DENİZ GEZMİŞ, HÜSEYİN İNAN VE YUSUF ASLAN ANILDI

Nilgün KAYA

Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ı idam edilişlerinin 45. yılında anmak isteyen Ayvalık Emek ve Demokrasi Güçleri’nin Cumhuriyet Meydanı’na sembolik darağacını da taşıyarak yürümelerine Emniyet Güçleri izin vermedi. Darağacı parti binası önünde bırakılıp anma töreni meydanda yapılırken, darağacı    ipleri de karanfillerle birlikte denize atıldı.

Ayvalık’ta Emek ve Demokrasi Güçleri’nin, 45 yıl önce idam edilen Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ı anmak için hazırladıkları, sembolik darağacı taşınarak parti binasından Cumhuriyet Meydanı’na yürüyüşü içeren anma etkinliğine, gerekli izinlerin alınmadığı gerekçesiyle izin verilmedi.

DARAĞACININ İPLERİ KARANFİLLERLE BİRLİKTE DENİZE BIRAKILDI

Saat 13.00’te başlaması planlanan etkinlik, değişiklikle ve gecikmeli olarak yapıldı. Üç ipe kırmızı karanfillerin asıldığı, üzerine ‘Onlar da Hayır dedi’ yazılı sembolik darağacı parti binasının önünde bırakıldı. Cumhuriyet Meydanı’nda saygı duruşu ile başlayan tören darağacının iplerinin kırmızı karanfillerle birlikte denize atılmasıyla tamamlandı.

“ONLAR DA HAYIR DEDİ”

Ortak basın açıklaması CHP İlçe Başkanı Ahmet Toker tarafından okundu. Açıklamada, ‘Denizler devrim ve sosyalizm mücadelesinin aydınlık yüzleridir. O günlerden bugünlere kapitalist sistemin yamalı düzeni işçileri, emekçileri sömürmeye devam ederken mücadele de her zaman devam etmektedir. Geçtiğimiz 1 Mayıs’ta görmüş olduk ki dünyanın her yerinde emekçiler alanları talepleriyle doldururken Türkiye’de de OHAL koşullarına rağmen en yaygın ve coşkun kutlanılan 1 Mayıs’lardan biri yaşandı. Baskı ve hak ihlallerinin artması bizleri asla yıldırmamaktadır. Tıpkı 68’lerde Denizlerin yaşadığı koşullara hayır dedikleri gibi. Bugün zorla kabul ettirilmeye çalışılan tek adam yönetiminin, Denizlerin o dönemlerden beri ‘Kahrolsun faşist diktatörlük’ diyerek karşısına dikildiği sistemdir. Her şey tek sese dönüştürülmek isteniyor. Tüm yaşanan olumsuzluklara rağmen biz gençler inancımızı kaybetmeden geleceğimiz için, faşizme karşı mücadelemize devam edeceğiz. 港股交易 Denizler, Yusuflar, Hüseyinler bu mücadeleyi bugünlere, devrime olan inançları ve umutları sayesinde bırakmıştır. Suriye cenderesinde emperyalist kutuplaşmalar her gün başka bir gelişmeyle karşımıza çıkmaktadır. Türkiye de AKP iktidarı tarafından bu savaşın bir tarafı haline getirildi ve gençlerin bizim savaşımız olmayan bir cephede ölmelerine göz yumulmaktadır. Bizler savaşa karşı olduğumuzu ve Ortadoğu’ya yapılan emperyalist müdahaleye karşı çıktığımızı belirtiyor, bu savaşın tarafı olmayacağız diyoruz. Kapitalizmi tarihin çöplüğüne gönderene kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Bu mücadele her doğan Deniz’le, Yusuf’la, Hüseyin’le ve daha nice yoldaşımızla devam edecektir. Gençlik var olduğu müddetçe, denizlere çıkacaktır bütün sokaklar. Geleceksizliğe karşı mücadele edeceğiz. Atölyelerde, pres makinelerinde ezilip ölmeyeceğiz, savaşa karşı barışı savunacağız, bu sömürü düzenine kafa tutmaya devam edeceğiz ta ki iktidarı biz kurana kadar’ denildi.

“İNSAN YAŞAMININ HERŞEYDEN KUTSAL OLDUĞUNU VURGULAMAK İSTEDİK AMA …“

Meydandaki törenin ardından CHP ilçe Başkanlığı önüne geri dönen Emek ve Demokrasi Güçleri, Darağacının altında açıklamalarını tekrarladı. Genç şehitlerin unutulmadıklarını, unutulmayacaklarını, tuttukları yolun doğru olduğunu, gençlerin politikalarla sokağa itilerek yok edildiğini ve Türkiye’deki demokrasi mücadelesinin geriye atıldığını söyleyen CHP İlçe Başkanı Ahmet Toker, “Deniz Gezmişi Hüseyin Aslan ve Yusuf İnan’ın idam edilişlerinin, katledilişlerinin 45. yılında onları anmak içindi. Bugün aslında bu sembolik darağacını Cumhuriyet Meydanı’na götürüp halkın gözlerine sunmak, insan yaşamının her şeyden kutsal olduğunu vurgulamak, insanları, gençleri politikaları asmakla, vurmakla, öldürmekle bu ülkenin bir adım ileriye gidemeyeceğini göstermek içindi. Ama ülkemizde bir OHAL durumu var. OHAL’de her şey OHAL maalesef. Birçok izin verilmiyor, demokratik hakların kullanılması bir şekilde engellenmeye çalışılıyor ama yeryüzünde halkın üzerinde hiçbir güç yoktur. Hatırlayın o dünyayı yakıp yıkan tek adamları ne oldular? Kimisi bacağından halkı tarafından Çınar ağacına asıldı, kimisi intihar etmek zorunda kaldı, kimisi mahkemelerde ve hapishanelerde yaşamını sürdürmek zorunda kaldı. Halkı hiçe sayan hiçbir zaman düşünüş varlığını sürdüremez. Asıl olan halkın isteğine göre, halkı arkasına alarak hareket etmek. Atatürk niçin büyük bir lider? Savaş koşullarında dahi Büyük Millet meclisinin ve halkın desteğini arkasına aldığı, zamanından yüzyıl sonrasını görebildiği için büyük bir lider. Kıyaslayın bakın kendini onun yerine koymak isteyenlerle. Vizyonları nedir, insanlar değerlendirmesini iyi yapsın. Boyuna posuna baksın onsan sonra ortaya çıksın. Atatürk’ü bir kez daha minnet ve şükranla anıyorum” dedi.