“AİLE HEKİMLİĞİ CEZA YÖNETMELİĞİ İPTAL EDİLSİN, İNFAZ KOMİSYONLARI DAĞITILSIN”

Haber: C.Saffet Yılmaz

Balıkesir Tabip Odası tarafından yapılan basın açıklamasında Aile Hekimliği Ceza Yönetmenliği’nin iptal edilerek oluşturulan İnfaz Komisyonları’nın dağıtılması istendi.

Balıkesir Tabip Odasına,Birinci Basamak Sağlık Çalışanları Birlik ve Dayanışma Sendikası- Genel Sağlık İş Sendikası Balıkesir İl Temsilciliği-Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası-Balıkesir Aile Hekimleri Derneği- Balıkesir Aile Sağlığı Elemanları Derneği de destek verdi. Balıkesir Tabip Odası Başkanı Dr.Necdet Uçan tarafından Altıeylül 18 Nolu Sağlık Merkezi bahçesinde yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi;

“YÜRÜTMENİN DURDURULMASI İÇİN DAVA AÇILDI”

“İlgili yönetmenlikle sağlık çalışanlarının düşüncelerini açıklama, görüş bildirme Aile Hekimliği Ödeme ve Sözleşme Yönetmeliği 30 Haziran 2021’de yayımlandığında bu yönetmeliğin aile sağlığı merkezi (ASM) sağlık çalışanlarının iş güvencesini tamamen ortadan kaldırdığını, düşünce açıklama görüş bildirilmeyi yasakladığını, özlük haklarını hukuksuz ve haksız yere kısıtladığını birçok basın açıklamaları ve eylem etkinliklerimizle kamuoyuna açıklamış, Tabip Odamızca Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğinin YÜRÜTÜLMESİNİN DURDURULMASI ve İPTALİ ile ilgili 03.08.2021 tarihinde Danıştay 2.Daire Başkanlığı’nda 2021/17616 dosya no ile dava açılmıştır. Ayrıca birçok sağlık sendikamız da ayni davayı açmıştır.”

“KOMİSYON KARARLARI İLE (ASM) ÇALIŞANLARININ İŞİNE SON VERİLİYOR”

“Ceza Yönetmeliği” olarak tanımladığımız haksız ve hukuksuz düzenlemenin iptal edilmesi için yaptığımız açıklamalara kayıtsız kalan Sağlık Bakanlığı, il sağlık müdürlükleri bünyesinde hukuksuz bir şekilde kurduğu beş kişilik komisyonlarla ASM sağlık çalışanlarının işlerine son vermeye başladı.Şu ana dek öğrenebildiğimiz kadarıyla Hakkâri, Tekirdağ illerinde görevli iki aile hekimi arkadaşımız sözleşmeleri haksız ve hukuksuz bir şekilde yenilenmeyerek işlerinde atılmış oldu. Ceza yönetmeliğinin ASM sağlık çalışanlarının iş güvencesini tamamen ortadan kaldırdığını görmüş olduk. Haksız ve hukuksuz bir şekilde kurulan komisyonlar üzerinden ASM sağlık çalışanlarının sözleşmelerinin yinelenmemesi iptal edilmesi talebimizde haklı olduğumuzu bir kez daha görmüş olduk.”

CEZA YÖNETMENLİĞİ NELERİ İÇERİYOR?

“Haksız ve hukuksuz bir şekilde yayımlanarak uygulanan ceza yönetmeliğinin sözleşme feshiyle ilgili maddesi adeta yargılama ve yürütme gücünü tek elde toplayan hüküm kesen infaz komisyonlarına yetki veriyor, ceza yönetmeliğinde ilgili maddede şöyle deniliyor:“5 ve daha fazla kez ihtar puanı verilmesi veya toplamda 150 ve üzerinde ihtar puanına ulaşılması halinde müdürlükçe komisyon oluşturularak değerlendirme yapılır. Değerlendirme neticesinde komisyon tarafından; yeniden sözleşme imzalanmasına veya sözleşmenin yenilenmemesine karar verilir. Aile sağlığı çalışanları için verilecek kararlarda aile hekiminin görüşü de alınır. Komisyonun teşekkülü ile çalışma usul ve esasları bakanlıkça belirlenir.”Ceza yönetmeliğinin bu maddesine dayanarak, komisyon üyeleri ve il sağlık müdürleri tarafından ASM sağlık çalışanları telefonla aranarak sözleşme feshi tehditleri yapılmıştır. Yine ASM sağlık çalışanlarına 30 Haziran 2021 öncesine ait verilen ve henüz yargı tarafından kesinleşmemiş ceza puanları yeni yönetmeliğin hukuksuz maddesine göre işletilerek sözleşmeler yenilenmemiştir.Üstelik sözleşmesi yenilenmemiş bazı sağlık çalışanların aldığı cezaların bir kısmında; Sağlık Bakanlığı’nın, akılcı ilaç kullanımı ve gereksiz ilaç tüketimini önlemeye yönelik kampanyasıyla da çelişmektedir.”

