Nilgün KAYA
Ayvalık Kent Konseyi’nin üyesi olduğu Ege Kent Konseyleri Birliği, 9 Şubat’ta yaptığı Konak Toplantısının sonuç bildirgesini kamuoyu ile paylaştı. Bildirgede öne çıkan konu, kent konseylerinin yerel yönetimlerde daha görünür olması gerekliliği oldu.
Ayvalık Kent Konseyi Başkanı Filiz Karayelli’nin katıldığı toplantıda, Sağlıklı kentlerin katılımcı yönetimle başladığı görüşüyle sunulan Bursa Nilüfer Kent Konseyi’nin bir çalışması olan ‘Mahalle Komiteleri’nin yereldeki başarısının diğer il, ilçelerdeki Kent Konseylerimize de örnek olması ve uygulanması konusunda ortak karar alındı. Yerel yönetimlerde Kent Konseylerinin daha görünür olması, mahalle komiteleri ve mahalle meclislerinin kararlarının, Belediye Meclisinde etkin olması ve her adımda katılımcılığın benimsenmesi anlayışının hakim olmasının sağlanması gerektiği vurgulandı.
Nilüfer Belediyesi’nin bu konudaki deneyimini tüm Kent Konseylerine aktarmaya hazır olduğunu açıkladığı toplantıda, Laik bilimsel nitelikli ve eşit eğitim isteyen veliler ve duyarlı vatandaşlar tarafından kurulan Veli-Der’in de belirttiği gibi özellikle, “Eğitimde 4+4+4 sistemi ile eğitim sorunlarının tüm ülkede giderek arttığı, parasız eğitim hakkının neredeyse sadece İmam Hatip Orta okulları ve liselerinde sağlanıyor olması nedeniyle, bu okullara yönelimin artması, çocukların küçük yaşta din istismarı ile karşı karşıya gelmelerinin önünü açtığına işaret edildi.
‘HER İL VE İLÇEDE EĞİTİM ÇALIŞMA GRUPLARI KURULMALI’
Kent Konseyleri olarak her il ve ilçede Eğitim Çalışma Gruplarının kurulması, hatta Eğitim Meclisleri ile veliler, öğretmen ve öğrencilerin birlikte eğitim sorunları ile ilgili çalışmalar yapmasının önemine dikkat çekildi. Kent Konseylerinin eğitim konusunun ciddiyetini yerel yöneticilere aktararak semt merkezleri, kreş, bilim merkezleri, spor okulları, kültür ve sanat merkezleri açarak çocuklarımızın geleceklerini aydınlatmaya, güvence altına almaya çalışmalarının önemi vurgulandı.
“KARTALDA ÇÖKEN BİNADA GERÇEK KATİL İMAR BARIŞI VE YANLIŞ İMAR UYGULAMALARI”
Ülkemizde bugüne kadar uygulanan yanlış politikalar neticesinde doğa ve kültürel alanlarımızın talan edildiğine ilişkin Türkiye Kent Konseyleri Platformu Ege ve Güney Marmara Çevre Komisyonu Yürütme Kurulu’nun gerçekleştirdiği sunumda “Hava, su ve toprağın, metalaştırıldığı, ticarileştirildiği vurgulandı. Kent ve kırsalda yaşamın değerinin göz ardı edildiği, buna karşı durulması gerektiği, talanla mücadele edilmesinin önemi belirtildi. Türkiye’nin çevre konusunda dünya ortalamasının çok gerilerinde kaldığı Çevre Çalışma Gruplarının ya da Çevre Meclislerinin tüm Kent Konseylerinde kurulması gerekliliğine işaret edildi. Sürdürülebilir yaşam kavramı, ekolojinin, ekonomiye feda edilmediği kalkınma modellerinin benimsenmesi kararlaştırıldı. Sermayenin saldırılarına karşı yaşam alanlarında mücadele içinde olanlarla dayanışma içinde olunduğu bildirildi. Kartalda çöken binada ölen vatandaşlarımızın gerçek katilinin “İmar Barışı ve yanlış imar politikaları” olduğu vurgulanarak, “İki katı sonradan kaçak yapılmış, hiçbir teknik eleman olmaksızın yasallaştırılan bu binaların risk oluşturduğu, bilimi teknolojiyi dışlayan bu yasanın derhal iptal edilmesi ve bu yasa kapsamında aklanmaya hak kazanan tüm binaların teknik elemanların denetiminden geçirilmesi zorunludur .” denildi. Önyargıların kırılması, ötekileştirmelerin sona erdirilmesi, barışın kurgulanmasının ülkedeki huzur için kaçınılmaz olduğunun vurgulanmasına karar verildi.