Nilgün KAYA
Ayvalık’ta, Demokrasi Platformu tarafından düzenlenen ‘zam protestosunda’ zamlı faturalar yakıldı.
Cumhuriyet Meydanında düzenlenen protestoda, ‘Bu zamlarla yaşanmaz’, ‘Faturayı Cengiz ödesin’, ‘Geçinemiyoruz, yoksulluğa hayır’, ‘Faturaları ödeyemiyoruz’, ‘AKP’den elektrik alamıyoruz’ yazılı döviz ve pankartlar taşıyan katılımcılar, zamları faturaları yakarak protesto etti.
Yapılan ortak açıklama Mehmet Bakırcı tarafından okundu. Açıklamada, “Özellikle son aylarda yaşamı çekilmez hale getiren, ardı arkası kesilmeyen, adeta bıçağı kemiğe dayandıran zamları protesto etmek ve temel ihtiyaç kalemlerine yapılan zamların acilen geri çekilmesini talep etmek için Ayvalık Cumhuriyet meydanında bir kez daha bir araya gelmiş bulunuyoruz.
Bir kez daha diyoruz çünkü Demokrasi platformu olarak uzunca bir süredir halkın geçim sıkıntısı ve yoksulluk ile ilgili pek çok eylem ve etkinlik yaptık. Lakin şimdiye kadar ne sesimiz duyuldu ne de taleplerimiz karşılandı. Konuşmama başlarken Ayvalık demokrasi platformu olarak sesimizi duyurana kadar, İnsanca yaşanacak bir düzene kavuşuncaya kadar meydanlarda, sokaklarda olacağımızı hatırlatmak isterim. Öncelikle bu kış gününde meydanda toplananları tanıtarak sözlerime başlamak istiyorum.
Bizler;
Pazardan boş fileyle dönenleriz, kasabın-manavın yolunu unutanlarız. Bizler yurt bulamayıp kaderine terk edilen öğrencileriz. Kirası katlanan, faturasını ödeyemeyen emekçileriz. Akaryakıt zamlarıyla kontak kapatan, taşımacı esnafıyız. Bizler bırakın ayın sonunu,ortasını dahi getiremeyen 2500 lira maaş alan emeklileriz.Yandaş sendika tarafından masada satışa getirilen memurlarız. Gün boyu siftah yapamayan, binbir çeşit vergi yükü altında ezilen esnaflarız.Maaş zammı daha ele geçmeden eriyip giden asgari ücretlileriz.Emeklilik hakları ellerinden alınmış geçici işlerde gün doldurmaya çalışan eyt’lileriz. Çocuğuna okul harçlığı veremeyen velileriz. Bizler ataması yapılmayan, yaşama tutunmaya çalışan öğretmenleriz.Yaşamın her alanında önüne engeller çıkarılan, İstanbul sözleşmesi ellerinden alınan baskı ve şiddete uğrayan kadınlarız.
Mutfakta tenceresi kaynamayanlarız.. kısacası biz halkız !Ve halk olarak son günlerde yaşadıklarımıza karşı tahammülümüz kalmadı ! Mart-Şubat’tan, Mayıs-nNisan’dan daha iyi olacak diyenlerin , göreceksiniz temmuzda ekonomimiz şaha kalkacak diyenlerin bugün halkın gözünde hiçbir inandırıcılığı kalmamıştır. Artık; soğuk havalarda kalın giyinin, porsiyon küçültün, ütünün fişini sıcakken çekin demekten başka halka verecekleri hiç bir şey kalmamıştır.
Zam furyası altında sefalete sürüklenen, enflasyona ezdirilen, günde 9-10 saat çalışıp da evine ekmek götüremeyen işçi ve emekçilerin, geleceksizlikle karşı karşıya kalan gençlerin, her gün haklarına göz dikilen;tacize, tecavüze şiddete uğrayan, işsizlik ve güvencesizlikle sınanan kadınların, açlık sınırının altında yaşamaya zorlanan emeklilerin, üretemez hale gelen köylülerin, borç içinde kıvranan küçük esnafın tahammülü kalmadı !
Kara kışın ortasında bu hayat pahalılığı ve ekonomik kriz içinde hâlâ fedakarlık beklenen yurttaşların tahammülü kalmadı.
Bugün ülkenin birçok yerinde başta moto kuryeler olmak üzere, ayağa kalkan, zam talebiyle grev başlatan işçiler, bizlere zamlara ve yoksulluğa karşı yapılması gerekeni göstermektedir. Talebimiz son bir yılda emekçilerin üzerine karabasan gibi çöken elektrik, doğalgaz, akaryakıt ve temel gıda ürünlerine yapılan zamların derhal geri çekilmesidir.
Şirketleri zengin etmek için garibanın, yoksulun, emekçinin cebindeki üç kuruşa göz koyanlara artık tahammülümüz kalmadı.
