Nilgün KAYA
Ayvalık’ı Güzelleştirme ve Çevre Koruma Derneği’nin (AÇD) çağrısıyla Orhan Peker Sanat Galerisinde yapılan toplantıda bir araya gelen yaşam savunucuları Ayvalık’ın çevre sorunlarını ele aldı.
Ayvalık Adaları Tabiat Parkı içinde yer alan Hakkıbey Yarımadası Cennet Koyu’nda, 2 yıl önce yanan ve 4 ay sonra bir bölümü ağaçlandırılan alanın 195,161 m2’lik bölümünün vasıf ve tahsisinin değiştirilmek istenmesi, deniz çayırlarının verilen zarar, Şeytan Sofrasına teleferik projesi gibi konuların ele alındığı toplantı, 17 Nisan Çarşamba günü saat 18.00’de başladı.
AÇD yönetim kurulu üyesi Halil Coşkun’un Cennet Koyunda yaptığı araştırma hakkında bilgi verilmesiyle başlayan toplantıya, Ayvalık Kent Konseyi, ADD Şube Başkanı Ahmet Üzgeç, İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu üyesi Suat Ok, EMEK Partisi İl Başkanı ve Ayvalık Tabiat Platformu temsilcisi Cemil Tosunoğlu’nun da aralarında bulunduğu yaşam savunucuları katıldı.
“SİZ, KAYAYI BİLE TABİAT PARKININ DIŞINA ÇIKARAMAZSINIZ”
Yangın çıkan bölgede Orman Müdürlüğü tarafından yapılan ağaçlandırma çalışmasına karşı olduklarını, ormanın kendini yenileyeceğini ifade eden Halil Coşkun, “ Tabiat Parkı içinde yanan bölgede 195 metre karelik bir mera arazisi var. Orman Müdürlüğü bu arazinin bir kısmının tahsisini alıp vasfını değiştirerek ağaçlandırmak istiyor. Mesire alanı, gezinti yeri ya da başka amaçlı bir yapılaşma yapmak istiyor. Siz burayı ağaçlandırırsanız mera vasfı gidecek, endemik bitki türleri yok olmakla karşı karşıya kalacak. Hâlbuki Tabiat Parkı, sadece ağaçların olduğu bir özel alan değildir. Farklı bitkileri, farkı canlıların bulunduğu bir bölgedir. Siz, kayayı Tabiat parkının dışına çıkaramazsınız. ‘Ya kayadır. Burayı başka bir şey yapalım’ mantığı olmamalıdır. ‘Burası yandı ağaçlandıralım’ dediğiniz zaman Tabiat Parkı vasfını bozmuş olursunuz. Her tarafı ağaç yaptığınız zaman orası Tabiat parkı olmaktan çıkar bir koru yerine döner. Bir taraftan birinci, ikinci köydeki istilacı harekete, bir taraftan Şeytan Sofrasından istilacı hareket, diğer taraftan Hakkıbey Yarımadasında istilacı hareket, Tabiat Parkı vasfını bozmaya çalışıyorlar. Mera kanununda da değişiklik yaptılar. Maden ve enerji kanunlarını geçirdiler. Turizm işleyişi adı altında, insanlara sempatik göstererek bu yolu seçiyorlar. Biz bu konuda dikkatli olmak zorundayız. Bizden sonra gelecek kuşaklar bir miras bırakılması gerekiyor. Bu bir talandır. Bu talana dikkat etmemiz gerekiyor. Tabiat parkını düşünürken kendimiz için düşünmeyeceğiz. Tabiat parkı bir mirastır. Bırakın sizden sonraki nesiller görsün ama Tabiat parkı olarak görsün. 6-7 sene içinde doğa kendini yeniliyor.” dedi.
“AĞAÇ DİKİLEBİLECEK BİR SÜRÜ ALAN VARKEN NEDEN ORASI SEÇİLDİ?”
