Nilgün KAYA
Son dönemde elektrikten doğalgaza, temel gıda maddelerinden vergilere yapılan zamlar, Ayvalık’ta üç gün üst üste düzenlenen eylemlerle protesto edildi.
Ayvalık Demokrasi Platformu’nun Cumartesi, Atatürkçü Düşünce Derneği’nce Pazar günü Cumhuriyet Meydanında düzenlenen protestolar, Pazartesi günü CHP tarafından UEDAŞ Ayvalık İşletme Şefliği önüne taşındı. İlçedeki çeşitli siyasi parti ve sivil toplum örgütlerinin de destek verdiği protestoda elektrik faturaları yakıldı.
CHP Ayvalık İlçe Başkanı Hüseyin Şalmanlı yaptığı açıklamada,” Yerli ve yabancı tekellerin rantını ve yüksek kârını esas alan, enerji politikalarının faturasını esnaf, emekçi halkımız ve kısaca hepimiz tüm ülke olarak ağır bir şekilde ödüyoruz. AKP iktidarı, yılbaşı gecesi elektriğe kullanım miktarına göre % 52 ile % 130 oranında kademeli zam yaparak krizin yükünü yine halkın üzerine yıkmıştır.
Ticarethanelerde elektrik fiyatlarına gelen yüksek zamlar, küçük esnafımızda zam, zulüm, işkenceye dönüştü. Esnafımız bu zamların altında eziliyor, maliyetler ile baş edemiyor. İş yerlerindeki elektrikli aletler kapatılıyor. Esnaf çaresizlik içinde bir çıkış arıyor. Personelini işten çıkarıyor, ailecek çalışarak günü kurtarmaya çalışıyor. Lokantalar, kafeler, mağazalar, ya kapanıyor, ya da devrediliyor. Artık ekmek tekneleri yürümüyor.
Sanayicimizin üretim için kullandığı ve her şeyin maliyetine yansıyan elektrik fiyatları %130 zamlandı. Organize sanayi bölgelerinde doğalgaz sıkıntısı ve elektrik kesintisi sonucu sanayicimiz bu büyük mali yükün altında kaldılar. Üretimi aksayan, maliyetleri artan sanayici bu çöküşün sonrasında yaşanabilecek işten çıkarmalar ile emekçimiz işsizlikle, sanayicimiz iflas riskiyle karşı karşıya kalacaktır.
Artık her gün yeni zamlarla uyanıyoruz. Elektrikten, doğalgaza, akaryakıttan, ulaşıma, köprü geçişlerine, vergilerden, ceza ve harç bedellerine gelen zamlar nedeniyle halkın yoksulluğu her gün katlanarak büyüyor. Son zamlar %40’lardan %115’lere kadar genişledi. Zamlar yağmur gibi yağıyor. Ürünlerin etiketleri durmadan değişiyor. Cebimizdeki para sürekli eriyor. Faturalar çığ gibi büyüyor.
Zamlar altında ezilen işçiler, bir saatlik çalışma karşılığı bir dolar bile olmayan asgari ücretli işçiler, traktörüne haciz gelen üretici köylüler ve emekliler açlık sınırının altında yaşamaya mahkûm edilmek isteniyor. Yoksulluk sınırı 13 bin 100 lira ya çıktığı bir dönemde tüm emekçiler yoksulluk sınırının altında bir ücretle yaşamaya çalışıyor. Bir avuç para babası patron hariç herkes geçim sıkıntısı çekiyor, herkes yoksul. Krizden çıkışın ağır faturasını ödemeyi reddediyoruz. İnsanca yaşanacak bir ücret ve vergide adaletin sağlanması, yapılan zamların geri alınması için mücadeleye devam edeceğiz.
İşçisi, memuru, emeklisi, küçük esnafı, üretici köylüsü, işsiz genci, ev hanımı sefalete, yoksulluğa, adaletsiz gelir dağılımına karşı sesimizi yükseltiyoruz. Bu gidişata dur demek için sendikalar, kadın örgütleri, sivil toplum örgütleri ve siyasi partiler olarak birleştik.
Tüm halkımızı zamlara, yoksulluğa ve sefalete karşı mücadeleye çağırıyoruz. Çocuklarımızın geleceği ve milyonlarca işçinin, memurun, emeklinin, esnafın ve üretici köylünün biraz olsun nefes alabilmesi için hep birlikte mücadele etmeliyiz.
Cumhuriyet Halk Partisi olarak aylardır bu günlerin kapıda olduğunu her fırsatta, her platformda dile getirdik. Her fırsatta mutlaka bir karakış fonu oluşturulması için çağrılar yaptık. Adım adım ne yapılması gerektiğini anlattık. Ama maalesef AKP iktidarı halkın çıkarları yerine patronların yanında yer aldığı için bizi dinlemedi.
Elektrik özelleştirmelerinde hep tanıdık isimler karşımıza çıkıyor. AKP iktidarı halkın çıkarları yerine 5 büyük patronu düşünmeyi seçti. Ne oldu sonuçta? Bakın Isparta günlerce dondu. Elektrik veremediler koca şehre. Isparta’ya bakın bakalım bu beş patrondan hangisi var orada.
Belediyemiz, daha önce başlattığı askıda fatura hareketini bu defa asgari ücret altında geliri olan ailelerin faturalarına odaklandı. AKP hükümetinin açlığa mahkûm ettiği bizler dayanışma içinde olacağız. Belediyemizin uzun zamandır sürdürdüğü askıda fatura kampanyasına gücümüz oranında destek vereceğiz.
Yapılan zamlar nedeniyle artık halkımız nefes alamaz hale geldi. İşçinin, emeklinin maaşı daha cebine girmeden eriyor. Gençlerimiz umutlarını tüketti, yurt dışı hayalleri ile ülkemizi terk ediyorlar. Gençlerimizin geleceğini, umutlarını, hayallerini yok ettiniz. Cemal Süreyya’nın dediği gibi: “Çiçek gibi insanların kalbini kırdınız, bahçeleriniz bahar görmesin.”
12 Şubat günü, Türkiye için tarihi bir gündür. Birbirinden farklı altı siyasi parti Türkiye’nin yıllardır görmeyi umut ettiği tarihi bir çalışma için bir araya geldi. Altı parti, etkin ve katılımcı bir yasama, şeffaf ve hesap verebilir bir yönetim, tarafsız bir yargı ile kuvvetler ayrılığının tesis edildiği güçlü, özgürlükçü, demokratik, adil bir sistem inşa edecekler. İnanıyoruz ki artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.” Dedi.
