Nilgün KAYA
Atatürkçü Düşünce Derneği Ayvalık Şubesi, 3’ncü havaalanına ‘Atatürk’ adının verilmesi için imza kampanyası başlattı. Talatpaşa Caddesi’nde başlayan kampanya, Cumartesi günü Cunda Pazar yeri, Pazar günü Armutçuk Semt Pazarı, Pazartesi Cumhuriyet Meydanı, Salı günü Sarımsaklı pazarı ve son olarak Çarşamba günü Altınova pazarında gerçekleştirilecek.
‘Bir imza da sen ver’ başlıklı kampanyayı Perşembe günü Talatpaşa Caddesi’nde başlatan ADD Ayvalık Şubesi, ‘Atamızın adı ve devrimleri silinmeyecek’ mesajı verdi.
“BU BİR TAŞINMA, BİR GEÇİŞ VE BİR YER DEĞİŞİKLİĞİDİR. BU NEDENLE İSİM DEĞİŞTİRİLEMEZ, BAŞKA BİR İSİM VERİLEMEZ”
Kampanya dilekçesini ‘Türk Milletine ve Yöneticilerine Açık Mektup’ olarak başlatan ADD Şubesi dilekçesinde, ‘ Genel Merkez Yönetim Kurulu görevini üstlendiğimiz günden itibaren, ülke ve dünya gündemini daha yakından takip etmekteyiz. ‘ Yeni Türkiye Yeni Tarih’ zihniyetiyle hareket eden; Atatürk Devrimi’nin tüm kazanımlarını yok etmek çabasındaki siyasi anlayışın hızlı adımlarla yol aldığını görmekteyiz. Birçok konuda (Statlar, köprüler, Üniversiteler) toplumumuza ” iyi ve olağan bir iş ya da hizmet” yapılıyor algısı verilmeye çalışılsa da, ” Atatürk ‘süz bir Türkiye, Atatürk’ süz bir tarih” yaratma gayretleri açıktır. Bunun en son ve en somut örneği, 3. Havaalanı projesi ve özellikle bu “yeni Havaalanının adı” konusudur. 3. Havaalanıyla İstanbul Atatürk Havaalanı’nın kapatılacağını ve Millet Bahçesine dönüştürüleceğini bizzat Cumhurbaşkanı söylemiştir. Gerekçe olarak da; İstanbul Atatürk Havaalanı’nın ihtiyaçlara cevap veremediği ve yetersiz kaldığı ileri sürülmektedir. Bu durumda, yeni bir havaalanına geçişe diyecek bir şey olmayabilir. Ancak, bu bir taşınma, bir geçiş ve bir yer değişikliğidir. Bu nedenle isim değiştirilemez, başka bir isim verilemez, yeni bir isim aranamaz. Kaldı ki, Sayın Cumhurbaşkanının, basın ve yayın araçlarında da yer alan, ‘havaalanına ad verme konusundaki yetkinin, havaalanını yapan firmaya ait olduğu’ yönündeki açıklaması ise, hem hukuksal, hem siyasal anlamda, hiç kuşkusuz, bir yanlış anlamanın ya da yanlış bilgilendirilmenin sonucudur. Nitekim 3. Havaalanı’nın isminin yine İstanbul Atatürk Havaalanı olarak korunması, siyasi olduğu kadar, hukuki, hatta ahlaki bir zorunluluktur. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusunun, mazlum ulusların efsanevi kahramanının, Türk Milleti’nin kurtarıcısının adının, ülkenin en büyük havaalanına verilmesinden daha doğal ne olabilir? 1981 de UNESCO’nun 152 ülkenin oy birliğiyle yapmış olduğu uluslararası Atatürk tanımını yeniden anımsamakta yarar görüyoruz.” Atatürk kimdir? Atatürk, Uluslararası anlayış, işbirliği, barış yolunda çaba göstermiş üstün kişi, olağanüstü devrimler gerçekleştirmiş bir devrimci, sömürgecilik ve yayılmacılığa karşı savaşan ilk önder, insan haklarına saygılı, dünya barışının öncüsü, bütün yaşamı boyunca insanlar arasında renk, dil, din, ırk ayrımı yapmamış eşi olmayan devlet adamı, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusudur.” Bu nedenle, “yeni yerindeki havaalanına” başka bir ad verilmeye çalışılması, Türk Milletinin kahir ekseriyeti tarafından, kesinlikle “bir hakkın kullanılması ya da siyasal bir gereklilik” olarak değil, tam anlamı ile “Tarihin yeniden yazılması” ve “Atatürksüz bir tarih yaratma” çabasının yeni adımı olarak kabul edilecektir. Siyasi iktidarı uyarıyoruz. Atatürk Havaalanı adı aynen kalmalıdır. Vicdan, ahlak, vefa, hukuk bunu gerektirir. Aksi durumda Anayasal ve Demokratik haklarımızı kullanacağımızın; tüm örgütümüz ve üyelerimizle, bize inanmış milyonlarla, böyle bir yanlışı kabul etmeyeceğimizin bilinmesini istiyoruz. 29 Ekim 2018 de, Cumhuriyetimizin ilanının 95. Yıl dönümünde, Türkiye Cumhuriyeti kendisine yakışanı yapmalıdır’ denildi.