Nilgün KAYA
Lesvos Adası (Midilli)- Bergama arasındaki mikro bölgenin ortak kültür mirası’ Ayvalık’ta düzenlenen çalıştayda ele alındı. Türk, Yunan, Alman ve Çek Arkeolog, tarihçi ve etnologların katıldığı çalıştayda, Midilli ve Bergama arasında Tunç Devri’nden günümüzde dek gelişen iletişim, ticaret, göç ve etkileşim koşulları tartışıldı.
Koç Üniversitesi Mustafa V. Koç Deniz Arkeolojisi Uygulama ve Araştırma Merkezi (KUDAR), Alman Arkeoloji Enstitüsü, Amerikan Arkeoloji Enstitüsü tarafından düzenlenen, Uluslararası Anıtlar ve Sitler Konseyi (ICOMOS), Ayvalık Belediyesi ve Sanat Fabrikası’nın destek verdiği çalıştay, 10-11 Kasım tarihlerinde Sanat Fabrikası’nda gerçekleştirildi.
Türk, Yunan, Alman ve Çek, 17 Arkeolog, tarihçi ve etnoloğun konuşmacı olarak katıldığı çalıştayda, ‘Seyyar metaller;Dogu Ege/Batı Anadolu sahillerinde metalürji ve teknolojinin aktarımı’, ‘Midilli Adasında kent devletlerinin yükselişi ve evrimi’, ‘Midilli Adasında bulunan Aiol kutsal alanı’, ‘Küçük Asya kıyıları ve Ege Denizinde denizciliğe özgü merkezler’ ‘Limanlar ve Midilli ile Küçük Asya arasındaki antik dönemlerde ilişkiler; İnsanlar, kültürler ve topraklar arasında geliştirilen bağlar’, ‘Hippon’a uzanan yol; Midilli’deki Peraia ve Bergama arasındaki Kozak Dağlarınan geçen yollar ve yer isimleri’, ‘İç bölgelerden sahillere. Mikro bölgeler arasındaki bağlantıların göstergesi olarak liman ağlarının araştırılması’, ‘Bergama ve Midilli’nin denizsel mikro bölgeleri arasındaki karşılıklı etkileşim şekilleri’, ‘Edremit Körfezinde yakın zamanda yürütülen arkeolojik sualtı yüzey araştırmaları’, ‘Mandamados Taksiyarhis ikonası ve Doğu Ege’de Aziz Mihail kültü’, ‘Midilli’de geç Orta Çağ’da bulunan deniz bağlantılı bir koruma sistemi’, ‘Osmanlı mimarisinde bir ortak ifade biçimi olarak Ege’ye özgü süsleme stili’, ’19. Ve 20.yy süresince Midilli ve Bergama ‘da toplum ve mimari’ ‘hareketlilik, bağlanırlık ve bölge oluşturmak; Kuzey Ege tarihinden bazı yakın anlatılar’ ‘Mimari miras alanı yönetiminde araç olarak bilgi sistemi üretmek; Ayvalık örneği’, ‘Ayvalık Endüstriyel peyzajı; Ayvalık UNESCO Dünya Mirası listesine alınması sürecinde yaşanan güncel deneyimler ve devam eden konservasyon çalışmaları’ konuları hakkında sunumlar yapıldı.
Gelecekte yapılabilecek projeler üzerine tartışma ile sona eren çalıştay hakkında bilgi veren KUDAR’dan Su Altı Arkeologu Dr. Mathew Harpster, “Böyle bir çalıştay ilk kez Ayvalık’ta gerçekleştiriliyor. Ayvalık’ta yapılmasının pek çok nedeni var. Öncelikle, çalıştayın konusu olan Midilli Bergama arasında ki bölge üzerinde bir çalışma yürütülüyor. Ayvalık’ın zengin ve uzun bir tarihi var. Çok göç almış bir yer. Doğası güzel. Ada ile Anadolu arasındaki bağlantıya çalıştayda sunum yapan herkes çok güzel değindi. Ada ile Anadolu arasında tarih öncesinden günümüze çok uzun bir ortak kültür var. Beni en çok etkileyen hem Yunan hem de Türkiye’de çalışan arkeologlar bilgilerini gizlemediler, paylaştılar. Kuzey Ege’deki araştırma çalışmalarımıza devam etmek istiyoruz. Bu bölgede yaşayanlar ile Türkiye arasında çok uzun zamandır etkileşim var” dedi.