Nilgün KAYA
Türkiye Tabiatını Koruma Derneği Ayvalık Temsilciliğinden yapılan açıklamada, çevre sorunları, çevre kanun ve yönetmeliklerinde yapılan değişiklik ve son olarak gündeme gelen zeytinliklerde yapılaşmanın, madenciliğin önüne açan kanun taslağı nedeniyle Dünya Çevre Gününü coşkuyla kutlayamadıklarını belirtti.
Her dünya çevre günü’nde çevreyi yok edecek yeni bir yasal düzenleme ile karşı karşıya kalındığını kaydeden Türkiye Tabiatını Koruma Derneği Ayvalık Temsilcisi Bülent Özgen, ’26 Mayıs tarihli Resmi Gazete`de yayımlanan değişikle ÇED kararı alınmadıkça projelerle ilgili teşvik, onay, izin, yapı, kullanım ruhsatı verilemeyeceği, proje için yatırıma başlanamayacağı ve ihale edilemeyeceğine yönelik düzenleme kaldırılarak, yönetmeliğe tabi projeler için ‘Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu‘ kararı veya ‘Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir‘ kararı alınmamasının teşvik, onay, izin ve ruhsat süreçlerine başvurulmasına engel teşkil etmemesi hükmü eklendi. Ayrıca ilgili bakanlık tarafından yetkili kurum ve kuruluşlardan görüş talep edilmesi durumunda 30 takvim günü içerisinde görüş bildirmeyen kurum ve kuruluş görüşlerinin olumlu kabul edileceğine yönelik düzenleme de yapıldı. Bunun ardından 170 milyon zeytin ağacının ölüm fermanı anlamına gelen ve zeytinliklerin madencilik ve endüstriyel tesisler için yapılaşmaya açılmasına izin veren, üreticinin ve sektörün görüşünün alınmadığı, eğitim komisyonunda şerh konulan, tarım komisyonunda görüşülmeyen ‘Üretim Reform Tasarısı` geldi. Gelen tepkiler üzerine bazı maddeleri geri çekildi ancak tasarının son hali de zeytinlikleri yok etmeye yetecek! Tasarı yasalaştığı takdirde Valilikler bünyesinde bir kurul, muğlak bir ‘kamu yararı‘ kavramıyla, zeytinlik sahalarında sanayileşme, madencilik, tesisleşme ve yapılaşma faaliyetine karar verebilecek. Yeşil Yol Projesi, 3. Köprü, Cerattepe, Kanal İstanbul, Ayvalık Ali Bey adasında da denize kanalizasyonunun arıtılmadan denize bırakılması, sit alanlarının düşürülmesi raporu, balık çiftlikleri, Maden bölge komisyonları, hava kirliliği,Atıklar,sera gazı konusunda tedbir alınmaması, HES, Paris anlaşmasının imzalandığı T.B.M.M. ne onay için gelmemesi gibi saymakla bitmeyecek doğa katliamlarına şimdi bir yenisi eklenmek isteniyor. Zeytinliklere göz dikiliyor. Doğa bize bırakılan bir miras değil, gelecek kuşaklara aktarmamız gereken bir miras olduğu olgusundan hareketle 5 Haziran Dünya Çevre Gününün; toprağımıza, suyumuza, havamıza, kıyılarımıza, zeytinliklerimize, meralarımıza, ormanlarımıza kısaca tüm yaşam alanlarımıza sahip çıkacağımız ve mücadelemizi ortaklaştıracağımız bir gün olması dileğiyle” dedi.