Nilgün KAYA
Bir yanı Ayvalık’a diğer yanı Bergama’ya uzanan Kozak Yaylasının ‘Altın’ı çam fıstığında sebebi kesinleştirilemeyen hastalık, Kozak Yaylası’nda yürütülen madencilik faaliyetleri, 10 Ağustos Cuma günü Yukarıbey Köyü’nde vekillerle halkı buluşturan toplantıda ele alındı. ‘Kozak’ta altına hayır’ denilen toplantıda gelen tehlikeye dikkat çekildi; “10 yıla kalmaz Kozak yok olabilir”
Kozaklı Muhtarların 2 hafta önce siyasi partilerin ilçe başkanlıklarına yaptığı ziyaretin ardından düzenlenen toplantıda, bölge milletvekilleri Kozak’a davet edildi. Bergama Belediye Başkanı Mehmet Gönenç’in ve Kozak’taki köy muhtarlarının ev sahipliğinde yapılan toplantıya, CHP’li bölge milletvekilleri Bedri Serter, Kani Beko ve Mahir Polat ve Doğa Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, CHP İl Başkan Yardımcısı Mert Can Malkoç, CHP İlçe Başkanı Mehmet Ecevit Canbaz, CHP İl Başkan Yardımcısı Mert Can Malkoç, CHP İlçe Başkanı Mehmet Ecevit Canbaz, Ayvalık Belediye Başkanı Rahmi Gençer, Dikili Belediye Başkanı Mustafa Tosun, Mudanya Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz, Çankaya eski Belediye Başkanı Bülent Tanık, Dikili eski Belediye Başkanı Osman Özgüven, TMMOB Orman Mühendisleri Odası Eski Genel Başkanı Salih Sönmezışık, Ayvalık’tan ise Başkan Gençer’in yanı sıra Ayvalık Belediyesi Meclis Üyeleri Mehmet Ali Yalçın Taş, Ahmet Erkal, Ege, Bergama, Burhaniye ve Ayvalık Çevre Platformları, köy muhtarları ile köylüler katıldı.
YARGI KARARINA RAĞMEN MADENCİLER OVACIK’TA
Ovacık Altın Madenine karşı İzmir 6.İdare Mahkemesi’nin 3 Temmuz’da verdiği yürütmeyi durdurma kararına rağmen firmanın yeniden başvuru yapması madencilik tehdidi altındaki Kozak köylüsünü harekete geçirmiş, Kozak Yukarıbey Mahallesinde toplantı yapan köylüler, İzmir’in tüm milletvekillerini ‘Ya Kozak’a gelirsiniz, ya biz Ankara’ya geliriz’ diyerek davet etmişti. Bergama Belediye Başkanı Mehmet Gönenç ile birlikte Bergama’da siyasi partilerin ilçe örgütlerini dolaşan Kozaklılar, tüm partilere de Kozak’a sahip çıkma çağrısı yapmıştı.
“10 YILA KALMAZ KOZAK YOK OLABİLİR”
Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren Bergama Belediye Başkanı Mehmet Gönenç, “ Bundan 15 gün önce bir toplantı gerçekleştirdik. Ovacık altın madeni ile ilgili 9 yıl önce açılan davaya yürütme durdurma kararı çıkmıştı. Bu Ovacık altın madeninin yasal olmadığı anlamına geliyor ve Ovacık altın madeninde artık verimli cevher kalmadı. Bu nedenle Kozak’ta ve yakın yerlerde açık ocak işletmesi yapmak istiyorlar. O madenin yaşaması için Kozak’a göz diktiler. Açılması konusunda ısrarlı davranıyorlar. Böyle giderse 10 yıla kalmaz Kozak yok olabilir. Bir de taş ocakları var. Bizler bu ocakların ekonomik getirisinin farkındayız. Fakat çevre koşullarına uygun işletmekler olmak zorundalar. Birçoğu taş ocaklarındaki artık taşları molozları ormanların içerisine veya köylere yakın bölgelere döküyorlar. Köylerin çok yakınlarına gelen taş ocakları var ve çalışma alanlarını genişletmek için sürekli başvuruda bulunuyorlar” dedi.
