“AKÇAY SULAK ALANI KONUSU AÇIĞA KAVUŞTURULMALI”

Nilgün KAYA

Edremit Çevre Derneği, Akçay Sulak Alanı konusunun açığa kavuşturulmasını talep ederek, Balıkesir Mahalli Sulak Alan Komisyonu toplantısı üzerinden bir sene geçmesine rağmen konunun neden hala geciktirildiğini sordu.

Yapılan yazılı açıklamada, “Bizler vatandaş olarak, kamu kurum ve kuruluşları ile yerel yönetimlerin eşgüdüm içinde, hızlı ve etkili çalışmalarını arzu ediyoruz. Çünkü, ancak bu sayede hem birikmiş sorunlarımızın çözüme kavuşabileceğini, hem de yeterli ve doğru zamanda hizmet alınabileceğini biliyoruz. Hukuk da çok ağır işlediği için, bizlerin duyarlı olduğu pek çok soruna ilişkin uzun süredir hiç bir ilerleme olmuyor ne yazık ki. Edremit’te hastane, ulaşım, arıtma tesisleri ve kanalizasyon hatları, vahşi çöp depolama alanlarının rehabilitasyonu, derelerin kirlilikten kurtarılması, deniz temizliğinin sağlanması gibi konular hep gecikiyor.

Oysa temiz ve huzurlu bir yaşam için, doğru ve zamanında alınan kararlara ihtiyaç duyuyoruz. Kamusal çıkarları öne alan, çözüm odaklı çalışan kamu görevlileri ve yerel yönetimler istiyoruz. Ancak, sanki Edremit’in her türlü sorunu halledilmiş gibi, bazı kurumlar ve yerel yönetimler Dalyan’da çeşitli imar işlerine çok daha fazla ilgi gösteriyorlar. OSB girişimi, gündemdeki imar plan değişiklikleri, yazlık site inşası için verilen ruhsatlar ve farklı SİT alanlarının ilanı ile Dalyan bölgesi hep gündemde. Bu da anlaşılabilir belki ama nedense oradaki Akçay Sulak Alanı’nın sınırlarının belirlenmesi ve kayda alınması ise, sürekli olarak ihmal ediliyor. Halbuki önce bu sulak alan belirlense ve halihazır haritalara işlense, sonra diğer işlere karar verilse, hem daha anlamlı ve doğru kararlar alınacak, hem de pek çok anlaşmazlık ve hukuki davaya gerek bile kalmayacaktır.

31.03.2021 tarihinde Tarım ve Orman Bakanlığı’na bunu sorduk. “Yıllar içinde konut baskısıyla epeyce daralmış olan Dalyan’da … bulunan sulak alanlar, özellikli kıyı alanları, derelerin denizlere döküldüğü kısımlarda oluşan lagünler, deltalar, turbanlar ve meralar açısından nasıl bir dağılım bulunmaktadır? Bunlardan tescil edilerek korumaya alınanlar, Ramsar Sözleşmesi kapsamına girenler veya doğal SİT alanı olarak belirlenip ilan edilenler var mıdır?”. Altı ay yanıt alamayınca 03.09.2021’de tekrar sorduk. Nihayet dokuz ay sonra 01.06.2022 tarihinde verilen yanıtta ise “…Yapılan inceleme neticesinde; Akçay Sazlığı Sulak Alanı; Ulusal Sulak Alan Envanter Yönetim Bilgi Sisteminde (SAYBİS) listelenmiş durumdadır. SAYBİS ülke genelindeki sulak alan potansiyeline sahip olabilecek alanların coğrafi olarak uydu görüntülerinden faydalanılarak işaretlendiği bilgi amaçlı oluşturulmuş bir platform olup, burada belirlenen sulak alanlar tescilli sulak alanlar değildir. Bu alanlarla ilgili etüt çalışmaları yapıldıktan sonra tescil işlemleri yapılmaktadır. Bu kapsamda; Akçay Sazlıkları Sulak Alanı’nın Mahalli Öneme Haiz Sulak Alan kriterlerini taşıyıp taşımadığına dair etüt çalışmaları Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar 2. Bölge Müdürlüğümüzce başlatılmıştır” denilmekteydi.