“HEKİMLERİN, MESLEKİ BAĞIMSIZLIĞI ZEDELENİYOR”

“Hastaların ilaç yazdırma dayatmalarına karşı “gereksiz ilaç yazmama” tavrını gösteren hekimlerin mesleki bağımsızlığını zedeleyen cezalar mevcuttur bu dosyalarda. Bu ve bunun gibi sözleşme yenilememe örneklerinin oldukça rahatsız edici olduğunu bildirmek isteriz.Hakkâri’de çalışan aile hekimi arkadaşımızın haksız ve hukuksuz sözleşme yenilenmesi yapılmamıştır. “Aile hekimliği yapamaz” anlamına gelen bu karara rağmen 2021 yılında aile hekimliği yaptığı birimde görevlendirilmiş olması, sağlık yönetiminin için düştüğü aczi göstermektedir.Bu hukuksuz kararların sebebinin ceza yönetmeliği olduğu açıktır. Hem ceza yönetmeliğinin hem de komisyonların haksız hukuksuz kararlarının yargı tarafından iptal edileceğine inanıyoruz… Hekimlerin ve diğer sağlık çalışanlarının haklarını, emeklerini savunmak, halkın hekimlerinden mahrum kalmasını önlemek, halkın sağlık haklarını savunmak için sürdürdüğümüz mücadeleye halkımızın destek olacağını biliyor, tüm kamuoyuna duyarlılık çağrısı yapıyoruz.”

“VAZGEÇMİYORUZ! OYALAMA DEĞİL, HAKKIMIZI İSTİYORUZ!”

” Enflasyonun gerçek anlamda % 50’nin üzerine çıktığı, açlık sınırının 4.013 TL, yoksulluk sınırının 13.073 TL olduğu şartlarda hekimler olarak geçinemiyoruz, emeğimizin karşılığını alamıyoruz. Bu zorlu çalışma koşullarında adeta emeğimiz yok sayılıyor. 15 Aralık günü yaptığımız bir günlük G(ö)REV, bir uyarıydı! Almakta olduğumuz maaşlarımız emeğimizin karşılığı değildir, iktidarın keyfine göre belirlenemez. Bu denli yoğun emek çalıştığımız koşullarda emeğimizin değersizleştirilmesini kabul etmiyoruz. Bugün geldiğimiz nokta, uzun yıllardır sağlıkta adım adım yaratılan çöküşün bir sonucudur. Konu salt bir zam meselesi değildir. Mesele sağlığa 5 dakikada üretilebilecek bir meta olarak bakan sistemdedir. Mesele, hekimlik değerlerinin yok sayılması, bilimin değil ekonomik çıkarların ön plana koyulması, mesleğimizi görmezden gelen anlayıştır. Konu, çalışma koşullarımızın her geçen gün kötüleşmesi, şiddetin her geçen gün artmasıdır. En fazla hastalanan ve ölen meslek grubu olmamıza rağmen COVID-19’un meslek hastalığı sayılmamasıdır. Sorun koruyucu değil tedavi edici sağlık sistemindedir. Sorun bizlerin hak arama eylemlerinde değil, sorun bizlerin emeğini çalan, emeğimizin karşılığını vermemekte direnen bu sistemdedir. Hiçbir talebimizden vazgeçmiyoruz. Toplumun sağlığı, sağlık çalışanlarının sağlığından geçer. Meclis’in açılması ile özlük haklarımıza yönelik düzenlemelerin acilen gündeme alınmasını talep ediyoruz. Sunulan tasarıdan daha geri bir düzenlemeyi asla kabul etmeyeceğimizi, üretimden gelen ve emeğimizden aldığımız gücümüzü kullanmaktan kaçınmayacağımızı bir kez daha hatırlatıyoruz.” Denildi.