoruz kuyuya “midas’ın kulakları eşek kulakları.”

Hani, Yunan mitolojisinde suyundan içen herkesin dünyada yaşamış olduğu hayatı unuttuğu bir ırmak var ya adı Lethe, unutuş ırmağı meğer gerçekmiş.

Sputnik’ Türkiye’nin; Trabzon’da “turizm göçü “diye başlık atması da canımızı acıtmıyor artık.

Otoyollarda sağa sola kaçışan mülteci  haberleri sıradanlaştı.

Şimdilerde ‘’mülteciler’ ‘tek vücut, biz Teoman şarkısı gibiyiz, paramparça…

Ne çabuk unutuyoruz…

 

Vize kısıtlamaları ve kolaylığı üzerinden dizayn edilmeye çalışılan ekonomik ve siyasi paktlar turizmine hoş geldiniz.

Faaliyet konusu olarak son derece masumane olan seyahat ve konaklama endüstrisinin, uluslararası krizden en çok etkilen işler olmasına artık şaşırmıyoruz.

Körfez krizden buyana antikor seviyemiz yüksek.

Skor odaklı turizm yerine stratejik turizm konuşulması zamanı çoktan geldi ve geçiyor. Bu işleri toparlayamazsak kısa vadede para kazanmak uğruna yaptıklarımızın bedelini ödemek, gelecek kuşaklara ağır gelecek.

Cari açığa çare diyerek çıkılan yolda, yaptığımız işin kendisi cari açığı büyütüyor olmasın.

Dönüş yolunda,Sirenler’in büyülü şarkılarının etkisinden korkan odysseus, çare umuduyla askerleri direklere bağlayıp, kulaklarını bal mumu ile kapatır.Bal mumu önemli…

Gaza getirme işinde pek mahiriz.

Gazda ki devlet desteği olmasa ,daha yüksek faturalar ödeyeceğiz demek beyhude bir çaba.

Türkiye kriz sarmalından çıkmış, cari fazlazı var dağıtacak yer arıyoruz ya,

İçerideki çığırtkanlar, Şehir hatları vapurlarının unutulmaz ismi rahmetli Burhan Pazarlamayı aratmıyorlar.

“Gel Hans sen de gel koş yetişen alıyor.”

Ucuzluk marketinden içeceğini almaya giden Alman , Gözünü Antalya’da açacak…

Üstelik tatil alana yanında bir adet halı bedava…

Torosların efendisi Karakeçili Yörüklerinden Ali dedenin torunu Halil şehirde kiralık ev bulamıyormuş kimin umurunda…

Ah canım kardeşim, bizde o gazı hali hazırda bedel ödeyerek alıyoruz.

Aşk olsun, daha gazı getirmeden dağıtmaya başladın. Mirasyedi mi diyorlardı böyleleri için…

Bazı toplumlarda sosyalizm olmaz. Çünkü fakirler kendilerini sömürülen sınıf olarak değil, geçici sıkıntı çeken milyonerler olarak görür.(J.Steinbeck) hepimiz milyoneriz…

Anlaşıldı siz, Avrupalıların kıskandığı Türklerdensiniz.

Gaz krizinin senaristi Putin, yazdığı oyunun rejisörlüğünü de yapıyor, Sahne düzeni, ışık her şey onun kontrolünde.

Işık düzenine takıntılı, seyirciler sahnede olanları daha net görsünler diye , her gün 4 ton gaz yakıyormuş , sahne ışıkları o kadar güçlü ki ,Finlandiya sınırından izlemek mümkünmüş.

Oyuncular ezberlerini unutursa devreye girip suflörlük de yapıyor. ‘’donacaksınız’’…

Nobel ödüllü fizikçiler daha az enerjiyle makarna pişirme formülünü onun sayesinde akıl ettiler. Su kaynağında ocağı söndürüp tencerenin kapağını kapatmamız yeterli, makarna kendi kendine pişecek.

Çift kişilik duş, ya da duş yerine nemli bez, Eyfel Kulesinin ışıklarını erken kapama, Çift battaniye, karatmalar .

Hepsi O’nun sayesinde

Ey Europa’lılar, sizi “gaz”manyağı yapacağım dediğinde O’nu hafife almayacaktınız.

Sahi Cern’de (Conseil Européen pour la Recherche Nucléaire) havalar nasıl.

İttifakları oluşturan çıkar ilişkilerini kimse saklama gereği duymuyor.İnsan hakları askıya alınalı epey bir zaman oldu.

Ucuza demokrasi de kalmadı, o’da durmadan fiyat artırıyor.

Irak halkı için vaat edilen demokrasi’nin bedeli kurşun kalemle yazılmış,Tüm petrol kuyuları, demokrasi getirenlere çalışıyor borç aynı borç .

Libya halkının kayıp milyar dolarları da demokrasiye kurban edilmişti değil mi?

Bugünler de, Azerbaycan’dan üst üste şehit haberlerinin gelmesi tesadüf değil.

Azerbaycan  gazının, Türkiye üzerinden Avrupa’ya ulaştırma projesinden, kimler niçin rahatsız  biliyoruz, mesaj alındı.

Faturanın kapatılması için zamana ihtiyaç var.

Göbekli tepeyi,Amidi’yi duydunuz mu ,sizin bin yıl dediğiniz şeye biz daha dün gibi diyoruz.

Görmek, keşfetmek, tanımak isteyenlere kapılarımız sonuna kadar açık amma ve lakin doğalgaz bahanesi ile tercih edilmek hoş değil.

Rusya federasyonu başbakan yrd. Dimirti Çarnişenko’nun Rus halkına “bilinçli ve vatansever “tatil önerisi yaptığını hatırlatmakta fayda var.

Para birimi güçlü, gelişmiş ülkelerin elindeki en masum silah Turist…Silahla şaka olmaz.