“BU BİR SİYASİ PARTİ TOPLANTISI DEĞİLDİR”
Başkan Gönenç, “Madencilik konusunda bizler derdimizi vekillere anlatalım dedik. Bu sorunların siyasiler tarafından gözetilmesi gerekiyor. Bütün siyasi partileri ziyaret ettik ve vekillerini davet ettik. Sadece İYİ Parti bir mazeret bildirdi. Onun dışında hiçbir siyasi partiden bir mazeret bildirmediler. Toplantıdan 10 dakika önce bütün ilçe başkanlarını tekrar aradım. Katılamayacaklarını söylediler. Umarım gerekçelerini daha sonra sizlerle paylaşırlar. Bu bir parti toplantısı değil. Evet ben de bir siyasi partinin üyesiyim, ama her şey den önce Bergamalıyım. Bu yaylada yaşayanlar sadece CHP’liler değil. Ak Partilisi de burada MHP’lisi de burada yaşıyor. Yarın bir gün bir çevre felaketi olduğunda herkes bundan etkilenecek” diye konuştu.
KÖY MUHTARLARI İSYANDA
Toplantıda söz alan Kozak Köy muhtarları da yörede yaşanan sıkıntıları katılımcılarla paylaştı. Ayvalık Bağyüzü Muhtarı Mehmet İlhan, “Çevre İl Müdürlüğü taş ocaklarını kontrol etmiyor. Kocaman çukurlar açıldı her yerde. İçine hayvanlar kaçıyor ölüyor. Çukurların içinde neredeyse tekneyle gezersiniz” dedi.
Yukarıcuma Muhtarı Reşat Çakmak, “Kozak’ta fıstık çamlarında verimsizlik uzun süreden beri devam ediyor ve bir çözüm bulunamıyor. Fakat ikinci ürün olarak tarım yapmaya çalışıyoruz su sıkıntımız var onunla da ilgilenen yok” diye konuştu.
Çamavlu Muhtarı Mustafa Kocataş, “ Hepimiz burada sadece Çukuralan’da ki madeni konuşuyoruz. Fakat asıl tehlike Madra Dağının arkasında. Orada da bir altın madeni var ve siyanür havuzları kısa zamanda buharlaşıp yine bizim üzerimize gelecek. Kozağın sulama ve içme sularının nerdeyse tamamı buradan geliyor” diye konuştu.
Kozak’ta yürütülen altın madeni mücadelesinde en önde mücadele verenlerden biri olan 70 yaşındaki Neziha Solak ise” Köyümüzde kanser çok arttı. Köylerimizi Aşağıbey’i Kaplan Köyü’nü kaldıracakları başka yerlere taşıyacakları söyleniyor. Madencileri burada istemiyoruz, gitsinler” çağrısında bulundu.
ALTINDAN 70, FISTIKTAN 180 MİLYON DOLAR GELİR
TMMOB Orman Mühendisleri Odası Eski Genel Başkanı Salih Sönmezışık ise Kozak Yaylası ile ilgili daha önce yaptıkları araştırmaları ve incelemeleri katılımcılarla paylaştı. Sönmezışık,” Kozakta yaptığımız araştırmalarda bir yılda altından elde edilen gelir 70 milyon dolar iken çam fıstığından 180 milyon dolar gelir elde ediyor insanlar. Madenler çalıştıları yerlerde bir ton pisliği arkasında bırakıyorlar. Doğaya saldıkları karbon ve birçok zararlı maddeyi söylemeye bile gerek yok” dedi.
