AKBELEN ORMANI’NDA KIYIMI DURDURMAK İÇİN İNSAN ZİNCİRİ OLUŞTURDULAR 

Nilgün KAYA

Muğla’nın Milas ilçesi İkizköy Mahallesi’nde yer alan Akbelen Ormanı’nda devam eden orman kıyımına karşı Ayvalık’ta insan zinciri oluşturuldu.

Ayvalık Tabiat Platformu ve Ayvalık Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Girişimi çağrısı ile Cumhuriyet Meydanında biraraya gelen vatandaşlar, Akbelen ormanındaki kıyımın durdurulmasını istedi.

ELLERİNDE DÖVİZLERLE İNSAN ZİNCİRİ OLUŞTURDULAR

Cumhuriyet Meydanından Ayvalik-Cunda iskelesine doğru insan zinciri olurturan vatandaşlar, ” Akbelene dokunma” yazan pankart açtı.

“AKBELEN ORMANI VAHŞİCE KATLEDİLİYOR! TBMM AKBELEN İÇİN ACİL TOPLANSIN!

Nebahat Gülhan ve Şebnem Yüksel tarafından okunan açıklamada, “İki yıldır onurlu bir şekilde sürdürülen çadırlı direniş nedeniyle kesim için girilemeyen Akbelen Ormanı’na ne yazık ki bu hafta içinde (24.07.2023) saat 05.30’da girildi. Devlet, olanca gücünü Akbelen’e yığdı. TOMA’larla, yüzlerce jandarma ile gelen kesim ekibi, Akbelen ormanına vahşice saldırdı. Akbelenli köylü kadınların ağıtı sürerken ağaçlar birer birer devrildi.

Nöbet alanını ablukaya alan kolluk, köylülerin ve yaşam savunucularının kesim alanına gitmesine izin vermedi. Gitmek isteyenlere orantısız güç kullanıp, gaz sıkan jandarma, yaşlı köylü kadınların da olduğu gruba TOMA’lardan tazyikli su fışkırtarak direnişi kırmaya çalıştı. Aralarında Akbelen avukatı İsmail Atal’ın ve köylülerin de olduğu arkadaşlarımız gözaltına alındı. Hastaneye kaldırılanlar, yaralananlar oldu.

Tüm bunlar ne için?

Akbelen köylüleri, Yeniköy ve Kemerköy Termik Santrallarına kömür sağlamak için açılmak istenen kömür ocaklarına karşı uzun süredir direniyor. Kömür ocakları çok sayıda köyü yuttu ve yutmaya da devam ediyor. Akbelenliler artık köylerini, tarlalarını, ormanlarını kömüre vermek istemiyor. IC Enerji ve Limak Enerji ortaklığında işletilen termik santrallar yıllardır bölge halkını zehirledi, hasta etti, öldürdü. Köyleri yuttu. Ormanları yok etti. Akbelenliler daha fazla hasta olmak, topraklarını, ormanlarını kaybetmek istemiyor. Ormandaki canların yok olmasını istemiyor.

İçinde bulunduğumuz cehennem sıcaklarına yol açan iklim değişikliğinin başlıca nedenlerinden olan termik santrallar ve kömür havzalarındaki bu ısrar neden?

İnsanlar hayatlarından, yaşam alanlarından, geçim kaynaklarından olurken, orman ekosistemleri yok olurken, enerji şirketleri iktidar eliyle her gün daha da palazlanıyor. Karlarına kar katıyor.

Anayasa’ya göre ormanları koruması gereken devlet, kendi eliyle ormanları yok ediyor. Enerji ve maden şirketleri ormanlarımızda, yaşam alanlarımızda kol geziyor. Bu madencilik anlayışı, üretim faaliyeti değil, sömürü faaliyetidir. Kazdağları’ndan Akbelen’e, Munzur’dan Kozak- Karaayıt’a, Cerattepe’den Bergama’ya, ülkemizin her yanı yangın yeri.

Bir yandan hayat pahalılığı ile, zamlarla boğuşan halk, diğer yandan iktidarın yaşam alanlarını, tarlalarını ellerinden almak için yaptıkları saldırılara karşı direniyor. Direnenler gözaltına alınıyor, tutuklanıyor, hak ihlallerine uğruyor. Artık yeter! Kömüre ve madene vereceğimiz tek bir dönüm arazimiz, ormanımız yok!

İktidara sesleniyoruz: Daha fazla yanmak istemiyoruz! Daha fazla ölmek istemiyoruz! Uluslararası taahhütlere de uyarak, kömürden acil olarak çıkın ve emekçilerin haklarını koruyarak Yeniköy-Kemerköy Santrallarını ve tüm diğer santralları tüm kömür havzaları ile birlikte kapatın.

Buradan Tarım ve Orman Bakanlığı’na sesleniyoruz: Ekiplerinizi geri çekerek Akbelen’de devam eden orman kesimini acilen durdurun! Akbelen’deki ablukayı kaldırın.

Meclise sesleniyoruz!

Şimdi TBMM’de #AkbeleneDokunma deme zamanı! Akbelen ormanında bugün itibariyle 78 hektara yakın alanda ağaçlar katledildi. Şimdi ikinci bir kritik dönemece giriyoruz. O da üst toprağın kaldırılması.

Ancak bu mesele bu kadarla da sınırlı değil. Polis ve asker anayasal görevini yerine getiren insanlara şiddet uyguladı, bakanlıklar görevlerini şirket için yerine getirmediler.

TBMM’yi tatilden çağırmak için 120 imzalı dilekçe yeterli. Ama bu sefer biz bütün muhalefetten tam katılım bekliyoruz.

a- Halka yönelik şiddet uygulayan kamu görevliler tespit edilsin,

b-Akbelen Mücadelesi’nde yaşanan şiddet, usulsüzlük ve hukuk dışı işlemlerde rolü olan tüm Bakanlık ve kurumlar incelensin.

Acilen genel görüşme yapılsın! Haydi Vekiller, hem Akbelen’e, hem MECLİS’e! Bizler, yaşam savunucuları olarak, Akbelen’de direnen dostlarımızın yanındayız. Tüm ülke kamuoyunu Akbelen direnişine destek olmaya çağırıyoruz. AKBELEN ORMANI’NI VERMEYECEĞİZ!” Denildi.

Video- Fotoğraflar: Hilal Ünlü – Mehmet Cemil Tosunoğlu