KÖYLERİN SANDIĞINDAN ÇIKANLAR MODA OLDU

Nilgün KAYA

Ayvalık’ın Altınova ve Kozak yaylası köylerinin sandığından çıkan giysiler, ilçede moda oldu. Dr. Fazıl Doğan Meydanı’ndaki antika eşya dükkânında en yenisi 40 yıllık giysilerin yoğun talep gördüğünü belirten Ruhsar Üstünsoy, “Hem giyiyorum hem satıyorum” dedi.

Şalvarlar, elbiseler, cepkenler, yorgan pamuğu ile kapitone yapılan ‘Pamuklu’ denen ceket, simli elbiseler, üç etekler, pazenler, çiçekli sunterler ve rengârenk içlikler; Ayvalık’ta köy sandıklarından çıkarıldı ve günlük kıyafetler olarak kullanılmaya başlandı. Geleneksel olmasına karşın unutulan ve sandıklarda bırakılan bu kıyafetlerin kullanılmaya başlamasında, Dr. Fazıl Doğan (At Arabacılar) Meydanı’ndaki dükkânında antika eşya satışı yapan Ruhsar Üstünsoy’un etkisi büyük.

“HEM GİYİYORUM HEM SATIYORUM”

Çocukluğunun bir bölümünü geçirdikten sonra 1981 yılında Ayvalık’a geri dönen, Ayvalık gelini olarak ilçede yaşamaya devam eden Ruhsar Üstünsoy, antika merakı ve sevgisi nedeniyle, eşinin doğduğu evi dükkâna çevirerek antika eşya satışına başlamış. Eski kıyafetleri de seven Üstünsoy, kendisine getirilen kıyafetleri giyince, sandıktan çıkan bu kıyafetler ilçede yaşayan kadınların dikkatini çekmiş.  Lacivert, çiçek desenli pazen elbisesinin en sevdiği kıyafetlerden biri olduğunu söyleyen Üstünsoy, “Aslen Malatyalıyım. Babamın görevi dolayısıyla Ayvalık’a yerleştik. Bu dükkân kiracımızındı ben de müşterisiydim, sonra devraldım. İşimi çok severek yapıyorum. 8 yıldır antika eşya satışı yapıyorum. Elbiseler köy sandıklarından. Altınova Mahallesi ve Kozak yaylası köylerinden geliyor. Aslında hala bu şalvarları köylerde giyiyorlar. Dışarıdan gelenler, özellikle yabancılar bu parlak şalvarları tercih ediyorlar. 2 tane ile başladım. Benim astığımı gördükçe ‘Biz de getirelim’ diyerek getirdiler ve elbiseler çoğaldı ve satışı güzel. Şu an elimde 100’e yakın farklı elbise ve ceket var. Elimde bir tane Ayvalık’ın köylerine ait en az 100 yıllık elbise de var.  Giyilmez diye yakılan ceketlerden kalanlar şimdi moda oldu. Ben severek kullanıyorum köy elbiselerini. Üzerime giydiğim her şey satılıyor. Hiçbir şey yapmıyorum. Hiçbir şekilde terziye verip düzelttirmiyorum, bu şekilde, ellemeden satıyorum. Yırtık, soluk hiç önemli değil. Özellikle öyle arıyorlar. Ben memnunum. Onlar memnun. Kullanmadıkları, giyilmediği için yakıyorlarmış bunları. Ben ise değerlendirdim. Toplu alışverişler oluyor. Geçen gün üniversiteli bir öğrenci geldi, soluk ve yırtık bir elbise vardı çok beğendi ve giydiğinde çok yakıştı, satın aldı.  Bu ilgiyi modada eskiye dönüşe bağlıyorum. Ben de giyiyorum. Güzelleri kendime seçiyorum, satmıyorum. Gerçi üzerimde beğenip alanlar da oluyor.” dedi.

“KUMAŞLARI DAHA ORGANİK”

Meydanda esnaflık yapan Cemile Buz, sandıktan çıkan kıyafetleri neden tercih ettiğini şöyle anlattı; “Ruhsar’a ara sıra gelip kıyafetler bakıyorum, sandıktan çıkarılmış. Elbise, yelek, bluz. Eskiler daha hoş kumaşları daha düz, daha organik” dedi.

“MODADA GERİYE DÖNÜŞ VAR”

Aldığı kıyafetlerden özellikle ceketleri çok beğendiğini ifade eden Beliz VanDer Velde, “Modada geriye dönüş var. Çeyiz sandığından çıkanlar daha çok değerlendi. Bence özel günlerde bu kıyafetlerle gidilmesini tavsiye diyorum. Ruhsar hanım bunu çok güzel yapıyor. Çok gelen giden var. Değerlendiriyorlar alıyorlar. Ben de bu elbiseyi özel bir günde giymek istiyorum. umarım beğenilir ama beğenileceğine inanıyorum” dedi.

“AVŞAR KIZI KIRMIZI, İPEKLİ KÖY ELBİSESİ ALDI”

Kenarları Kaz Dağlarını sembolize esen zikzak motif ile süslü parlak ceketleri, kot pantolonla günlük giyimde kullananlar olduğunu belirten Üstünsoy’un müşterileri arasında Hülya Avşar ve Elif Boyner Kürşat’ta var. Üniversiteden öğretim üyelerinin derste öğrencilerine göstermek için kendisinden kıyafet aldığını söyleyen Üstünsoy, “Hülya Avşar, elbiseleri görünce ‘Cennete düştüm’ demişti. Kırmızı, ipekli köy elbisesi aldı benden. Elif Hanım kumaşı nedeniyle yazın çok tercih edilen desenli elbiselerden almıştı” dedi.