Bu gün yanımızda getirdiğimiz bu faturalar ödenmez, bu faturaları ödetmeye kalkmak, bu karda kışta milyonlarca insanı elektriksiz bırakmak demektir. Geçen yıl 5 milyon ailenin elektriğinin kesildiği düşünülürse bu yıl bu sayı katlanarak artacaktır. Bu büyük eziyete son verilmeli, zamlar geri çekilmelidir
Halkın yoksullaştırılmasına, sefalete sürüklenmesine, ülke kaynaklarının tüketilmesine tahammülümüz kalmadı ve buna izin vermeyeceğiz. Eşitlikçi, özgürlükçü, halkçı, kamucu, laik bir Türkiye için insanca yaşamaya yetecek bir ücret, insanca yaşayabileceğimiz koşullar için; ülkemize özlenen baharı, beklenen aydınlığı getirmek için birlikte mücadele edeceğiz.
Ayvalık Demokrasi Platformu olarak bu kış gününde sesimizi, taleplerimizi duyurmak için, ödeyemediği faturasını yakmak için bu meydana gelen herkese teşekkür ediyoruz.
NAS modeli, Çin modeli derken ülkemiz felaketten felakete sürükleyen iktidarın fantasik tezlerine,Tüik;in sahte verilerine tahammülümüz kalmadı. Son bir yılda döviz, çarşı pazar fiyatları, akaryakıt, doğalgaz ve elektrik fiyatları en az yüzde yüz arttı. Her gün yapılan zamlarla ve vergilerle halkı yaşayamaz hale getirdiler.
Bir gün bakıyoruz uzaya gidiyoruz..ertesi gün bakıyoruz askıda ekmek. Bir gün uyanıyoruz dünya bizi kıskanıyor, ertesi gün halka patates dağıtıyoruz. üstelik patates soğan dağıtımını törenlerle yapıyor objektiflere poz vermekten geri kalmıyoruz. Kanun ve yönetmelikle değil de adeta algıyla, yalanla yönetiliyoruz. Ama artık mızrak çuvala sığmıyor. Halkın pembe yalanlara, ucuz vaatlere karnı çoktan doydu, bıçak kemiğe dayandı.
“32 KURUŞLUK 137 KURUŞ ÖDÜYORUZ”
Yalanlara karşı tahammülümüz kalmadı !Evine et değil dert giren vatandaşın, evine şimdi ot bile girmiyor. 20 yıllık AKP iktidarının ve özellikle son 4 yıllık tek adam döneminin ülkemizi getirdiği nokta maalesef budur.
Bütün sektörlerde olduğu gibi enerjide dışa bağımlılığın nedeni de her fırsatta yerlilik-millilik söylemi ile milliyetçilik propagandası yapan iktidarın uyguladığı politikalardır. Elektrik Üretim Anonim Şirketinin 32 kuruşa sattığı elektriğe tüketici olarak 137 kuruş ödüyoruz! Esnaf 175 kuruş ödüyor. Elektrik üretim ve dağıtımının tekellerin kâr ve rantı için piyasalaştırılıp sömürü alanı haline getirilmesiyle üretim, istihdam, insanca yaşam imkânları yok edilerek halk soğuk ve karanlık günlere mahkûm edilmektedir. Dağıtım şirketleri %300 ile %450 arasında fahiş karlarla gününü gün etmektedir. Halkın sırtından geçinen bu şirketler derhal kamulaştırılmalı tekrar halkın hizmetine sunulmalıdır. Yoksuldan alıp zengine aktaran, ülkede yaşanan her bir sorunun faturasını işçi ve emekçiye kesen bu iktidar da bu düzen de çürümüştür, değişmelidir. Bunu değiştirecek olansa talepleri etrafında örgütlenerek, birleşecek ve kendi seçeneğini yaratacak işçi sınıfı ve emekçi halk olacaktır.
Buradan Ayvalık Cumhuriyet meydanından taleplerimizi bir kez daha haykırıyoruz.
-Elektrik, doğalgaz ve akaryakıt fiyatlarındaki artışlar fahiştir, kabul edilemez derhal geri alınmalıdır.
• Maddi imkansızlık nedeni ile elektrik, doğalgaz, su faturalarını ödeme zorluğu çekenlerin elektrik, gaz ve suyu kesilmemeli, bu ihtiyaçlar kamu kaynaklarından sağlanıp, halkın karanlıkta, soğukta ve susuz kalmaları önlenmelidir.
• Enerji kuruluşları acilen kamulaştırılmalı, enerji yoluyla halkın soyulması durdurulmalıdır.
• Tarıma destekler artırılmalı gıda üretimine yapılacak destekler ve üretilenlerin kooperatifler aracılığıyla halka ulaştırılması sağlanmalı, başta ekmek olmak üzere tüm gıda ürünleri halkın alabileceği seviyeye çekilmelidir.
• Hızla artan fiyatlar karşısında ücretleri eriyen çalışan ve emeklilerin gelirleri insanca yaşamalarına imkan verecek düzeye yükseltilmelidir.
Bu taleplerimizin takipcisi olacağımızı insanca yaşanacak günler gelene dek mücadeleye devam edeceğimizin bilinmesini isteriz. Şimdi yanımızda getirdiğimiz faturaları yakarak eylemimize son veriyoruz. Ne yazık ki evlerimizi ısıtmayan elektriğin, faturasını yakarak ısınmaya çalışacağız.” Denildi.
Açıklamanın ardından katılımcılar, faturalarını yaktı.