Aradan şimdiye kadar yedi ay daha geçti ama hiçbir ilerleme olmadı. Fakat bu arada ilginç bir şekilde Dalyan tarafında peşpeşe ilan edilen SİT alanları sonucunda, mevcut bütün eski imar planları “hükümsüz” hale geldi ve Balıkesir B. Belediyesi hemen alanın bir bölümü için yeni bir imar planı hazırlattı. Özel bir şirkete yaptırılan bu yeni planın raporunda, sulak alan konusunda ilginç ifadeler bulunuyor. “Tarım ve Orman Bakanlığı 2. Bölge Müdürlüğü … yazısında … planlama sınırı olarak sunulan alan içerisinde, Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği 5. maddesi kapsamında ‘Sulak alan niteliği taşımasına rağmen, tescili yapılmamış alanlar Diğer Sulak Alanlar olarak nitelendirilir’ hükmüne istinaden Akçay Sazlıkları Sulak Alanının bulunduğu tespit edildiği ve Planlama sahası dahilindeki Yönetmelik gereği diğer sulak alan vasfındaki sınırlara ilişkin harita yazı ekinde gönderildiği, ayrıca; 23.12.2021 tarihli İl Mahalli Sulak Alan Komisyonu Toplantısı gündemleri arasında yer alan, Edremit ve Burhaniye İlçe sınırları içerisinde kalmakta olan Akçay Sazlığı mevkiine (ek’ te sunulmuş sınırlar dahilinde) “Mahalli Öneme Haiz Sulak Alan” statüsü verilmesi için komisyon kararı alınarak Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğünün onayına sunulmasına oy çokluğuyla karar verildiği” belirtilmekte ve … “sulak alan sınırları dahilinde dolgu ve kurutma yapılmaması kaydıyla ‘park’ kullanımının yapılmasında sakınca bulunmamakla birlikte bunun dışında kalan kullanımların (gölet alanı) yapılması uygun görülmediği” ifade edilmektedir.

Ancak bu yanıtı tatminkar bulmayarak kuruma tekrar sormuşlar ve “söz konusu sulak alanın Mahalli Öneme Haiz Sulak Alan olarak tescil ve koruma bölgesi çalışmalarının devam ettiği, … imar planı teklifi kapsamında yapılan inceleme neticesinde ise; Sulak Alanların Korunması Yönetmeliğine riayet edileceği hususuna imar planı hükümlerinde yer verildiği ancak sulak alan sınırının bahse konu imar planı paftasına işlenmediği anlaşılmış olup Akçay Sazlıkları Sulak Alanı sınırının imar planı paftasına işlenmesi, bununla birlikte … sulak alan koruma bölgelerinin henüz belli olmaması nedeniyle bahse konu imar planlarında sulak alan sınırları içerisinde kalan kısımlarda yapılması planlanan yapı ve tesislerin yapılmaması kaydıyla planlama çalışmalarının yürütülmesinde sakınca bulunmadığı” şeklinde bir yanıt verilmiştir.

Bizler inanıyoruz ki, kamu kurumlarımızdaki uzman personel sulak alanlar konusunu net bir şekilde belirlemek için son derece yeterli ve eğitimlidir. Fakat, Balıkesir Mahalli Sulak Alan Komisyonu toplantısından bu yana bir sene geçmiş bulunmasına rağmen konu hala geciktirilmektedir. Oysa, şimdi ortaya çıkartılmış olan 1/5000 ve 1/1000 imar planı değişikliği talebi netleştirilmeden önce, Akçay Sulak Alanı konusunun açığa kavuşturulması gerekmez mi? Mevcut Hazine arazilerini, şartlı ve süreli olarak Balıkesir B. Belediyesi’ne devredilen Hazine arazilerini ve özel mülkiyete ait arazileri, bu tespite göre düzenlemek çok daha doğru değil midir?

Neden bu tespit ve ilan geciktiriyor? Hiç kimseyi ve hiçbir canlıyı mağdur etmeden sulak alan konusunun kesin bir karara bağlanması gerekir. Mevcut duruma ve imar baskısına karşın “şimdi plan yapın ama sakın inşaat yapmayın” diyerek uyarı yapıldığını sanmak hatalı değil midir? Kamu kurumlarını en doğru kararları, en kısa zamanda almaya davet ediyoruz. Akçay Sulak Alanı kararı daha fazla geciktirilemez.” Denildi.