‘Bir sürü ağaç dikilmesi gereken çıplak alan varken, neden ağaç dikmek için mera olan bir yeri seçtiler?’ diye soran ADD Şube Başkanı Ahmet Üzgeç, “Tabiat Parklarının yeniden belirlenmesi için Bakanlığın yeniden bir çalıştay yapacağını öğrendik. 2014’te bir çalıştay yapıldı. Yerelden kimseyi davet etmediler ama biz, hep birlikte takip ettik. 30’un üzerinde belli üniversitelerden akademik personel geldi. Tabiat parklarını korumakla görevli insanlardan biri, Genel Müdür ya a daire başkanıydı. Dedi ki, “Edremit tarafına bakan kısmı ayırın Ayvalık tarafına bakan kısmı açın imara” dedi. Çataltepe ‘de insanların denize girdiği yeri gösterip, “Niçin buraları koruyor, ısrar ediyorsunuz? Burada bir şey yok ki açın imara” dedi. Bakanlık buraları imara açmak için elinden gelen her şeyi yapıyor. Mahkemeyi biz kazandık ama onlar vazgeçmiyor. Her şeyin Tabiat Parkının statüsünün değiştirilmesi için yapıldığına inanıyoruz. Bunu durdurmak için STK’lar olarak, Ayvalık halkı olarak üstümüze düşeni yapacağız. Kimsenin şüphesi olmasın” dedi.
“ 5 AĞUSTOS’TA AĞAÇLANDIRMA TALEBİ YAPILMIŞ, 17 AĞUSTOS’TA YANGIN ÇIKTI”
2004 yılı revize planını hatırlatan Havva Taylan, “2009’da planda değişiklik yapılmak istendiğinde biz dava açtık. Bize Danıştay’ın kesinleşmiş kararı geldikten 17 gün sonra yangın çıktı. Aynı anda iki farklı noktadan yangın çıktığını gören insanlar var. Bu ağaçlandırma talebi 5 Ağustos 2017’de yapılmış. Bunlar yazıyı çıkarmış ama Poyraz çıkmamış. Yangını çıkaramamışlar. Ayvalık’ta birçok STK ağaçlandırma çalışmasının yasal olmadığını söyledi ama ne yazık ki o dönemin yerel yönetimine de valiye de dinletemedik. Ağaç dikildi. Valilik, Müftülük ve Orman Bölge Müdürlüğü mera vasfında olan bir alanı ağaçlandırma talebinde bulunmuş. Bu olayla daha önce usulsüz yaptıkları ağaçlandırmayı yasal hale getirmeye çalışıyorlar. Şu an hala mera vasfını koruyor o alan ama erozyon gerekçe gösterilerek tahsisi ve vasfı değiştirilerek, ağaç dikilmek isteniyor. Mera vasfındayken turizme açamıyor, beachler yapamıyor farklı bir amaçla kullanamıyorsunuz. Ama vasfını değiştirirseniz her şeyi yapabilirseniz. O alanın mera vasfının yitirilmemesine ve orman bakanlığına tahsis edilmesine izin vermemeliyiz ki o Cennet koyu Cennet gibi kalabilsin” dedi.
“TELEFERİK İSTEMİYORUZ”
Teleferik konusunda ise ilçenin öncelikle alt yapı sorunlarının çözülmesi gerektiğine işaret edilerek ‘Teleferik yapılırsa o sadece teleferikle kalmayacak. Lokantası, tuvaleti olacak. İzmir örneğindeki teleferik örneği gibi yayılacak. Karşı çıkmak zorundayız. Teleferik istemiyoruz. Teknelerimiz var. Onlarla gider geliriz’ denildi.
“ORTAK MÜCADELE ŞART”
AÇD Başkanı Müge Okur, “Önümüzde ciddi ve sıkıntılı bir süreç var. Ayvalık rant baskısı altında. Bir şekilde buna karşı çıkmamız gerekiyor. El yordamıyla ilerliyoruz. Sürekli yasalar değişiyor. Bir mücadele kılavuzu hazırlamalıyız. Birlikte düşünelim, birlikte üretelim. Ortak bir mücadele programı hazırlayalım” dedi. Mera vasfı değiştiği zaman Valilik mera komisyonuna itirazda bulunacaklarını belirten Halil Coşkun, vasfın değişmesine karşı da imza kampanyası başlatılabileceğine işaret etti.
Çevre sorunlarına karşı ortak mücadelenin yanı sıra ormanlardan daha fazla oksijen sağlayan deniz çayırlarının korunması için duyarlılık kampanyası başlatılmasına karar verildi.