Nilgün KAYA
Gazze Şeridi’nin çeşitli bölgelerinde İsrail askerlerinin açtığı ateş sonucu 50’nin üzerinde Filistinlinin öldürülmesini protesto eden Ayvalık Demokrasi Platformu, yaptığı açıklamada, “Filistin halkına yönelik barbarca saldırılara son verilsin” dedi.
14 Mayıs Pazartesi günü saat 19.00’da Cumhuriyet Meydanı’nda , Ayvalık Demokrasi Platformu tarafından yapılan açıklamada, ‘ABD, Tel Aviv’de bulunan Büyükelçiliği’ni bugün bir kan banyosu eşliğinde Kudüs’e taşıyor. Filistinlilerin ulusal haklarını talep etmek için düzenlediği gösterilere, kurşun yağmuruyla karşılık veren İsrail Devleti, imza attığı katliamlara bir yenisini ekledi. Aralarında çocukların da olduğu onlarca Filistinli katledildi, bini aşkın kişi yaralandı. ABD yönetiminin bölgedeki denklemi kendi lehine çevirmek için hayata geçirdiği bu kışkırtma, 6 ay önce bizzat Donald Trump tarafından ilan edildi. Üstelik bu karar, BM Genel Kurulu’nda 9’a karşı 128 oyla reddedilmesine rağmen hayata geçirildi. Bütün dünyanın gözü önünde cereyan eden olaylarda mazlum Filistin halkı ölü ve yaralılarını taşırken açılış törenine katılmak için İsrail’e gelen emperyalist şefler ve işbirlikçileri utanmadan kameralara gülücükler saçıyor. Bölge halkları ve insanlık elbette bu kanlı günü ve Filistin halkına reva görülen zulmü unutmayacak. Erdoğan-AKP hükümeti ise karar için “yok hükmündedir” demekle birlikte somut bir tek adım atmayarak adeta katliamın seyircisi oldu. Oysa gün süslü laflarla zevahiri kurtaracak gün değildir. Atılması gereken adımlar somut ve nettir; ABD ve İsrail ile bütün askeri antlaşmalar derhal iptal edilmelidir. İsrail ile tank ve silah modernizasyonuna dair bütün antlaşmalar yırtılıp çöpe atılmalıdır. ABD ve İsrail ile bütün ikili antlaşmalar dondurulmalı ve ekonomik ilişkiler askıya alınmalıdır. Bütün emperyalistlerle birlikte bölge gericilikleri Ortadoğu’dan çekilmeli, bölgenin geleceğine halklar karar vermelidir. Filistin halkı kadar, bölgenin ezilen diğer halklarının da Türkiye’den atmasını istedikleri adım budur. Aksi halde, kapı önü basın toplantılarında efelenip kapı arkasında pazarlıklara girişenlerin halk nezdinde yeri yoktur’ denildi.