BAŞKAN GENÇER’’DENİZİN İÇİNDE BİLE MADEN ARIYORLAR’’
Toplantının çok önemli olduğunu vurgulayan Ayvalık Belediye Başkanı Rahmi Gençer ise “Doğayı mahvettiğimiz takdirde hepimiz için felaket olacak. Buranın gerçek sahibi Kozaklılardır. Atalarından burasını miras almışlar. Burası büyük kazancı olan önemli bir bölge. Saldırgan madencilik 10-15 yılda arttı. Kaz dağları, Madra Dağı’nı bıraktılar sadece fıstık alanlarına değil zeytinlere de göz diktiler. Denizin içinde bile maden aramaya çalışıyorlar. Nerede açık bulsalar saldırıyorlar. Hepimiz bu yörede yaşayan insanlar olarak hep birlikte destek vereceğiz. Bir yerden yasayı delerlerse her yere giriyorlar. Arkalarında müthiş enkaz bırakıyorlar Burayı bir tabiat parkı yaparak kurtarabileceksek bunun üzerine gidelim. Fıstık altından değerlidir. Hiçbir zaman yılmayacağız. Bir ve beraber olacağız” dedi.
Dikili Belediye Başkanı Mustafa Tosun ise “ Maden faaliyetleri yıllardır sürüyor. Fakat elimizde hangi kuyunun hangi toprağın kirlendiği konusunda hiçbir veri yok. Maden olan köylerde iş veriliyor. Yargı kararı uygulanmıyor” değerlendiresinde bulundu.
Bergama Çevre Platformu Sözcüsü Erol Engel, “24 yıldır bu yoldayız. Bu mücadele yıllardır sürüyor. Bu doğaya ve topraklara adaleti getireceğiz. Alınan kararlar uygulanmadığı için Kaz dağlarını Kozak’ı yok etmeye çalışıyorlar. İzn vermeyeceğiz. Halen yüreği halktan ve doğadan yana atan yargıçların olduğunu biliyoruz” dedi.
VEKİLLERDEN DESTEK
Toplantıda milletvekilleri de kısa birer konuşma yaptı. Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Milletvekili Mahir Polat, TBMM açıldığından bu yana konuyla ilgili verdiği soru önergelerini anlattı. Polat, Bu mücadelede tarafımız sizden yana. Meclisin içi boşaltıldı, orada yapabileceklerimiz sınırlı ama sizinle her yerde mücadele etmeye hazırız.” dedi.
BEDRİ SERTER: “İZMİRLİ BAKAN’I DA BURAYA GETİRECEĞİZ”
CHP İzmir Milletvekili Bedri Serter ise, “ Kozak doğası ve tarihiyle dünyanın nadir yerlerinden biri. Bir altın madeni yılda 70-80 milyon dolar gelir getirirken, çam fıstığı yılda 170-180 milyon dolar gelir getirebilir. Sadece buradan bile baksak, bu kabul edilemez. İzmir’den bir Tarım Bakanı seçildi, gerekirse o Bakan’ı da buraya getireceğiz, 14 CHP milletvekili olarak bunun takipçisi olacağız.” ifadelerini kullandı.
DİSK Eski Genel Başkanı ve CHP İzmir Milletvekili Kani Beko da, “Bu işin şakası yok. Afrika ülkeleri en fazla altını olan ülkeler, ama en fakir ülkeler de buralar. Bu eşkıyaların kurmuş olduğu şirketler buraların zenginliklerini de alıp götürüyor. Kozak’ın kıymetini bilmemiz lazım. Bedeli ne olursa olsun, bu mücadelenin içerisinde olacağımı ifade etmek istiyorum. Sizin aldığınız karar, bizim aldığımız karardır.” şeklinde konuştu.
CHP’nin Doğa Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Gülizar Biçer Karaca ise, “ Çevre bakanına gideceğim ve bana verilen fıstık kutusunu ona vereceğim. Bergama direnişin simgesidir. Ben inanıyorum ki bu bölgenin halkı yan yana bir araya geldiğinde doğa bize bir bedel ödetmeden biz doğayı bu konuma getirenlere bir bedel ödetiriz” değerlendirmesinde bulundu.