“ŞEKER FABRİKALARI CUMHURİYET’İN KALELERİDİR; SATILAMAZ. TESLİM EDİLEMEZ”

Nilgün KAYA

Atatürkçü Düşünce Derneği Ayvalık Şubesi, yurt genelindeki diğer şubelerle birlikte eş zamanlı olarak başlattığı imza kampanyası ile Şeker Fabrikalarının satış kararına direniyor.  ADD Şube Başkanı Ahmet Üzgeç,  Cumhuriyetin bu ilk ekonomik kalelerini emperyalizmin insafına terk etmeyeceklerini belirterek, “Şeker Fabrikaları Cumhuriyet’in kaleleridir, satılamaz, teslim edilemez” dedi.

ADD Genel Merkezi’nden yapılan açıklamayı kamuoyu ile paylaşan Şube Başkanı Ahmet Üzgeç, “Özelleştirme  adı  altında  Cumhuriyetin  ekonomik  kazanımlarını  yok  eden  AKP  iktidarı,  bu kez,  14 şeker fabrikasını feda ediyor.  3 Nisan ile 18 Nisan 2018 tarihleri arasında yapılacak 3 grup ihale ile tarımsal sanayinin can damarı ile şeker pancarı üretiminin hayat damarları koparılırken, GDO’lu tatlandırıcı üreten emperyalist şirketlerin önü açılıyor. Türkiye bu girişime karşı,  çiftçisiyle,  işçisiyle, sendikasıyla,  kamyon şoförü  ile tüketicisi  ile siyasi  partileri ile demokratik kitle örgütleri ile ayakta ve direnmeye kararlıdır. Şeker fabrikaları  Türkiye  Cumhuriyetinin  yol  göstericisi  Altı  Ok’un  Devletçilik  ilkesinin  en güzel  ve  ilk  hayata  geçirilen  adımlarından  biridir.  17 Şubat  1923  günü  açılan  İzmir  İktisat Kongresinde görüşülüp  karara  bağlanan  ekonomik bağımsızlığı  da  elde etme  kararlılığı  ve hedefi  doğrultusunda, bir yanda özel sektör, diğer yanda  kamu girişiminin yarıştığı, birinin gücünün tükendiği  noktada diğerinin yardıma koştuğu örnek bir girişimdir. Uşak’ta  Nuri Şeker öncülüğünde başlatılan şeker fabrikası  ile Alpullu’da devletin  başlattığı şeker fabrikaları  yaklaşık  aynı  zamanda  bitirilmişi  ülkenin  en  acil  gereksinimlerinden  biri karşılanırken şeker pancarı tarımında da ilk planlı  adımlar atılmıştır.  Şeker fabrikaları, tüm ülke  coğrafyasına  yayılacak  şekilde  planlanmış  ve  hayata  geçirilmiştir.  Pancar  bitkisinin özellikleri  nedeni  ile  yüksek  rakımlı  yerlerde  de  yetiştirilmeye  başlanmış,  bu  yolla  kırsal kesimden kentlere,  Doğu’dan Batıya göç engellenmiştir. Zaman içinde dışardan şeker alan ülke, yerini dışarıya şeker satan ülke haline gelmiştir. Şeker fabrikaları aynı zamanda kurulu olduğu kentlerde sosyal ve kültürel hayatı geliştirmiş, yöneticisi ve işçisine vazife evi, sosyal  konut, sosyal alanlar, spor tesisleri yaratmıştır. Türkiye, 12  Eylül  darbesi  sonrasında  Cumhuriyet  kazanımlarına  karşı  ağır  bir  saldırı  ile karşılaşmış,  siyasal,  sosyal,  kültürel  ve  hukuk  alanındaki  saldırılar  ekonomik  kazanımlara  saldırıya   da   dönüşmüş   ve   özelleştirme   politikaları   tek  taraflı   propaganda   ile benimsetilmeye çalışılmıştır.  “Liberalleşme-küreselleşme”  diye yutturulan  bu  politikaların hedefinde gıda sektörü  başta olmak üzere üreticiler, “milletin efendisi” köylü yer almıştır. Batı  ülkelerinde  devlet  desteklemesi  ile  üretimini  artıran  tarım  sektörü,  artan  stoklarını tüketmek  için  yollar  ararken  çözümü  az  gelişmiş  ülkelerin  tarım  ve  tarımsal  sanayini çökertmede  bulmuş,  bu  nedenle  tarıma  ve  hayvancılığa  desteğin  kaldırılmasının propagandası yoğunlaştırılmıştır. Şeker  fabrikalarının  özelleştirilmesinin  arkasında  emperyalist  tekellerin  20  yıla  varan “kararlı” ve hain mücadelesi vardır. Emperyalizme verilen sözler yerine getirilmektedir. Şimdi  özelleştirilmek  istenen  şeker  fabrikaları  konuta,  AVM’lere  dönüştürülecek,  üretim merkezlerinin yerini tüketim tapınakları alacaktır. Ülkede yıkıma uğrayan şeker sektörünün yerini ise  GDO’lu  tatlandırıcılar  alarak  Türk  halkı  doğacak  hastalıklarla  ilaç  tekellerinin insafına terk edilecektir. Türk halkı  bu  yıkıma  izin  vermeyecektir.  İşçisiyle,  sendikasıyla,  çalışanlarının  aileleri  ile pancar üreticisi ile,  tüketicisiyle, siyasal partisiyle, demokratik kitle örgütüyle direnecek ve Cumhuriyetin bu ilk ekonomik kalelerini emperyalizmin insafına terk etmeyecektir” dedi.

ADD Ayvalık Şubesince Talatpaşa Caddesinden kurulan stantta, gün boyu imza toplandı. ‘Şeker Fabrikaları Cumhuriyetin Kaleleridir. Satılamaz’ başlıklı imza kampanyasının dilekçesinde, ‘Cumhuriyetin ekonomik kazanımlarını yok eden siyasi iktidar, elde kalan son 14 şeker fabrikasını, Özelleştirme İdaresince 03-18 Nisan 2018 tarihleri arasında yapılacak ihaleyle satacaktır. Yapılan satış,  şeker pancarı üretimi yapan çiftçinin yaşamını insanca sürdürmesini engelleyecek, işsizliğe mahkum edecek, emperyalist devletlerin ürettiği kanser yapıcı GDO’lu tatlandırıcıyı halka yedirmesinin ve bu şirketlerin daha fazla kar yapmasının önünü açacaktır. Bu nedenle; geleceğimizi karartacak bu satışa karşı olduğumuzu belirtiyor, bu kararın iptalini talep ediyoruz’ denildi.