Nilgün KAYA
Ayvalık’ta Anayasa değişikliği ve Başkanlık sistemine ‘Hayır’ diyen siyasi parti, sivil toplum kuruluş temsilcileri ve vatandaşlar, Perşembe günü Talatpaşa Caddesi’nde yapılan açıklamada, ‘Türk Milletinin 93 yılda kurduğu milli varlıkları talan edilemez’ diyerek kamu kurumlarının Varlık fonuna devredilmesine de ‘Hayır’ dedi.
Aralarında CHP, Vatan Partisi, ADD, ÇYDD, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, Kent Konseyi temsilcilerinin de bulunduğu vatandaşlar, ellerinde Türk bayrakları ve ‘Hayır’ yazılı dövizlerle Talatpaşa Caddesi’nde saat 12.30’da bir araya geldi.
“TÜRK MİLLETİNİN BİNBİR EMEKLE MEYDANA GETİRDİĞİ MİLLİ VARLIKLARI YENİ HARCAMALAR İÇİN KULLANILMAK İSTENİYOR”
Ortak açıklama ADD Şube Başkanı Ahmet Üzgeç tarafından okundu. Açıklamada, ‘‘Siyasi iktidar, devlet düzenini tarumar etmeye devam etmektedir. Bunun son örneklerinden biri, Türkiye Varlık Fonu adı altında başlatılan uygulamadır. Bu durum, Cumhuriyet dönemi boyunca yaratılan Kamu İktisadi Kuruluşlarının satılarak ve borçlanarak bugüne kadar getirilen uygulamanın artık sürdürülemez olduğunu göstermektedir. Üretim olmadığı için büyütülemeyen vergi tabanı, dolaylı vergiler ile dar gelirlinin sırtına bindirilmiş vergi yükü adaletsizliği devam ederken; Türk Milletinin 93 yıldır bin bir emek ve zorlukla meydana getirdiği yüz milyarlarca liralık milli varlıkları, yeni harcamalar için kaynak olarak kullanılmak istenilmektedir’ denildi.
“DÜYUN-U UMUMİYE’YE DÖNÜŞ”
Varlık fonunun Parlamento denetiminde olmamasına rağmen uluslararası denetime açık olmasının ne anlam taşıdığının da sorgulandığı açıklamada ayrıca, ‘Dünyada benzer varlık fonları gelire sahiptir. Bu şekliyle Türkiye Varlık Fonu herhangi bir gelire sahip olmadığı için gerçekte, ‘Borçlanma Fonu’dur. Nakit varlığı yüksek kamu kurumlarının fona devredilmesiyle, bu kaynakları kullanacak yönetimin harcamaları hiçbir şekilde denetlenemeyecektir. Bu uygulama, ‘bütçede birlik’ ve ‘bütçede açıklık’ ilkeleri ile uyuşmayan keyfi ve saklı işlemlere kapı açacaktır. Varlık Fonu kullanılarak yapılacak işlemler, gelecek kuşakları, katlanarak artacak borç yükü altında bırakacaktır. Türk Milletinin varlığı olan Kamu Kuruluşlarının Varlık Fonuna devri; Osmanlı döneminde çöküşü hızlandıran Düyun-u Umumiye’ye dönüş demektir. Bu durum, Cumhuriyetin kuruluş değerlerinden ne kadar uzaklaşılırsa batağa saplanmanın da o kadar hızlandığının bir göstergesidir. Milletimiz, kamu varlıklarımızın eritilmesine sessiz kalmamalıdır. Siyasi iktidarı, bu yanlış kararından acilen geri dönmeye çağırıyoruz’ denildi.
Bir açıklama da Anayasa değişikliğine neden ‘Hayır’ denilmesi gerektiğine ilişkin olarak yapıldı. Açıklamada, “TBMM, hükümet ve mahkemeler tümüyle Cumhurbaşkanının emir ve kontrolüne veren, devletin bütün yaşamsal faaliyetlerini Cumhurbaşkanı’nda toplayan bir rejim değişikliği yapılıyor. Hayır demek zorundayız. Cumhuriyeti, demokrasiyi, hukuk devletini, bireyi yok eden bir rejim değişikliği ile karşı karşıyayız. Anayasa değişiklik teklifi geçerse kimsenin, can, mal, hukuk güvenliği kalmayacaktır. Hayır demek zorundayız. Teklife Hayır diyorum çünkü Cumhurbaşkanı yalnız kendine oy verenlerin değil, bütün Türkiye’nin Cumhurbaşkanı olmak zorundadır. Demokrasilerde Cumhurbaşkanı tarafsız olur Hayır oyu vereceğim. Anayasa değişikliği toplumu Evet – Hayır olarak bir kere daha ayrıştıracağı, taraflı Cumhurbaşkanının emrine veren partili devlet oluşturacağı için oyum Hayır olacaktır. Tek adam rejimine karşı olduğum için Hayır diyorum. Hem meclis hem hükümet hem mahkeme olan bir Cumhurbaşkanı ancak diktatör olur. Hayır diyelim. Türkiye’ye Libya, Mısır, Kuzey Kore, İran, Zimbabve, Gine ve diğerlerine benzer bir rejim gelecek, bin defa Hayır. Anayasa değişikliği geçerse kadınların hakları ve özgürlükleri, yaşam biçimleri, giyim kuşamı, kadın erkek eşitliği tek kişinin emrine tabi olacak. Yasama, yürütme ve yargıyı tek kişide toplayan denetimden ve sorumluluktan uzak bir siyasal sistem demokrasi ile ilişkili olamaz. Hayır diyorum. Değişikliğe göre devletin bütün yetkilerini elinde toplayan Cumhurbaşkanı gerekli görürse, üniter yapıyı zayıflatan ya da son veren kararlar alarak bölgeli devlet oluşturmak yetkisine de sahip olacak, hep birlikte Hayır diyelim. İşçi hakları, sendikal hakların korunması için Hayır. Terör belasından kurtulmak istiyorsak mutlaka Hayır. Anayasa değişikliği toplumda ayrışmaya, kutuplaşmaya, şiddete, ahlaksızlığa yol açar, demokrasiden ayrılmayalım Hayır diyelim. Anayasa değişikliği demokratik devleti yıkan, toplumu baskı altında yok eden bir sistem getirecek, Hayır diyerek engel olalım. Yaşamak için anayasa değişikliğine Hayır demek zorundayız. Demokrasinin gücü millet meclisinin gücüne ve bağımsız yargıya dayanır ikisini de kaybediyoruz. Hayır demek zorundayız. Devlete ve vatandaşlara ait her türlü idari, mali ve hukuki konu Cumhurbaşkanının görev yetki ve kontrolüne verilecek. Sisteme Hayır demek zorundayız’ denildi.