Nilgün KAYA
Ayvalık’ın Altınova Mahallesi’nde Karakoç deresi üzerinde yapılmak istenen, zeytinciliğe ve bölge halkının tüm tarımsal faaliyetlerine son vereceği gerekçesiyle vatandaşların karşı çıktığı barajla ilgili ‘İnceleme ve Değerlendirme Toplantısı’ Ankara’da 24 Ekim’de yapılacak. Yetkilileri toplantı öncesi uyaran yaşam savunucuları; “Baraj yapılmak isteniyor ama suda ağır metal var, yazın su yok, deresi de tescilli sulak alan. Böyle bir yere baraj nasıl yapılır?” diye sordu.
Ayvalık Belediye Başkanı Rahmi Gençer’in de katıldığı toplantıda bir araya gelen çeşitli demokratik kitle örgütü temsilcileri, yüzde 80’i zeytinlik olduğu belirtilen verimli bir ovada yapılacak Karakoç Barajı’na, hem muhtarların hem de yöre halkının karşı çıktığını hatırlattı.
Çevre Koruma ve Ayvalık’ı Güzelleştirme Derneği yönetim kurulu üyesi Halil Coşkun, Ayvalık Tabiat Platformu sözcüsü Nebahat Dinler ve Atatürkçü Düşünce Derneği Şube başkanı Ahmet Üzgeç, yapılması planlanan barajla ilgili soru işaretlerini gündeme getirdi.
“HANGİ AKLA HİZMET, HAZİRAN’DAN SONRA SU AKMAYAN YERE BARAJ YAPILACAK?”
Halil Coşkun, “Ayvalık’ın aslında su problemi yok. Sistemin bozukluğundan kaynaklanan sorun var. Orman Su İşlerinin raporunu okudum 793 sayfalık raporu. Madra Barajının etkilerini yavaş yavaş görmeye başladık. Bölgemizde halkalı leke hastalığı 2-3 senedir almış başını yürüyor. Zeytin güvesi aynı şekilde. Zeytinyağı ile anılan Ayvalık’ın artık yağ kalitesini etkileyen faktörlerin başında geliyor. Bir taraftan su sistemini Karakoç barajında düzenleyelim derken burada ekonomik değer olan zeytinyağımızı elimizden alacaklar. Bu çok büyük bir risk. Bir türlü anlamıyorum. Karakoç’un deresinde Haziran’dan sonra su akmaz. Hangi akla hizmet burada akmayan suyun önüne bir gölet yapma projesine giriyorlar. Bunun arkasında başka bir şey aranması gerekiyor. Aşağıda bir dirhem su olmaz” dedi.
“AĞIR METALLER İÇEREN SUYUN İÇMEK İÇİN KULLANILMASI ZATEN TEHLİKELİ”
ADD Şube Başkanı Ahmet Üzgeç, “Geçen dönemde biz analiz yaptırmıştık. O bölgede çıkan suların tamamı çok ağır metal içeriyor. Çakmak’ta bunun örneği var. 40 kanser hastası tespit edildi. Büyükşehir Belediyesi Çakmak köyüne arıtma tesisi yaptı. İçme suyu olarak kullanılması zaten tehlikeli” dedi.
“BARAJ YAPILMAK İSTENEN YERDEKİ TESCİLLİ SULAK ALAN GÖRMEZDEN GELİNİYOR”
Baraj sahasının tarım alanı, zeytinlikler ve orman arazilerinden oluştuğunu belirten Ayvalık Tabiat Platformu sözcüsü Nebahat Dinler, “Çevre İl Müdürlüğüne gerekli itirazı gönderdik. Köylü zaten istemiyor ayrıca Karakoç Deresi, Orman genel Müdürlüğünün 24.01.2017 tarih ve 56 sayılı kararı ile Mahalli Sulak Alan olarak tescil edilmiştir. Karakoç Deresi Sulak Alanı önemli ölçüde tükenme tehdidi altında bulunmakta olan göçmen kuşlara ev sahipliği yapmaktadır.
Proje dosyasında, korunması gereken alanlar kapsamında olan Karakoç Deresi Mahalli Sulak Alanının tescil edildiğine dair belgeye atıf yapılmamıştır. Sulak alan olarak tescil edilen bir dere üzerine baraj yapılması bu kararla çelişmiyor mu? Şu anda ÇED dosyasında korunan alan yok denilerek, sulak alan noktasında da 2,5 km ötedeki tuzla gösteriliyor. Karakoç sulak alanına hiç atıf yapılmıyor. Görmezden geliniyor” dedi.
“KAZDAĞLARI YA DA MADRA’DAN SU GETİRİLEBİLİR”
Bilim adamlarının 50 sene içerisinde Ayvalık’ın kurak bir bölge olacağını söylediklerini belirten Belediye Başkanı Rahmi Gençer, “Su nüfusa yetmeyecek. Bugünkü susuzluğun sebebi su yokluğundan değil suyu Ayvalık’a aktarılamamasından. İki tane kaynağımız var Kaz dağı ve Madra dağı. Bunları taşıyabilir miyiz, onu sormalıyız. Zeytin ağaçlarımızı yok edeceksiniz ya da içme suyunda ağır metalleri almak için çok büyük bir arıtma gerekecek. Kaz dağlarının Madra dağının suları yeter mi araştırılmalı” dedi.